Amin Maalouf, “hamd /övgü Allah’a mahsustur” demenin ardında saklı
sakin gücü roman kahramanının ağzından duyuruyor:
“Seni pohpohlamaya çalıştığımı sanma.
Hüda’dan başkasına övgü düzmeyecek kadar güçlüyüm!”
***
Sebahattin Ali kimselere gösteremeyeceğimiz
bir elbise dikiyor:
“Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.”
***
Atalar yaşaya yaşaya söyler,
kanaya kanaya tefekkür eder ya,
işte o atasözlerinden biri:
“Ucuz insandan pahalı lakırdı çıkar!”
***
Goethe kalabalıkların hiç anlamayacağını,
kabalıkların hep unutturacağını sakince dillendiriyor:
“Ah, mutluluk
yalnızca yüreğimizde mümkündür.”
***
Dostoyevski huzurun anahtarını
bir kilit diyaloğu ile elimize tutuşturuyor:
“Kapıyı kilitlemiyor musun?” diye sordu.
“Hiçbir zaman kilitlemedim ki! Sözde iki yıldır kilit alacağım...”
Gülümseyerek Sonya’ya baktı.
“Kilitleyecek hiçbir şeyi olmayan insanlar
mutludurlar herhalde, öyle değil mi?”
***
Mark Twain insan olmayı
kızıl renk üzerinden tanımlıyor ve haklı da görünüyor:
“İnsan, yüzü kızaran,
yüzünün kızarmasına ihtiyaç duyan yegâne canlıdır.”
Demek ki bu yüzden çıplak yüzümüz.