İlk bakış, ilk görüş, ilk tadış.
Bunların zevkine erişilmez.
Ne var ki, çoğu da hatırlanmaz bunların.
Kim var güneşi ilk defa görüşünü hatırlayan?
Kim var havada kanat çırpan kuşları ilk defa seyredişini, bir çiçeği ilk defa görüp koklayışını hatırlayan?
İlklerin çoğu, çocukluk dönemine rastlar.
Sonra büyür insan.
Büyür ve dünyayı tanır.
Yahut tanıdığını sanar.
O dünyada güneş her gün doğar ve batar, kuşlar her zaman uçar, çiçekler her zaman açar.
Yadırganmaz bütün bunlar. Hayret de uyandırmaz.
Bilinmezler, artık bilinmektedir.
Bir ağaç, bir deniz, bir bulut, bir yaprak, bir böcek, duyguları eski canlılığıyla tahrik etmez.
Hepsi, ilk gördüğümüz günkü gibi çevremizdedir onların.
Yalnız duygu eksiği vardır gözlemlerimizde.
Ülfet gelmiş, hayret gitmiştir.
…
Zaman zaman, bildiklerimizden uzak kalırız.
Nimetler fasılalara uğrar.
Tekrar kavuşulduğunda, ilk tanışmanın hazzı yaşanır bir ölçüde.
Mevsimin meyvesi sanki ilk defa tadılır.
Yahut bölünmüş bir uykunun tadına varılır.
Veya bir hastalık sonrası ayağa kalkar insan. Ve sapa sağlam yürümenin yahut bir çayı yudumlamanın zevkini sanki ilk defa yaşar.
O kesintiler de olmasa, bir monotonluk içinde sürer, gider hayat.
Heyecansız yaşanır.
Ve duygular ya körelir veya başka yerlere yönelir.
…
İlk bakışla mest olur insan.
Duygular ilk görüşle canlanır.
Haz, ilk tadışta bütün canlılığıyla yaşanır.
Güneş her sabah ilk defa doğuyorsa eğer, onunla her gün insan yeniden doğar.
Bir çiçek ilk defa açıyorsa, onunla beraber bir dünya açılır insanın önüne.
O dünyada her an çiçekler açar.
Hiç eksilmez kokusu çiçeklerin.
Renkleri hiç solmaz.
Kuşlar ilk defa kanatlanır.
Bir yumurta sarısı insanın gözü önünde canlanır, cıvıltısıyla bir dünyayı doldurur.
O cıvıltı ve o şakıyış, her an ilk defa işitilir.
Yapraklar ilk defa altın sarısına bürünür. Onların rengiyle duygular ısınır.
Denizler ilk defa enginliğe çağırır insanı. Mavi renk ilk defa görülür.
Bir bahar sabahı yeryüzü ilk defa dirilir. Kara topraktan ilk defa renk renk meyveler çıkar.
Nasıl çıktığı anlaşılmaz onların.
Onun için hayretle seyreder insan.
Çünkü ilk defa seyreder.
Dünyaya ilk defa bakar.
Ve gerçekten bir dünya bulur karşısında.
Ülfet gider, hayret gelir.
Dünya her gün yeniden doğar.
İnsan her gün yeniden dünyaya gelir.
Ve yaşamaya başlar:
İlk bakışla.