TR EN

Dil Seçin

Ara

Kartal / Bir Hatıra

Kartal / Bir Hatıra

Köy dediğiniz tavuksuz olmaz. Çocukluğumu yaşadığım köyümüzde bizim de tavuklarımız vardı… Her yaz başında havaların iyice ısınmasıyla, bahçemiz civciv sesleriyle cıvıl cıvıl olurdu.

Bilenler bilir; o güzel ve narin yaratılmış civcivlerin seyrine doyum olmaz. Tüm masumiyetleriyle koşuşturup dururlardı bahçede. Analarının arkasında cik cik diye gezinmelerini izlemek bile, insana nice hayat dersleri verir!..

Bir gün bahçede böyle bakınırken gökte süzülen kocaman bir kartal görmüştüm. Fakat nasıl oldu anlamadan yere indiği gibi bir civcivi kaptı ve havalandı. Horoz ve tavuklar bir feryat kopardılar, civcivler de korktular, bağrışıyorlardı; ama olan olmuştu, bir civciv kartalın pençesinde uçup gitmişti.

Çocukluğumun bu hüzünlü sahnesi gözümün önünden hiç gitmez… O civcivin çaresizliği ve benim de elim kolum bağlı hiçbir şey yapamamam beni çok etkiledi.

İnsanın yaşadığı her şey hayatına bir şeyler katar da öyle gider. Bunun gibi hadiseler de benim bir hadisi şerifi daha iyi hissetmem ve ahireti sevmemde etkili oldu. Evet, “boynuzsuz koçun, boynuzunu kıran koçtan hakkını alacağı gün”ün haberi, zalimlere bir tehdit olduğu gibi, mazlumlara da teselli edici ne büyük müjde oluyor…