TR EN

Dil Seçin

Ara

İki Dirhem Bir Çekirdek: Keçiboynuzu

İki Dirhem Bir Çekirdek: Keçiboynuzu

Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur.

Günlük yaşamımızda, bir dostumuzu ya da bir arkadaşımızı görmeye alıştığımızın dışında güzel bir kılık kıyafet içinde gördüğümüzde; “Hayırdır! Ne bu şıklık, iki dirhem bir çekirdek olmuşsun!” deriz.

Niçin böyle deriz? Bilen var mı?

İsterseniz bir bakalım, nereden çıkmış bu deyiş?

Arapça kökenli bir sözcük olan dirhemin birinci anlamı; okkanın 400’de birine eşit olan 3,148 gramlık bir ağırlık ölçüsü. İkinci anlamı; bir tür gümüş para. Üçüncü anlamı ise; azar azar, az az, az ölçüde.

Öyleyse şimdi de çekirdekkonusuna gelelim ve bakalım dirhemile çekirdekarasında ne alaka var?

Halk arasında “harnup” da denilen keçiboynuzu meyvesini hepimiz biliriz. Özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen, yaprakları her zaman yeşil kalan bir ağaçtır. Çok sert ve ısırılması oldukça güç olan meyvelerini herkes tanır. İşte yukarıda sözünü ettiğimiz çekirdekler bu meyvenin içindeki koyu kahve renkli tohumlardır.

Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur.

Yunanca adı ‘keration,’ İngilizce’de ‘carob,’ Arapça’da ise ‘kırat’ adı verilen keçiboynuzu tohumu, sabit ağırlığı nedeniyle yüzyıllar boyunca elmasları tartmak amaçlı kullanılmış. Enteresandır bir keçiboynuzu çekirdeği bir karattır ve gramın beşte birine eşittir (1 ct=0,2 gr). Bu yüzden keçiboynuzu, ‘kırat’ ya da ‘karat’ denilen ölçüye adını vermiştir.

Keçiboynuzu çekirdeği, doğada ağırlığı değişmeyen tek tohum olarak yaratıldığı için, Araplarda, Selçuklu ve Osmanlı döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır. Keçiboynuzu tohumunun dört tanesi bir dirhem eder. Dirhem değişmekle birlikte 3 gr ağırlığı temsil etmektedir.

Bu bilgilerden sonra, yukarıdaki deyimin nereden geldiğini şimdi anlatabiliriz: Eskiden bir tüccar mesela 2 dirhemlik bir şey satacaksa kefenin bir tarafına ‘8 çekirdek’ koyarmış. Ayrıca alan kimseye ikram etmek isterse, kefeye 1 çekirdek de fazladan koyup öyle tartarmış. İşte bu fazladan ilave edilen bir çekirdek, zamanla olağandan fazla giyinen ve süslenen kişileri anlatmak için de kullanılır olmuş ve “iki dirhem bir çekirdek” deyimi dilimizde yerini bulmuş.

Görüldüğü üzere, basit bir keçiboynuzu tohumunda olduğu gibi her şey dakik bir nizamla, hassas bir mizan ve ölçü içinde yaratılır. Kur’an-ı Kerîm’de; “Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.” (Talak Suresi, 3) “...O’nun katında her şey bir miktar (ölçü) iledir.” (Ra’d Suresi, 8) gibi ayetler ile her şeyin bir ölçüyle yaratıldığını bildirmektedir. Elbette tohumdaki bu hassas ölçü tesadüfen olmakta ya da bunu ağacı ayarlamakta değildir.

Şu ölçülü yaratılış ise her şeyde bir hikmet ve adaleti göstermekte ve o hikmet ve adalet ise bir kudret ve ilmi bildirmektedir. O halde bu hassas ölçülü tohumun muhit bir ilim, kudret ve irade sahibi bir Zât (cc.) tarafından yapıldığını aklen kabul etmek gerekir.

Cenab-ı Hakk (cc.), yaratmış olduğu bu hassas ölçülü tohumu nazarımıza vererek, her şeyin aslında bir mucize olduğunu, kudretinin, ilminin ve iradesinin bütün kâinatı kuşattığını göstermektedir.