TR EN

Dil Seçin

Ara

Tarlanın Hangi Mahsulü Vereceği, Ne Ektiğinize Bağlıdır

Allah'ın canlılardaki kanunlarından birisi, canlının bütün özelliklerinin genlere şifrelenmiş olmasıdır.

 

''Bilim adamları canlıların genleriyle oynayarak canlının orijinalinde olmayan yeni organlar çıkartıyorlar. İnsan vücudunda organların yerini belirleyen gen var, peki diğer canlılarda bu yok mu ki yeni bir organı vücutları kabul ediyor. Gen bu değişimleri hangi ölçüye ve standarda göre kabul ediyor. Çünkü evrimciler bu tarz değişimleri evrime bağlıyorlar.''

 

Âlemlari yaratan ve sevkeden Allah, pek çok hikmeti gereğince bu dünyada yarattıklarını belli sebeplere ve kanunlara bağlamış. Yarattıklarıyla münasebetini o kanunlar ve sebeplerle sürdürüyor.

Ayrıca, yaratanına muhatap olabilmesi için insanı akıl, irade ve çeşitli yeteneklerle yaratıp donatmış. Ve böylece insana mahlukat üzerinde çeşitli tasarruflar yapma imkânı da verilmiş. Böyle büyük nimetlere mazhar edilen insan kendisine verilen bu yeteneklerle, bilimsel araştırmalar yapabiliyor ve Âlemlerin Rabbini bütün sıfatlarıyla tanıyabiliyor.

Elbette buradaki ince nokta ise, insan yaptıklarıyla, Allah'ın açık bıraktığı kapılardan ilerliyor. Yoksa insan kendine kapılar yaratıp ilerlemiyor.

Allah'ın canlılardaki bir kanunu da bütün özelliklerinin genlere şifrelenmiş olmasıdır. Siz araştırmanızla hangi genin hangi karakteri veya karakterleri kontrol ettiğini tespit edersiniz. Sonra, o geni değiştirir, onun yerine bir başka geni aşılarsınız. O zaman sonuç, sizin yönlendirdiğiniz tarzda ortaya çıkar.

Bu değişikliklerin hangi seviyede olacağı, hangi organın yerine nelerin gelebileceği, bilimsel çalışmalarla tespit edilir. Bu çalışmalarda en büyük kolaylık ise, Allah'ın bütün canlıların temel genetik yapılarını ortak yaratmasıdır.

Siz bir tarladan arpa mı, buğday mı, yoksa nohut mu alacağınızı önceden söyleyebilir misiniz? Söylemezsiniz. Tarladan hangi mahsulü alacağınız, sizin hangi tohumu verdiğinize bağlıdır. Siz tarladan nohut almak istiyorsanız, nohut tohumunu Allah'ın koyduğu usul ve şartlara uygun olarak tarlaya atarsınız, Allah da size nohut verir. 

Bütün laboratuar çalışmaları buna benzetilebilir. Önce varlıkların yapıları ve aralarındaki kaide ve prensipler laboratuarda tespit edilir. Sonra o prensiplere uygun denemeler yapılır. Neticeyi yaratan Allah'tır. Bizim çalışmalarımız bir bakıma bizim sual ve isteğimiz olur. O da, bizim bu isteğimize hikmetine göre cevap verir. Yoksa o varlıkları yapan ve yaratan insan değildir. İnsan sadece sebep ve prensipleri araştırıp bulur ve o sebepler üzerinde deneyler yapar. Tıpkı tarlaya nohut atılmasıyla tarladan nohut alındığı gibi. Sonucu yaratan her zaman Allah'tır.