TR EN

Dil Seçin

Ara

Söyleşi / “Kuran’ı Sesli Kitap Olarak İlk Duyduğumda Kulaklarıma İnanamadım. Tam 14 Saat Boyunca Dinlemişim.”

Söyleşi / “Kuran’ı Sesli Kitap Olarak İlk Duyduğumda Kulaklarıma İnanamadım. Tam 14 Saat Boyunca Dinlemişim.”

İhtida öykülerinin insanı en etkileyen kısmı sanırım insanların İslam’ı kabul etme süreçleri. Kimisi 20 yıllık araştırma sürecinden geçerken kimisi 15 günde bu kararı alabiliyor. Zachary Holocker için bu süre tam 3 gün. O kadar hızlı bir karar ki, o ana dair hiç resim ve videosu yok.

İhtida öykülerinin insanı en etkileyen kısmı sanırım insanların İslam’ı kabul etme süreçleri. Kimisi 20 yıllık araştırma sürecinden geçerken kimisi 15 günde bu kararı alabiliyor.

Zachary Holocker için bu süre tam 3 gün. O kadar hızlı bir karar ki, o ana dair hiç resim ve videosu yok.

Zachary Holocker

 

- Bize biraz kendinden bahseder misin?

32 yaşındayım. 5 çocuk sahibi bir babayım. ABD’nin Illinois eyaletinin Harmon köyünde doğdum. Oldukça muhafazakâr insanların olduğu bu köyde herkes ya Katolik ya da çok eski Hristiyan öğretilerini kabul eden bir inanca sahiptiler. Dolayısıyla ben de böyle bir manevi zeminde yetiştim. Dinler ve felsefe hakkında kitaplar okurdum. Mart 2022’de İslam’ı kabul ettim.

 

- İslam’a giriş sürecinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Harmon’dan sonra Ohio’ya geldim. En yakın arkadaşımla aynı evde kalıyorduk. Arkadaşım çok koyu bir Hristiyan’dı ve Hristiyan geleneklerine bağlı biriyle evlenmek istiyordu. Fakat ABD’deki bayanların Hristiyan değerlerinden uzaklaştığını düşündüğü için uluslararası evlilik sitelerini araştırıyordu. Daha sonra internetten Faslı bir bayan ile tanıştı fakat bu kişi kendisinin Müslüman olduğunu ve Müslüman olmayan biriyle evlenemeyeceğini söylüyordu. Bu arkadaşımın çok dikkatini çekti ve İslamiyet’i araştırmaya başladı. Önce arkadaşım Müslüman oldu. Daha sonra bir gün benden Kur’an’ı okumamı istedi, ben “Bir kitap dini anlamda beni ne kadar etkileyebilir ki?” diye düşünmüştüm. Fakat arkadaşım ısrar etti ve en yakın dostum olduğu için onun isteğini geri çeviremedim. Kuran’ı sesli kitap olarak ilk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Tam 14 saat boyunca dinlediğimde tam yarısına gelmiştim. Çok etkilendim. Arkadaşıma “Biz bunu daha önce nasıl duymadık!” dedim. Bana tamamını dinledikten sonra tekrar konuşmamızı söyledi. Ertesi gün kalan kısmını dinledim ve bitirdim. Muhteşem bir şeydi. 

Bu arkadaşımla eskiden beri İsa (as) ve Hristiyanlıktaki teslis inancı hakkında sürekli konuşur ve birçok şeyi eleştirirdik. Kuran’ı dinlediğimde “İşte gerçek bir dinî metin böyle olmalı. Ben bu dini kabul etmeliyim” dedim. Çünkü her şeyi ayrıntıları ile anlatan bu kitap bizim yıllardır hayalini kurduğumuz şeydi.

Üçüncü gün kafama takılan bazı soruları sormak için İslamic Center of Greater Toledo’nun İmamı İsmail Bowers ile konuştum. Tatmin edici cevaplar aldım ve hemen orada Müslüman oldum.

İslamic Center of Greater Toledo'nun önünde Zachary Holocker ve İlknur Hanımın eşi Muaz Kemerli

 

- İslam’a girme kararınızı verirken kafanızdaki soru işaretleri nelerdi?

