TR EN

Dil Seçin

Ara

Mayıs 2015

post-title

Mayıs 2015, 461

 

Her gününüz ibadet olsun ister misiniz?

 

Merhaba değerli dostlar, sevgili Zafer okuyucuları,

Recep ve Şaban aylarınızı, mübarek gecelerinizi kutluyoruz.

Her namazda Fatiha’da, Cenab-ı Hakk’a mealen şöyle hitap ediyoruz:

“Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım dileriz.”

Evet, yalnız Ona ibadet edip Ondan yardım istemek imanın gereğidir. Çünkü Ondan başkası ibadete lâyık olmadığı gibi, dünyaya ait büyük küçük her meselede sebepleri araya koyarak asıl yardım eden de Odur.

Bunu her gün, her namazın her rekâtında tekrarlayıp Rabbimize olan iman ve bağlılığımızı ilan ediyoruz. Bir yandan ibadetlerimizde sadece Allah rızasını hedef tuttuğumuzu bildirirken, diğer yandan da her türlü işte, sonucun yaratılmasını sadece Ondan beklediğimizi, başka sebeplerde hakiki tesir aramadığımızı da ifade etmiş oluyoruz.

İşte bu imanda bütün hareketlerimizi ibadet hükmüne geçirecek bir sır saklıdır. Dünyada ahiret ticareti yaptığını bilen ve ahiret hesabına daha çok kazanç sağlamak isteyen insana, bu çok güzel bir fırsattır.

İbadet yalnız namaz, oruç ve zekâttan ibaret değildir aslında.

Evet, bunlar dinin temel ibadetleridir; ama bunlardan başka günlük işlerimizi, yiyip içmemizi, hatta uykumuzu bile ibadet haline getirebiliriz. İşte bunun yolu da niyetten geçer.

Hz. Peygamberimiz (asm): “Yapılan işler niyetlere göre değerlendirilir” buyurur. (Buharî, İman, 41)

Bediüzzaman da bu hakikate şöyle işaret eder:

“Evet, niyet öyle bir hâsiyete mâliktir ki, âdetleri, hareketleri ibadete çeviren pek acip bir iksir ve bir mayadır. Ve keza, niyet ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur.” (Mesnevi-i Nuriye, 63)

İşte bir niyet değişikliği her şeyi değiştirir. Mesela zaten uyuyacağınız uykuyu, Hz. Peygamber’in (sav) yaptığı gibi yapmakla ve Onun gibi yaşamak için güç toplamak niyetiyle uyuduğunuzda, bu uykunuz ibadet hükmüne geçer. 

Ya da herkes yemek yemektedir. Bunu Hz. Peygamberimizin (asm) sünneti üzere yapsa veya Allah’a kulluk için güç kazanmak niyetiyle yese bu iş de bir ibadet olur.

Evet, sıradan işlerimizi Sevgili Peygamberimizin yaptığı gibi ya da güzel bir niyetle yapmakla bu günlük işlerimizi ve hareketlerimizi ibadet hükmüne getirip, ahiret hesabına kâr edebiliriz. Bu konuda Hz. Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:

“Hanımının ağzına koymuş olduğun lokma dâhil Allah rızasını gaye edinerek yapmış olduğun bütün sadakaların (yardımların) mükâfatı, sana verilecektir.” (Buharî, Kitabü’l İman, 51)

Dikkat edilirse bu mübarek sözde mükâfatın şartı Allah rızasını gaye edinmek şeklinde ortaya konmuştur. Bir hareketi ibadete çeviren de budur; o işin sadece Allah rızası için yapılmasıdır. Allah rızası gaye edinilirse insanın yerine getirdiği namaz, oruç gibi farz ibadetlerden başka ailesinin rızkını kazanmak için çalışması da ibadet hükmüne geçer, dersine çalışması da, yemeğini yemesi de, uyku uyuması da…

Şüphesiz insanın işlediği hayırlı işler, başkalarının takdir ve tebrikini kazanmasına vesile olabilir veya tam tersi, kıskançlıklarını çekebilir, düşmanlıklarına da sebep olabilir. Ancak hareketlerinde Allah rızasını gaye edinen birisi için bunun hiç önemi yoktur. Çünkü böyle kimseler, başkalarının takdirleriyle sevinmedikleri gibi tenkitleriyle de üzülmezler. Allah rızasını hedef kabul edenler için başkalarının ne söylediği önem taşımaz.

Hz. Ebubekir’i (ra) üstün bir mertebeye taşıyan da onun yapmış olduğu işlerde Allah’ın rızasını gözetmiş olmasıdır.

Buna “sıddıkiyet” yolu deniyor. Bu anahtar hepimizin elinde. Onu kullanmasını bilenlere ve Allah rızasına erişenlere ne mutlu.

...

Evet, bu duygularla hazırladığımız Mayıs sayımız da hayırlı olsun inşaallah. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Allah hepsinden ve yaptıkları güzel işlerden razı olsun…

Evet dergimizle ilgili ihtiyacımız devam ediyor; çağrımızı da tekrarlıyoruz. 3000 adet yeni aboneye ihtiyacımız var. Gerekeni yapacağınıza dair ümitvarız.

Allah’a emanet olunuz.

Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket…

 

 

Dergideki Yazılar