TR EN

Dil Seçin

Ara

Issız Bir Yolda / Bir Hatıra

Küçük yaşlarımdayken akşam karanlığı çöktüğü halde yollardaydım. Issız bir yerden geçiyordum. Sağda solda ne bir ev vardı, ne de bir insan...

O sırada arkamdan hızlı adımlarla birisinin yaklaştığını duydum. Endişelendim... O korkuyla, onun elinde bir sopayla geldiğini hayal ettim.

Adımlarımı hızlandırsam da, çocuk adımlarım o kişiden hızla uzaklaşacak kadar büyük değildi.

Adam gitgide yaklaşıyor; o yaklaştıkça benim korkum da büyüyordu. Hayalimde korkulu kareler üretip duruyordum... Sopayı kafama ha indirdi, ha indirecek, bana şöyle vuracak, böyle yapacak...

Artık neredeyse nefesini ensemde hissediyordum. İmdaaat diye bağırasım gelse de bunu da yapamadım.

Derken adam hızla yaklaştı yaklaştı ve bir iki adım kala ''selamun aleyküm'' dedi, sakin bir sesle.

Öyle derinden bir oh çektim ki... Az önce beni öldürecek diye dünyanın öbür ucuna kaçmak istediğim o kişi, şimdi ihtiyaç olsa yardım isteyip arkasına sığınacağım insan olmuştu... Az önce ölümcül düşmanım olan o adam, şimdi bir kurtarıcı gibi yakınım olmuştu... Ve hızlı adımlarıyla yanımdan gelip geçti.

Bir selam, korkuyu güvene, endişeeyi sükunete, gecemi adeta gündüze, düşmanımı dosta çevirivermişti. Issızlığın soğukluğu gitmiş, din kardeşliğinin sıcaklığı gelmişti...

Bunun için selamı çok severim. Allah (cc) selam verenleri eksik etmesin. Müslümanın Müslümana olan bu duasını ilel-ebet devam ettirsin.