TR EN

Dil Seçin

Ara

Moleküler Saat Nedir?

Soru: “Evrimcilerin insanın evrimi ile ilgili geliştirdikleri moleküler saat tezi ne kadar güvenilirdir?”

 

Moleküler saat tezi 1962 yılında ileri sürüldü. Buna göre, bir genin veya bir proteinin ortalama evrimleşme hızı “moleküler saat” olarak adlandırılır. 

Bu hipotez aslında, mutasyonların farklı şekilde yorumuydu. Onlar, genlerin belirli bir süre içerisinde ve devamlı istenen yönde ve olumlu olarak mutasyonla değişebileceğini, bu değişikliklerin de zamanla bütün canlı çeşitlerini çıkaracağını ileri sürerek şöyle diyorlardı:

“Mutasyonlar bir DNA parçasında belirli bir hızla birikebilirler, üstelik bu birikme milyonlarca yıl gibi uzun bir süre devam edebilir.”

Genlerin değişebileceği konusunda öyle ileri gittiler ki, bu değişiklikle ‘Evrim hızı’nı hesaplayabileceklerini iddia ettiler. Oysa mutasyonların milyonda bir oranında meydana geldiği ve genelde öldürücü olduğu, yine evrimi savunanlar tarafından ifade edilmektedir.

Bu moleküler saat tezine göre, bitkilerin ilkeli kabul edilen mısır ve buğday gibi tek çeneklilerden, elma, armut, fasulye ve kabak gibi çift çenekliler mutasyonla belli bir sürede meydana gelmiştir. 

Onlara göre çift çeneklilerden olan ağaçlar, otsu form olan kabak ve kavundan daha ilkeldir. Yani, buğdayın genetik yapısı değişerek zaman içinde elma ve armut ağacına dönüşecek, elma ağacı da kavun, karpuz ve kabağa dönüşecektir. 

 

BU TEZE göre, hayvanlar ‚leminde de genlerdeki değişiklik devam edecek ve zamanla balık, kurbağa ve en nihayet insan hâsıl olacaktır.

Bilimsel bilgiyle hiç ilgisi olmayan bu hayalÓ düşünceler, ispat edilmiş gerçekler gibi sunulmakta ve konuyu bilmeyenleri yanıltmaktadır.

 

MOLEK‹LER saat metodunun güvenilir olmadığı 1996 yılında Science dergisinde bir makalede yazıldı. Biyokimyacı Russell Doolitle, moleküler saat metodu ile çekirdekli tek hücreli canlıların (ökaryotların) bakteri gibi çekirdeksiz canlılardan (prokaryotlardan) 2 milyar yıl önce ayrıldıklarını ileri sürmektedir. 

Ancak evrimci mikrobiyolog Norman Pace ise farklı bir saat kullanarak aynı olayın 4 milyar yıl önce gerçekleştiğini öne sürmüştür. Hâlbuki bu değer, yeryüzünün yaşından daha fazladır. 

Mikrofosil uzmanı William Schopf ise, her iki sonucu da reddetmiş ve en eski bakteri fosillerinin Doolitle’ın verdiği tarihten 1,5 milyar yıl önce bulunduğunu belirtmiştir.1

Denton, evrim teorisini bu konuda şöyle eleştirmektedir:

“Evrimsel paradigmanın ön yargılı davranışı öylesine güçlüdür ki, ciddi bir 20. yy bilimsel teorisinden çok, orta çağa ait bir astroloji prensibine benzeyen bir düşünce, evrimsel biyologlar için bir gerçeklik haline gelmiştir.”2

Bunlar, bir yaratıcıyı inkâr etmek adına uydurulmuş hayal mahsulü düşüncelerdir. Bu düşünceyi taşıyan ateist evrimcilerin bütün hedefi, canlıların meydana gelişini tesadüf ve sebeplerle açıklamaktır.

 

Kaynaklar:

1. Science, Vol. 271, 26 Ocak 1996, s. 448, 470-477.

2. Michael Denton. Evolution: A Theory in Crisis. London: Burnett Books, 1985, s. 306.