Satır Arası
Kasım 2017
Ara
Merhaba değerli dostlar,
İmtihan olmak ilk bakışta kulağa hoş gelmese de her sınanmanın başı ve sonu bir değildir. Aslında sorularla yürür, sorularla büyürüz, olgunlaşırız. Başarılı insanların okullarda yetişmesi gibi, güzel insanlar da dünya okulunda yetişirler, dünya imtihanıyla güzellikleri açığa çıkar. Yoksa herkesin gerçek mahiyetinin bilinmediği yerde herkes eşittir.
Bir de şu var ki, dünya sınavının soruları yazılı değil, cevapları da yazarak değil… Tepkilerimiz, tutumlarımız, kararlarımız ve işlerimiz hep birer cevap. Bu sınavın soruları gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız şeyler olarak çıkıyor karşımıza; eş, iş, arkadaş, para, mal, makam.. birer soru olarak cevaplarımızı alıyor… İrademizle seçiyoruz, yaptığımız ya da yapmadığımızla işaretlemiş oluyoruz şıkları…
Dünya böyle, sınandığımız yer…
Çoğu problem bunu unutmaktan kaynaklanıyor aslında. Âlemler Rabbinin uyarılarına ve müjdelerine kulak tıkayan, bir sınavda olduğunu da, yolcu olduğunu da unutuyor… Ve nazarlar böylece dünyaya odaklanıyor.
Peki doğru yerden bakmayan, doğru cevapları nasıl bulacak!..
İşte en önemli problem de bu: bakılacak doğru yeri bulmak.
Evet iman nazarıyla bakılmadığında ne hayat, ne yaşananlar, ne deprem, ne dünya, ne de kâinat anlaşılıyor.
Ressamını yok sayıp resim sergisini seyretmek; Mimar Sinan’ı inkar edip Selimiye Camii’ni gezmek gibi bir şey imansız yaşamak. Allah’ın dünyasında Onu tanımadan yaşamak ne kadar sığ bir hayat. Allah’ın verdiği nimetlerle hayat sürüp Onu tanımamak ne kadar şükürsüz ve seviyesiz bir hayat… Eseri görüp sanatkârını reddetmek ne kadar garip, ne kadar akılsızca bir tutum… Şairin “Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum…” diye tarif ettiği cinsten…
İşin ilginç tarafı, bazılarının hem şaşırmaları hem de başkalarını şaşırtmaları. Kendilerine ‘bilim adamı’ sıfatı yakıştırıp kibir kürsüsünde ahkam kesenler bunlar. Bir yandan Allah’ın yarattığı kâinatı inceleyip bilgi ediniyorlar; fakat incelediği kâinatın Yaratıcısını inkâr edip büyükleniyorlar. Nasıl zavallı bir mantık bu!..
Oysa bir an ötesini göremeyen, Rabbinin verdiği akla, kalbe, göze, kulağa, yeteneklere muhtaç olan insan, İlahi bilginin rehberliği olmasa ne yapar?.. Göz görmek için nasıl ışığa muhtaç ise, akıl da anlamak için vahyin nuruna muhtaç. Bizler dünyaya niçin geldiğimizi, nereye gideceğimizi, bizi buraya getirip götüreni, bu dünyadan sonra gideceğimiz ve göreceğimiz âlemleri, en önemlisi de bu hayatın doğru cevaplarını.. hep Kur’an ve hadislerden öğreniyoruz.
Evet bedenimizi inceliyoruz, kemik, damar, sinir, kas yapılarını bilimsel olarak anlıyoruz, fakat o bedeni nasıl kullanmamız gerektiğini Allah Resulünün rehberliğiyle öğreniyoruz. Çünkü ebedi âlemlerin yolcusu, ebedi âlemleri yaratanın rehberliğiyle yolunu bulabilir.
Bilimler bize bu dünya hakkında bilgi verirken, İslamiyet hem dünya hem ahiret hayatını kuşatan bilgilerle teçhiz ediyor… Bunların hepsine muhtacız. Zaten din-bilim diye ayıran da inançlı insanlar değil… Şunu hatırlayıp bitirelim: Bilmek avantajdır. Bilerek giden ise avantajlıdır. Bu gerçek de sonunda varılacak yerde çok daha net anlaşılacaktır…
…
Rabbimiz vatanımızı, devletimizi muhafaza eylesin. Ordumuza, güvenlik güçlerimize duacıyız. Allah (cc) tez zamanda zafer nasip etsin.
…
Kasım sayımızın hazırlığında emeği geçen, katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz.
Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın…
Selam ve dua ile…
Kasım 2017
Bugünkü bilgilerimizin ışığında ise, âyetin daha başka hakikatlere de işaret ettiğini görebiliyoruz.…
Beyinde keşfedilmemiş farklı hücre tiplerinin olması da muhtemel. Örneğin, araştırmacılar yakın bir…
Bir Hatıra
Dünya yüzüne her yeni gelen tür, hatta diyebiliriz ki her yeni gelen…
Yaşam şartlarının ağırlaşması, geçim derdi ve trafik karmaşası gibi problemler insanları ciddi…
Günümüzde kıtlığı çekilen şeylerden birisi de dikkat. Derinleşme ve adanma zorluğu çekiyoruz,…
Sürprizli Öykü
Bediüzzaman Hazretleri, bir risalesinde, “insanların ağzından çıkan ve küfrü işmam eden kelimeler…
Türkiye deprem haritasına baktığımızda, fay hatlarını gördüğümüzde depremi unutmadan gerekli tedbirleri almamız…
Deprem ne zaman olacak? Yılı, ayı, günü belli mi, bilen var mı?…
Torun: — Dedeciğim!.. Seni çoook, çok seviyorum!.. Dede: — Ya ben seni……
Hazır Cevaplar Kasım 2019
Dünya ve içindekiler, hepsi güzeller… Güzellerin güzeli olan Rabbimizin eserleri bunlar. Ondandır…
İnkâr içinde yaşayan insan, kâinatı anlamsız ve tesadüflerin eseri olarak gördüğü için,…
Bir zamanlar beyaz gelinliğinin kefeni olduğu hatırlatılarak baba ocağından yeni yuvasına uğurlanırdı…
Somon balıkları eve dönüş maceraları nasıl? Peki bunu nasıl başarıyorlar, yönlerini nasıl…
Yine çok yorucu bir iş gününün sonunda, eve doğru yola çıkarken ne…
Müslüman olsun kâfir olsun, her kim ulaşmak istediği sonucun ön şartlarını yerine…
Bir Hatıra
Gariptir, “Şapkadan tavşan çıkarma illüzyonu”na şaşıran insanlar, “gerçek yumurtadan gerçek kuş çıkması”na…
OSMANLI ÜLKESİ, akla hayale gelmedik envai çeşit vakıfla bezenmiş bir Vakıf Cenneti…
Geçenlerde bir ezgi dinledim. “Ne dilendim ne ilendim sadece sevdim.” Sadece sevdim.…
Sayılı Sözler Kasım 2019
Hz. Peygamberin mescidinde kadınların yeri neydi? Kadınların camide oturma düzenleri nasıldı? Bayanlar…
Düşünceler Kasım 2019
Hal Çizgisi Kasım 2019