Toplumumuzda ve özellikle benim yaşadığım çevrede İslamofobi oldukça hakimdi. Özel olarak ise çevremde İslamiyet’te kadına değer verilmediği söyleniyordu. Halbuki Kuran’ı dinlediğimde öyle bir şeye denk gelmedim. Ben kadına çok değer veren bir ortamda yetiştiğim için bu konuyu detaylı araştırmak istedim. İmam Bowers, Peygamberimizin (asm) hayatından da tatmin edici örnekler verince tüm sorularımın cevabını bulmuş oldum.

 

İslamiyet’e girdiğinizde hissettiğiniz ne oldu?

Rahatladım. Allah’ı sevmekten çok uzaklaştığımı fark ettim. Allah ile olan iletişimimi yeniden kazandığımı hissettim. Çünkü önceki hayatımda da Allah’a inanan birisiydim, fakat onunla nasıl iletişim kuracağımı Hristiyanlık bana söylemiyordu. Kuran dinlerken kalbim tekrar açıldı. Huzur buldum. Eski dinimdeki karışıklıklar yüzünden içimde sürekli mücadeleler vardı. 

32 yaşındayım ve 32 yıldır İslam’ın güzelliklerinden mahrum bir hayat geçirmişim. ABD’de birçok büyük şehre gitmiş olmama rağmen İslam’ı hiç duymadım. Sanki birileri İslam’ı bizden gizlemişler. Müslüman olduktan sonra günah dolu bir toplumda kendimi nasıl koruyacağım diye düşündüm hatta bir dağa inzivaya çekilmek istedim. Şahsi hayatımda çok disiplinli birisi olmama rağmen kendimi güçsüz hissettim. Dinlediğim bir videoda çok sevdiğim ABD’li bir alim olan Hamza Yusuf, orucun maneviyatı nasıl güçlendirdiğini anlatıyordu. İlk Ramazan’a bu yıl ulaştığımda ve ilk kez oruç tutunca orucun hikmetini anladım. Oruç tutmak insanın manevi gücünü nasıl artırdığını gördüm. Şimdi daha güçlü hissediyorum ve yaşadığım zorluklara karşı sadece “bu benim imtihanım” diyorum. 

Zachary Holocker, Müslüman olduğu İslamic Center of Greater Toledo'nun içinde

 

- İslamiyet’e girdikten sonra çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?

Arkadaşlarımın tepkisi olumlu değildi hatta bazıları arkadaşlıklarını bitirmeyi tercih etti. Onları kaybetmekten korkup eski dinime döneceğimi düşünenler de oldu fakat ben bir dakika bile tereddüt etmeden yoluma devam edeceğimi söyledim. Çevremin hala İslamafobinin etkisi altında olduğunu düşünüyorum. Bazı arkadaşlarım ise “Atalarımız İslam’ı kabul etmedi ise biz de yapamayız.” diyorlar. Arkadaşlarımı hala çok seviyorum ve onlara İslam’ı anlatmaya devam ediyorum. Onların sadece daha iyisini bilmedikleri için böyle bir hayata devam ettiklerini düşünüyorum. Onlara İslam’a girmeseler bile en azından iyi bir Hristiyan olmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü gerçek Hristiyanlığı yaşamak aslında bizi İslam’ın değerlerine yaklaştırmış oluyor. 

Annemin tepkisinden bahsedersem, başta oldukça mesafeli idi fakat daha sonra biraz yumuşadı. Müslüman olduktan sonra annemle daha çok ilgilendim ve onu sık sık aradım. Çünkü bunu bana dinim emrediyordu. Annem bunu öğrenince hem sevindi hem de çok şaşırdı. “İslam’daki birçok kural bizim Hristiyan öğretilerimize ne kadar benziyor.” dedi. Mesela tesettür konusuna baktığımda anneannemin de kilisede başını örttüğünü hatırladım. Aslında tüm dinlerde bir nevi tesettür var ve bu aslında hepsinin bir kaynaktan geldiğini gösteriyor.

