Dünyada yemyeşil bir ada vardı. Bu adada obur bir inek yaşıyordu. Sabahtan akşama kadar adadaki bütün otları yer bitirir, doyar, semirip şişmanlardı.
Gece olunca da, bir kenara çekilip: “Yarın ne yiyeceğim?” diye düşünür, bu düşünceyle üzülüp kederlenir, sabaha kadar üzüntüsünden zayıflar, iğne ipliğe dönerdi.
Sabah olunca, gece karanlığında yeniden boy vermiş olan otları yemeye başlar, akşama kadar bütün otları yer, doyar, şişmanlardı. Akşam olunca yeniden:
“Yarın ne yiyeceğim?” kaygısından sabaha kadar üzülür, yeniden zayıflardı. Bu böyle sürüp giderdi.
Bir bilge, bu meseli öğrencilerine anlatıp, şu yorumda bulundu:
“İşte, insan nefsi o inek, yeşil ada ise bu dünyadır.”