TR EN

Dil Seçin

Ara

HAYAT MEYVESİ

Hayatımızı ve karakterimizi yönlendiren fikirler, kişiliğimize akıl sır ermez bir şekilde, bir tohum gibi serpilmiştir. Çocukluğumuzu geride bırakırken bu tohumlar filizlenir. Gençliğin iyiye ve doğruya karşı olan derin heyecanı ile bunlar çiçek açar, meyve vermeye başlar.

— Albert Schweitzer

 

***

 

YETENEK

Yetenekler toprağa benzer. Ya ayakkabıların üzerindeki çamur ya da herkesin hayran olduğu bir sanat eseri olur. Sonuç onun nasıl kullanıldığına bağlıdır.

— W. Penn

 

***

 

EĞİTİM VE DUYGU

Öğrencisini etkilemeden ona bir şeyler öğretmek, soğuk demiri dövmek gibi boşuna bir iştir.

— Şevket Yüce

 

***

 

AKLIN GÖRDÜĞÜ

Yalnız göz değil, akıl da görür. Aslında düşünmeyenler hiçbir şey göremezler. Oysa düşünen insanlar, önlerine çıkan bilinmezin en ince noktalarına kadar nüfuz eder, farkları dikkatlice gözden geçirir, kıyaslar yapar ve sonuçta bunun altında gizli olan hakikati ortaya çıkarır.

— Samuel Smiles

 

***

 

ÖMRÜNÜN KALAN GÜNLERİ

Hz. Ebû Zer’den (ra):

Allah Resulü (sav) buyurdu:

“Bir kimse ömrünün kalan günlerinde güzel işler yaparsa, geçmiş devirdeki günahları da af olunur.

Bir kimse de, kalan ömrünü fena işlerle geçirirse, ondan geçmişinin de hesabı beraber sorulur.”

(İbni Asakir)

 

***

 

“ZIKKIM YE” DENİR Mİ?

Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Hakim’de mealen buyuruyor ki:

Zakkum ağacı günahkârların yemeğidir. Pota gibi karınlarında kaynar; sıcak suyun kaynağı gibi. (Duhan Suresi, 43-46)

Zıkkım kelimesinin aslı ‘zakkum’dur. Halk diline zıkkım olarak geçmiştir. Zakkum, Cehennem’de kâfirlere azap için verilecek olan yiyeceğin adıdır.

Maalesef memleketimizde çok kullanılan tabirlerden biri de budur. Çoğu kere yiyecek söz konusu olduğu zaman söylenilen bu söz beddua olarak sarf edilmektedir.

Hasılı, hiçbir zaman hiçbir kimseye söylenilmemesi gereken ‘zıkkım’ ifadesi Müslümanın ağzından çıkmamalıdır.

 

***

 

Tembellik ağır gider

Fakirliği yolda görür.

— Kosova Atasözü

 

***

 

İman edip güzel işler yapanlara gelince: Biz kimseye gücünden fazla bir şey yüklemeyiz.

Onlar Cennet ehlidir; orada ebediyen kalacaklarıdır.

(A’raf Suresi, 42)

 

***

 

Günahkârım, aciz kulum / Kırıldı kanadım kolum

Senden geldim, sana yolum / Kıl anadan doğma beni

— Abdullah Satoğlu

 

***

 

ATASÖZLERİNDE ‘SÖZ’

— İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.

— Acı söz er belini büker.

— Her bildiğini söyleme; her söylediğini bil.

— Söz var, gelir geçer; söz var, deler geçer.

 

***

 

BÖCEĞİN DERSİ

Bir gün akşama yakın saatlerde okuduğum kitabın içinden bir böcek çıktı. İleri geri yürüdü durdu. “Nasıl besleniyor, nasıl geçiniyorsun?” diye sordum. Böcek hal diliyle dedi ki: “Bu rızık işi ve endişesi siz insanların meselesi. Bizim böceklerin dünyasında böyle bir mesele yok.”

Böceğin dersi devam etti. Ama bu haftalık bu kadar. Malûm; şifa hazımdadır derler.

 

***

 

ALLAH’IN KULLARI

Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan,

Şehrin evliyası da olsa hakikatte asidir.

— Yunus Emre

 

***

 

NASIL BİLİNİRSİNİZ?

Bir insanın iyilikleri kötülüklerinden çok olursa, kötülükleri anılmaz olur. Kötülükleri iyiliklerinden fazla olursa, iyilikleri anılmaz olur.

— Abdullah ibni Mübarek (ra)

 

***

 

DÖRT TAASSUP

Müsamahayı, anlayışlı olmayı engelleyen dört taassup, körü körüne saplantı var:

1. Cehaletin taassubu.

2. Korkunun taassubu.

3. Menfaatin taassubu.

4. Alışkanlığın taassubu.

— Hendrik W. Loon

 

***

 

GERİ VERMEK

Her ne hakkında olursa olsun, ‘onu kaybettim’ deme. ‘Onu geri verdim’ de. Çünkü hiçbir şey insanın değildir. Her şey, Allah (cc) tarafında sana verilmiştir.

— Hekimoğlu İsmail

 

***

 

KAVGALARIN SEBEBİ

Öfke ve kin, doğruluğun sınırları dışındadır. Bu duygular, yalnızca, işlerine akıllarıyla bağlanamayan insanlar içindir. Doğru ve temiz işler hep ölçülü ve ağırbaşlıdır. Ölçü olmayan yerde, kavga, gürültü ve haksızlık vardır.

— Montaigne

 

***

 

GEÇ GELEN AKIL

İhtiras uçar, zevk koşar, akıl ise yürür. O sebeple de her zaman geç gelmesinde şaşılacak bir şey yoktur.

— Albert Samin