TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Zeynel Abidin’in (ra) duası:

“Allah’ım! Cömertlik ve keremine dayanarak ve isteğimin senin nazarında basit ve nâçizliğine bakarak, senden bana rahmet etmeni istiyorum.”

(Sahife-i Seccadiye'den)

 

***

 

Gün bir mektup...

Rabbimizden bize özel...

Bakalım, cevabımız

ne olacak...

— Selim Gündüzalp

 

***

 

Yoksa onlar yerde birtakım tanrılar edindiler de ölüleri onlar mı diriltiyor?

(Enbiya Sûresi, 21. ayetin meali)

 

***

 

Kim bir ilim öğretirse, onunla amel eden gibi ecir alır, amel sahibinin ecrinden (sevabından) da hiçbirşey eksilmez.

Peygamber Efendimiz'den (asm) (İbn-i Mâce, Mukaddime, 20)

 

***

 

AMEL İLE AMELİ SALİH ARASINDAKİ FARK

Mahir İz Hoca’ya amel ve ameli salih arasındaki fark sorulur.

Hoca şu incelikli cevabı verir:

“Ameli salih, Allah’ın rızasının en yoğun olduğu şeyi yapmaktır. Amel var, ameli salih var. Amel olmak itibariyle neticede ikisi de ameldir amma ameli salih daha bir farklıdır. Mesela, Ağustos ayında fakir fukaranın evine odun götürdün!.. Bu amel olur. Amma aynı odunu, aynı fakirin evine Aralık ayında götürürsen, bu hem amel olur, hem de ameli salih olur. Çünkü kış soğukları başladı ya! Aralık ayında o garibi en çok düşündüren şey mahrukat (yakacak) ihtiyacıdır. Ağustos sıcağında Şile kömürü değil de, buz gibi Karakulak suyu götürürsen daha makbul olur.

Ameli salih, sabit bir fiil belli bir iş ve hareket değildir. Mevkiye, mevsime ve şahsa göre değişebilir. Herhangi bir hayrın, ameli salih olabilmesi için, mutlaka o fiilin başkasına faydası dokunmalıdır. Bir insanın kendi nefsini mesuliyetten kurtarabilmesi, başkasının ellinden tutmasıyla mümkündür. Yaşadığı toplumda herkes için bir başkası vardır.

Bu iman prensibini başa geçirmeden, Hak nazarında mesuliyetten kurtulmanın imkânı yoktur.”

 

***

 

Ayna kirliyse

ona yansıyan her nesne kirli ve çirkin görünür. 

Ruhlar da

birer ayna.

— Ömer Sevinçgül

 

***

 

Yere de düşsen,

gökler gönlünde olsun.

— Suat Ünsal

 

***

 

Aydın ışık taşır

sahte aydınsa, karanlık!..

— Selahaddin Şimşek

 

***

 

KARGA GİBİ

Karga, hiçbir şey yapmadan ağacın en yüksek dalında oturuyordu.

Küçük bir tavşan onu görünce sordu:

“Ben de senin gibi hiçbir şey yapmadan oturabilir miyim?” dedi.

Karga:

“Elbette, neden olmasın?” diyerek karşılık verdi.

Onun bu cevabı üzerine tavşan, olduğu yere çöktü. Öylece oturup dinlenmeye başladı.

Bir süre sonra çalılıkların arasından bir tilki fırladı ve tavşanın üstüne atlayıp onu kaptı ve kaçmaya başladı.

Aşağıda olup bitenleri yukarıdan üzüntüyle izleyen karga, kendi kendine söylendi:

“Tedbirli olman gerekirken, hiçbir şey yapmadan oturmanın bedeli çok ağırdır, tavşan kardeş, çok ağır…” dedi. “Sen işin bu yanını hiç düşünmedin.”

 

***

 

Rabbim,

sen olmasan kimin

aklına gelirim ben...

— İbrahim Tenekeci