Nişanlım hala kabullenemiyor. Yazılı öğretilere bağlı kalmak onu çok korkutuyor. Müslüman olduktan sonra evlilik konusunda endişeliyim. Mesela nişanlımın eşcinsel arkadaşları var ve bunu kutluyorlar. Ben böyle bir ortamda bulunamam. Bu kutlanabilir bir şey olamaz. Bu sanki katillerin bir araya gelip yaptıkları işi kutsamasına benziyor. Bir katil nasıl başkalarına zarar veriyor ise bu tür sapkınlıklar da insanların ruhlarını öldürüyor. Bunu nasıl kutlayabiliriz? Şu an bir ayrılık sürecindeyiz ve ben yuvamı İslami temeller üzerine kurmak istiyorum. Bizim toplumumuzda aile kurmanın sadece aşk ile başladığını düşünürdük. Halbuki İslamiyet’teki mahremiyet kavramı ve evlilik öncesi süreçteki ciddi görüşmelerin çok daha güçlü bir aile kurmaya vesile olduğunu öğrenmiş oldum. 

 

İslamiyet’e girdikten sonra vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çocuklarımın soruları var. Bulunduğumuz toplumda sürekli eşcinsellik, cinsiyetsizlik gibi değerlerin dayatıldığı bir ortamın içerisindeyiz. Dolayısıyla onlara İslam’ın değerlerini öğretmek gibi bir yükümlülüğüm olduğunu düşünüyorum. Mesela oğullarıma harama neden bakmamaları konusunda bilgiler veriyorum. Onlara, karşı cinsi bir obje olarak değil, bir insan olarak görmeleri gerektiğini anlatıyorum. İslam’a göre nasıl bir eş ve nasıl bir baba olma konusunu sürekli araştırıyorum.

Sıklıkla camiye gidiyorum. Allah’ı tanımayı çok istiyorum ona olan sevgimden dolayı haram olan her şeyi terk ettim. Çok fazla kaynak var ve öğrenmek için ciddi bir zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Bazen kendimi bir çocuk gibi hissediyorum. Yeni bir hayata başladım ve bir kılavuza ihtiyacım var. Bu insanın nefsine zor gelebiliyor. Fakat camideki insanların beni koşulsuz bir şekilde kardeşleri olarak görmeleri çok hoşuma gidiyor ve onlardan güç alıyorum. 

Namaz için günde en fazla bir saat harcıyoruz ve bu bizim daha iyi bir insan olmamıza vesile oluyor. Bu muhteşem bir şey.

Zachary Holocker ve Muaz Kemerli

 

- İslamiyet’te sizi en çok etkileyen şey ne oldu?

Beni en çok etkileyen şey, İslam’da tek bir Allah olması yani tevhid inancı. Başka hiç aracı yok. Eski dinimde en çok bu durumu sorguluyordum. Eğer İslam’da benimle Allah arasında en ufak bir aracı olduğunu bilseydim, İslam’ı kabul etmezdim.

Eski dinimdeki papazlar vaaz verdiklerinde insanları korkutarak günahtan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Günümüz dünyasındaki Hristiyanlar dinlerinin öğretilerinden çok uzaklar ve bunları duymak onları motive etmiyor. Cehenneme gideceğini söylemek sadece insanların ümitsizliğini artırıyor ve günahlara devam ediyorlar. Bu yüzden toplumumuzda dini bir otorite şu anda kalmamış durumda. İslamiyet’te ise cennete giden binlerce yol var ve bu muhteşem bir motivasyon. İslam’da Allah çok merhametli. Köpeğe su vermenin bile ne kadar kıymetli olduğu anlatılıyor. Kuran-ı Kerîm ilk ayeti olan besmele-i şerif, Allah’ın rahmetinden ayrıntılı ve veciz bir şekilde bahsediyor.

İslam insanın ruh sağlığını tamir ve inşa ediyor. Bu yüzden İslam’ın kurallarını artık hayatıma aldım ve kendi değerlerim olarak kabul ediyorum. Maneviyatı tamamen boşalmış ve her şeyi afakta arayan bir toplum içerisinde hakikate ancak insanın içine yani özüne dönmesi ile ulaşacağını öğrendim. Bunu yapabilecek tek din ise ancak İslam.