TR EN

Dil Seçin

Ara

Kur’an’da Haber Verilen İki Farklı Aile Modeli

Kur’an’da Haber Verilen İki Farklı Aile Modeli

Aile yuvası, Allah’ın insanlar üzerindeki en büyük nimetlerinden biridir. Hattâ Cennet hayatının mutluluklarından esintiler taşıyan bir nimettir diyebiliriz. Fakat aile hayatında potansiyel olarak mevcut olan bu özelliği harekete geçirmek eşlerin iradesine bırakılmıştır. Yani eşler birbirinin hayatını cennete veya cehenneme çevirebilirler.

Aile yuvası, Allah’ın insanlar üzerindeki en büyük nimetlerinden biridir. Hattâ Cennet hayatının mutluluklarından esintiler taşıyan bir nimettir diyebiliriz. Fakat aile hayatında potansiyel olarak mevcut olan bu özelliği harekete geçirmek eşlerin iradesine bırakılmıştır. Yani eşler birbirinin hayatını cennete veya cehenneme çevirebilirler. 

Tebbet sûresindeki aile modeli, insanın başına gelebilecek felâketlerin en büyüğünü tasvir ediyor:

Birbirini kötülükte taklit eden, birbirini azdıran, birbirinin ateşini tutuşturan eşler.

Bunun sonucu ise, ebedî bir Cehennem azabını beraberce paylaşmak ve birbirinin ateşini kızıştırmak…

 

Birbirlerinin Felaketini Artıran Eşler

Ümmü Cemil’in kocası Ebû Leheb’e bu dünyada yaptığı yardımların karşılığını Cehennemde odun hamallığı yaparak alacağını âyet-i kerime haber veriyor. Böylece, bu azgın karı-kocanın her ikisinin de Cehennem ateşinde azap içinde azapla cezalarını bulacağını anlıyoruz:

Bu dünyada hatırlı bir mevkii olan, izzet ve ikbal içinde yaşamış soylu bir kadının ebedî âlemdeki ünvanı, odun hamallığıdır.

Bu odun hamalının taşıyacağı şey ise, hayat arkadaşını yakmakta kullanılacak odundan başkası değildir. Bu dünyada kocasına uyarak Peygamberimizin yollarına diken taşıyan, aynı zamanda Peygamberimiz aleyhinde etrafa lâf da taşıyıp duran bu kadın, âhiretteki ebedî hayatını da Cehennem alevleri içinde, kocasının ateşine odun taşımakla geçirecektir.

Ebû Leheb ise, alevler içinde kavrulurken, bir insanın felâketler karşısındaki ilk sığınağı olan hayat arkadaşından yardım veya tesellî görmek bir yana dursun, ateşini tutuşturan odunları onun sırtında taşınırken görmek gibi bir başka azabı da ateş azabıyla beraber tadacaktır.

Oysa aile hayatı insanlara birbirinin hayatını Cehenneme çevirsinler diye verilmemiştir.

Bilâkis, aile yuvası, Allah’ın insanlar üzerindeki en büyük nimetlerinden biridir. Hattâ Cennet hayatının mutluluklarından esintiler taşıyan bir nimettir diyebiliriz.

Fakat aile hayatında bu özellik potansiyel olarak mevcuttur. Bu potansiyeli harekete geçirmek ise eşlerin iradesine bırakılmıştır.

 

Birbirlerinin Mutluluğunu Artıran Eşler

Cennet hayatının bir numunesini bu dünyada yaşamak isteyen eşler, beraberce Rablerinin öğütlerine yönelirler, O’nun ve Resulünün yap dediğini elden geldiğince yaparlar, yapma dediklerinden kaçınırlar. Erkek kadında, kadın kocasında örnek alınacak güzellikler bulur ve ondan geri kalmamaya çalışır. İkisi de böylece Allah’ın rızasını kazanmak için birbiriyle yarışır. Ve ikisi de bu yarışı galip olarak bitirir. Sonunda da Allah’ın vaad ettiği mutluluğa beraberce erişirler. 

İşte, Ebû Leheb ile karısının bir kin uğruna kaçırdıkları ve kendi elleriyle Cehenneme çevirdikleri Cennet hayatından tablolar:

“Cennet ehli o gün nimetler içinde zevk u safâ sürmektedir.

Eşleriyle birlikte gölgelerdeki koltuklara kurulmuşlardır.”1

“Ey âyetlerimize iman etmiş ve hakka teslim olmuş kullarım! Ne bir korku vardır bugün size, ne de keder.

Siz de, eşleriniz de sevinç içinde girin Cennete.

Etraflarında altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canların çektiği, gözlerin hoşlandığı her şey vardır. Siz orada ebediyen kalacaksınız.”2

Azap arkadaşı o iki Peygamber düşmanının dehşet verici macerasını okurken, bizi onlara değil de, yukarıdaki âyetlerde anlatılan eşlere benzetmesi için fiilimizle de, dilimizle de Allah’a yalvaralım.

 

Kaynaklar:

1. Yasin sûresi, 36:55-56.

2. Zuhruf sûresi, 43:69-71.