TR EN

Dil Seçin

Ara

HAYATA DAİR

Gülleri koklamaya zaman ayır.

 

“Keşke” yerine, “Allah izin verirse bir dahaki sefere” demeyi dene...

 

Çocuklarına her şeyin en iyisini veremediğin için üzülme; senin verebileceğinin en iyisini ver.

 

Yeterli zamanım yok deme; peygamberlerin de günleri yirmi dört saatti.

 

Çocuklarla oyun oynadığın zaman, bırak onlar kazansın...

 

İnsanları zenginlikleri ile değil, kalplerinin büyüklüğü ile ölç.

 

Fırsat ara, güven arama. Limandaki tekne belki güvende sayılabilir ama, bir süre sonra altı çürümeye başlar.

 

Hastanedeki yakınlarını ve arkadaşlarını ziyaret et. Senin orada geçireceğin süre onlarınkinden daha kısadır.

 

***

 

“En çok hayran olduğum insanlar, iyi konuşabilen insanlardı.

Şimdiyse, iyi konuşabilen ve fakat susabilen insanlara hayranım.”

— Kâzım Taşkent

 

***

 

İLÂHİ

Gariplik tuttu boynumdan

Büker Mevlâya Mevlâya;

Gözüm her derdi gönlümden,

Döker Mevlâya Mevlâya...

 

İnandım aşk-ı mutlak bir

Gönül bir, sevgi bir, Hak bir,

Dilim doksan dokuz tekbîr

Çeker Mevlâya Mevlâya...

— Bekir Sıtkı Erdoğan

 

***

 

“Ne getirdin?”

Muhammed İkbal, I. Dünya Savaşı günlerinde Lahor’da, on binlerce kişinin katıldığı bir mitingte okuduğu şiirde, öldükten sonra peygamberin huzuruna çıktığını, Hz. Peygamberin, “Söyle bana ne armağan getirdin?” buyurduğunu, bunun üzerine şöyle dediğini dile getiriyordu: “Efendim, dünyada huzur ve rahat kalmadı. Gönlün arzu ettiği hayat ele geçmiyor. Varlık bahçelerinde binlerce gül, binlerce lâle var ama vefasızdır onlar; terk eder bizi renkleri ve kokuları. Bunların yerine bir şey getirdim size, cennette bile benzeri olmayan bir şey; bir şişe kan. Bu senin ümmetinin namusudur, şerefidir, vicdanıdır. Bu Trablusgarp’ta, Çanakkale’de şehit olan askerlerin kanıdır!”

Bu hitap üzerine kalabalık dalgalandı. Kadınlar küpelerini, bileziklerini, erkekler neleri varsa, küçücük servetlerini Türkiye’ye bağışladılar. Zira İkbal’in diliyle, “Kendine hükmedemeyenlere başkaları hükmederdi.”

 

***

 

“Ne kadar çok okursan oku,

bilgine yaraşır şekilde davranmaz isen cahilsin.”

— Sadi Şirazî

 

...

 

“Sonunda okuduklarımızdan bize kalan,

yalnızca uyguladıklarımızdır.”

— Goethe

 

...

 

“Bir kitabın ne kadar okuyucusu varsa,

o kadar değişik nüshası var demektir.”

— Anatole France

 

...

 

“Asrımızda iyi seçilmiş bir kitap koleksiyonu,

hakiki bir üniversite tahsili değerindedir.”

— T. Carlyle

 

...

 

“Bir zamanlar dünya kitaplar üzerinde rol oynuyordu,

şimdi kitaplar dünya üzerinde rol oynuyor.”

— Joubert

 

...

 

“İyi kitaplar okumayan kimsenin,

okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur.”

— Mark Twain

 

...

 

“Size en çok yardım eden kitaplar,

sizi en çok düşündüren kitaplardır.

—T. Walker

 

...

 

“Kitap sabırlıdır, okur değil.”

— J. Joubert

 

***

 

Okuma özürlüler dikkat!

20-60 yaş sürecinde okuyanlar, sonraki dönemlerinde dementia isimli musibete daha dirençli oluyorlar.

Entelektüel etkinliklerden kopmayanlarda, Alzheimer’e yakalanma tehlikesinin üçte bir oranında azaldığı da tespit edilmiş.

 

***

 

SESLİOKUMA

Yüksek sesle okuduğum fikirleri iki duygumla yakalıyorum. Çünkü böylece okuduğumu hem görüyor hem de işitiyorum. Bu yüzden daha iyi kavrıyor ve hatırlıyorum.

— A. Lincoln

 

***

 

OKUMASEVGİSİ

Genç insanları yaşlarına göre olgunlaştıran ve ihtiyarları gençleştiren şey, samimiyetle söyleyeyim ki, okumaya karşı gösterdikleri derin sevgidir.

— W. Murdoch

 

***

 

ENİYİ ARKADAŞ

Kitaptan iyi bir arkadaş yoktur. Zaman zaman o insana dert ortaklığı eder, insanın gönlünü açar, yüreğine su serper. Gönlünün her muradına onunla erişirsin. Böylesine güzel bir dost görülmemiştir; ne incitir, ne incinir.

— Kâtip Çelebi

 

***

 

ÖNCEKİTAP

Elime biraz para geçerse kitap alırım. Eğer birkaç kuruş artarsa, onunla da yiyecek ve giyecek alırım.

— Emerson

 

***

 

ESKİDOSTLAR

Faydalı bir kitabı ilk defa okuduğum zaman, yeni bir dost edindim sanırım. Beğendiğim, sevdiğim bir kitabı tekrar okuduğum zaman da eski bir dosta kavuşmuş gibi olurum.

— Oliver Goldsmith

 

***

 

“Hiçbir üzüntüm yoktur ki, bir saat kitap okuma ile geçmesin.”

—Monteskiyo