"Sizin yaratılışınızda ve (Allah'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır."
(Casiye Suresi, 4)
Evrimcilere göre şuursuz atomlar milyonlarca yıl önce çok az araç-gereç, sınırlı olanak ve yalnızca eldeki malzemeleri kullanarak göz, kulak, burun, doku, tat gibi mekanizmalar geliştirmişler. Ancak yine evrimci teze göre zamanla çok daha gelişmiş olmalarına rağmen, insanlar halen aynı kalitede görüntü ve ses üreten cihazları, son derece gelişmiş teknolojik imkân, ekip ve bilgi birikimi ile dahi geliştirememişlerdir. Görüldüğü gibi bu tez kendi içinde bir çelişkidir.
Vücudumuzdaki 209 kemiğin, 600 kasın, 10.000 işitme siniri ağı, 2 milyon optik sinir ağı, 100 milyar sinir hücresi, 100.000 kilometre uzunluğundaki damarlar ve 100 trilyon hücrenin plânları tek bir hücremizin DNA'sında mevcuttur. Bu muazzam bilginin, evrimin iddia ettiği gibi tesadüfler sonucunda oluştuğuna inanmak açıkça akla aykırıdır.
...
Evrimciler, anlamsızlığı sebebiyle ‘tesadüf’ kelimesi yerine zaman zaman, ‘Nedensellikli Rastlantısal Buluşma’, ‘Evrilmiş Rastlantısal İzdüşüm’, ‘Ontik Rastlantının Belirlenimsizlik Etkisi’, ‘Vital Karmaşıklığın Rastlantısal Oluşumu’, ‘Rastgele Kalıtımsal Sürüklenme’, ‘Epistemik Nedensel Rastlantı’, ‘Random Process’, ‘Olasılıklardan Doğan Tesadüfler’, ‘Doğanın Kendinde Olan Rastlaşmaların Bir Yansıması’, ‘Kendiliğindenlik’, ‘Ereksel Rastlantıların Ardarda Yığılması’ gibi çok daha anlamsız terimler kullanırlar. Ki bu ifadelerin özü de Darwinizm’in ilahı olan ‘tesadüf’tür.
Bakınız, her saniye, vücudumuzda 20 trilyar metabolik reaksiyon gerçekleşir. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Bir bebeğin ilk oluşumundan son oluşumuna kadar ağırlığı 6 milyar kat artar. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
DNA’mızdaki kodlar ard arda sıralandığında Güneş’e 600 kez gidip gelinebilecek bir uzunluk oluşur. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Günde yaklaşık 200 gram kas ve doku hücresi yenilenir. Bunu sağlamak için vücudumuzda her dakika 200 milyon hücre yaratılır ve ölmüş hücrelerle yer değiştirir. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Alyuvar hücreleri tek bir kan damlasına 250 milyon tane sığacak kadar küçük boyutlardadır. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
İnsan gözü 576 megapikseldir ve göz merceği 2000 ince doku tabakasından oluşur. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Damarlarımızın toplam uzunluğu 100.000 kilometreden fazladır. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Sinir sistemimizde 15 milyar nöron vardır ve bunların 10 milyarı beyindedir. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
İnsan vücudundaki her bir böbrekte 1 milyon 250 bin nefron (süzme kanalları) vardır. Bunları yan yana getirip ölçsek 80 kilometrelik bir uzunluğu buluruz. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Sinir sistemimiz içindeki dalgaların hızı saniyede 110 metreyi bulur. Bu tesadüf ile izah edilebilir mi?
Çok açıktır ki, bilime rağmen körü körüne savunulan evrim teorisi insanlıkla alay eden, onları adeta çocuk kandırır gibi kandırdığını zanneden bir ideolojidir. Tesadüfün ilahi bir akıl gibi sunulduğu bu düşüncede tesadüf, dünyadaki bütün insanların aklından daha çok akla sahip muazzam bir deha olarak gösterilir.
Önyargısız, hiçbir ideolojinin etkisi altında kalmadan, sadece aklını ve mantığını kullanan her insan, bilim ve uygarlıktan uzak toplumların hurafeleri gibi zaman ve tesadüf ilâhlarının tüm kâinatı oluşturduğunu savunan Darwinizm’in, inanılması imkânsız bir iddia olduğunu kolaylıkla anlar.
Kendilerini tesadüf çıkmazının içine sokarak, çevrelerindeki yaratılış kanıtlarını görmezden gelenlerin, kendilerini ve yaşadıkları kâinatı yaratan Yüce Allah'ın apaçık olan varlığını kabul etmemek için ne tür bir mantık bozukluğu içinde oldukları çok açıktır.
Ve… Vücudumuzdaki enzimler olmasaydı bu yazıyı ancak 40 senede okuyacağınızı biliyor muydunuz?