TR EN

Dil Seçin

Ara

MÜFLİS KİMDİR?

Resulullah (sav) sahabelere, “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” buyurdu. Onlar, “Bizim bildiğimiz müflis; parası, malı olmayan kimsedir” dediler. Resulullah:

“Ümmetimden müflis şu kimsedir ki, kıyamet günü namazları, oruçları ve zekâtları ile gelir. Fakat kimisine sövmüştür, kiminin malını almıştır, kiminin kanını akıtmıştır, kimini de dövmüştür. Hepsine bunun sevaplarından verilir. Haklarını ödemeden önce sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları alınarak buna yüklenir. Sonra cehenneme atılır” buyurdular.

 

***

 

DİL YARASI

Kelimelerimizin yol açtığı tahribat bazen aşikârdır, bazen de gözle görünmez. Ancak sarf ettiğimiz kelimeler yüzünden ıstırap çekenleri göremiyor olmamız, yol açtıkları tahribatı küçültmez. Kurşun yarası iyileşebilir, ama dil yarası, asla.

— İran Bilgeliği

 

***

 

KONUŞMANIN EN İYİSİ

Konuşmanın en güzeli, söyleyenin doğru ve kusursuz söylediği, onu dinleyenlerin de bunlardan olabildiğince yararlandığı bir konuşmadır.

— Aristo

 

***

 

“Mü’minin haline sevindim. Çünkü, Allah Teâlâ onun için hiçbir hüküm ile hükmetmez ki, hakkında hayırlı olmasın.”

— Hz. Peygamber (asm)

 

***

 

“Af, ne güzel şeydir; ne büyük şeydir.

Allah’ın bir ismi de ‘Gafur’ değil mi?

O da günahlarımızı affediyor.

Af olmadan yaşamak bir cehennem olurdu; insan insanın yüzüne bakamazdı.”

— Yusuf Ziya Ortaç

 

***

 

Thomas Jefferson’dan

         •        Bugün yapılabilecekleri yarına erteleme.

         •        Kendi başınıza yapabileceğiniz bir şeyi başkasından isteme.

         •        Kibir; yiyecek, içecek, barınak ya da giysiler için lazım olanın toplamından daha pahalıya mal olur.

         •        Bunca ıstırap çekmemizin nedeni, şimdi olanı değil, gelecekte ne olabileceğini düşünmemizdir.

         •        Kontrolünüzü kaybettiğiniz anlarda, bir şey yapmadan ya da söylemeden önce 10’a kadar sayın. Eğer hâlâ sakinleşmediyseniz 100’e kadar.. 1000’e kadar sayın.

 

***

 

Farklı Olmak

Okulda olduğu gibi evde de farklılığı silmek istiyorlardı. Benim farklılığımı tanımak istemiyorlardı. Oysa benim durumum farklılığımdan kaynaklanıyordu. Bu şartlarda ya baskı yapandan nefret etmem ya da farklılığı yok saymam gerekecekti. Ama farklılığımı görmezden geldiğimde, bu sefer de kendimden ve kaderimden nefret ediyor, kendimi kötü ya da lanetli hissediyordum.

— Franz Kafka

 

***

 

“Yaşarken sürekli öğrenmeye çalışın;

yaşlanmanın bilgeliği kendiliğinden getireceği saçmalığına saplanmayın.”

— Solon

 

***

 

MARTININ TEK DERDİ

Martıya annesi; “Niçin yavrum, niçin?” diye sorar. Sürüdeki diğerleri gibi olmak neden bu denli zor geliyor sana? Alçaktan uçmayı niçin pelikanlara ve albatroslara bırakmıyorsun? Yemeden, içmeden niçin kesildin böyle? Bir deri bir kemik kaldın baksana... Neden?” diye sorular zincirini ekler. Küçük martı; “Bir deri bir kemik kalmak hiç önemli değil anne! Ben yalnızca uçarken ne yapabilirim ve neyi yapamam, bunu öğrenmek istiyorum. Yalnızca öğrenmek istiyorum. Hepsi bu... Yalnızca öğrenmek...” diye cevaplar.

 

***

 

İKTİDAR HIRSI

Bugün dünyadaki darbelerin çoğu eşkıyalıktan başka bir şey değildir. İktidarı ele geçirme hırsı, büyük ve uydurma sözlerle maskelenerek, elinde silahı olan herkes başa geçmek istiyor.

— J. J. Schreiber

 

***

 

ZAMANIN GARİPLİĞİ

Zamanımızın bir garipliğidir; herhangi bir astronomi bilim adamına sorsanız, belli bir yıldızın bu gece saat on iki buçukta gökyüzündeki yerini, size gayet açık bir şekilde anlatabilir. Fakat yetişkin çocuğunun o saatte nerede olacağını sorsanız haberi yoktur.

— J. Truslow Adams

 

***

 

HİKMET DENİZİ

Dikkatle bakılırsa, bu kudret sergisi dünyanın her zerresi bir hikmet denizidir, her ânı bir ibret levhasıdır. Akıllı olan kimse her gördüğü şeyden yararlanabilir.

— Namık Kemal

 

***

 

ZİHİN ZEHİRLERİ

Bilinen zehirli maddeler ile zihinsel zehirler arasındaki fark, zehirli maddelerin çoğunun tadının mide bulandırıcı olmasına karşılık, bayağı gazete ve kötü kitap şeklinde karşımıza çıkan zihin zehirlerinin bazen çekici olabilmesidir.

— Tolstoy

 

***

 

İYİLİK

İnsan ruhu, kendi başına değil, bir güç tarafından iyiliğe ve gerçeğe doğru yönlendirilir. Bunu iyi anladığımız ölçüde alçak gönüllü oluruz.

— Marcus Aurelius