TR EN

Dil Seçin

Ara

Keşfedilmeyi Bekleyen İslami Bir Uygulama / Karz-ı Hasen Farz-ı Hasen midir?

Keşfedilmeyi Bekleyen İslami Bir Uygulama / Karz-ı Hasen Farz-ı Hasen midir?

İnsanlığın enerjisini tüketen faiz oluşumuna karşı çözümlerden biri olan ‘ortaklık’ kavramını bir önceki sayıda farklı açılardan ele almıştık. Bu yazımızda, gündelik hayatımızda zaman zaman karşı karşıya kaldığımız borç alıp, borç verme meselesini “Karz-ı Hasen” kavramı çerçevesinde inceleyeceğiz.

İnsanlığın enerjisini tüketen faiz oluşumuna karşı çözümlerden biri olan ‘ortaklık’ kavramını bir önceki sayıda farklı açılardan ele almıştık. Bu yazımızda, gündelik hayatımızda zaman zaman karşı karşıya kaldığımız borç alıp, borç verme meselesini “Karz-ı Hasen” kavramı çerçevesinde inceleyeceğiz.

 

İslam dininin teşvik ettiği veya men ettiği uygulamaları incelediğimizde, ele alınan konuların hayatın tamamını kapsadığını görmemiz mümkündür. İnsan ilişkilerinin düzenlenmesinde önemli rol oynayan iktisadi hayatın, İslami bir bakış açısı ile yönetilmesi müminler için bir sorumluluk olduğu gibi insanlık için de büyük bir rahmettir. 

“İslâm ekonomik düzenine bakıldığında sermayenin, zenginden fakire doğru bir akış içerisinde olduğu görmekteyiz. Modern ekonomik düzende ise fakirden zengine doğru bir akış benimsenmiştir. En az maliyet ve maksimum kârın hedeflenerek zenginleşmenin doğal olarak karşılandığı gerçekleştirildiği modern dünya günden güne bireyselleşme kavramını inşa etmiştir.”1 Bireyselleşmenin artması gerek maddi gerek manevi dayanışma ruhunun zayıflamasını beraberinde getirmiştir. Bu bireyselleşme en fazla kendini iktisadi alanda göstermiştir.

“Maddi karşılık beklemeksizin ihtiyaç sahibi birine aynı miktarınca geri almak üzere borç vermek suretiyle yardım etmek karz-ı hasen olarak tanımlanmıştır.”

“Güzel borç anlamına gelen karz-ı hasen; finansman sağlama özelliği ile karz (borç), yardım etme yönüyle hasendir (güzeldir.)”

“Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette ve Hz. Peygamber Muhammed Mustafa’nın (sav) hadislerinde karz-ı hasen teşvik edilmiş, “Allah’a (cc) borç vermek” şeklinde nitelendirilmiş, Müslümanlar için “sadaka olarak verilenden daha hayırlı olduğu bildirilmiştir.”4

Tüm bu bilgilere göre maddî sıkıntı içerisinde olan bir kişi veya kuruluşa ihtiyaç anında parasal yardımı hiçbir menfaat gözetmeden borç olarak vermek ve misliyle geri almak yani faizsiz borç vermek karz-ı hasen olarak tanımlanmaktadır. 

İnsanlar kendi aralarında karşılıksız borç verme eylemini farklı sebepler ihdas ederek destek mahiyetinde yapmaktadır. Ancak günümüzde bu kavram orijinal ismi ile fazla bilinmemektedir. Bu durum camilerde ele alınan hutbe konularının incelendiği 2019 yılına ait akademik çalışmada desteklemektedir. Çalışmaya göre ülkemizde 2018-2001 yılı arası hutbelerde ele alınan konular arasında ‘zekat’ ve ‘faiz’ kavramı hemen hemen her yıl incelenirken, ‘karz-ı hasen’ kavramı 18 yıl içerisinde sadece bir kez ele alınmıştır.5 Bu durum bu denli önemli bir kavramın toplum nezdinde diğer kavramlara oranla az bilinmesini beraberinde getirmiştir.

“Karz, Allah’a yakınlaşma (kurbet) anlamı içeren bir işlem olup karz alan açısından dünyevî, karz veren açısından uhrevî faziletler içerir. Bu açıdan karz, Allah yolunda ve uhrevî ecir beklentisiyle yapılacak harcamaların bir bakıma dünyada Allah’a borç verme sayılıp, karşılığının ahirette kat kat fazlasıyla alınacağı bir hayır işidir. Dolayısıyla sadece ödünç işlemini değil, onunla birlikte hayır duygusuyla ve Allah rızası için yapılan her türlü mali fedakârlığı içermektedir.”6

“Kur’an-ı Kerim’in müminleri teşvik ettiği iktisadi dayanışma şekillerinden biri olan karz-ı hasen, altı farklı ayette zikredilmektir. Bu zikredilen ayetlerin tamamı Medine döneminde indirilmiştir. Bunun ile birlikte Karz-ı Hasen, Kur’an-ı Kerim’de namaz, sadaka, zekat gibi ibadetler ile veya müstakil olarak ele alınmıştır.”7

Karz-ı hasenin birçok uygulama alanı vardır. Genel olarak gayri resmi şekilde birbirlerine güven duyan iki kişi arasında ya da benzer sosyal çevreye sahip kişilerin bir araya geldikleri gruplar içinde karz-ı hasen uygulanmaktadır. Bu gayri resmi yapıların yanında kurumsal olarak da karz-ı hasen temelinde teşekkül etmiş resmi yapılar mevcuttur. Düşük gelirli kişileri desteklemek için faaliyet gösteren İslami mikrofinans kurumları, karz-ı hasen fonları gibi kuruluşlar bunlardan bir kısmıdır. “Örneğin Pakistan’daki Akhuwat (Kardeşlik) kurumu uzun yılladır düşük gelir grubundaki girişimcileri karz-ı hasen ile desteklemektedir. Ürdün, Endonezya, Malezya gibi diğer Müslüman ülkelerde de farklı kurumsal yapılar altında karz-ı hasen hayata geçirilmiştir.”8 

Yine dünyadaki bu güzel örneklere ek olarak ülkemizde Müsiad tarafından yakın bir zamanda kurulan Karz-ı Hasen sandığı bunun en önemli örneklerindendir. Kendi üyelerine yönelik kurulan bu sandığın üye sayıları göz önüne alındığında daha kat etmesi gereken ciddi mesafenin olduğu görülmektedir. Bu duruma ilaveten Sakarya’da bir grup akademisyenin kurduğu İKSAR derneği küçük sermayelere ihtiyaç duyan girişimcileri karz-ı hasen ile desteklemektedir. Bu konuda 2020 yılında kurulan bir başka yapı olan Karz-ı Hasen Vakfı evlenmek isteyen gençleri karz-ı hasen ile desteklemektedir. Özellikle salgın günlerinde birçok sektörün durduğu ortamda, maddi imkânları kısıtlanan kişilere yönelik yapılan destekler toplumumuzun dayanışma ruhunu tekrardan göstermiştir. Karz-ı hasen uygulamasının daha geniş bir açı ile toplumumuzda yer alması paylaşma ruhunu genişletip, bereketi de artıracaktır.

Karz-ı hasenin genişlemesinin önündeki engelleri incelediğimizde problemlerin iktisadi olmaktan ziyade sosyoloji kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Toplumda karşılıklı güvenin azalması ve bireyselleşmenin öne çıkması karz-ı hasenin azalmasının ana unsuru olarak gösterilebilir. 

Bu duruma ilaveten, toplumda özellikle yeni neslin ihtiyaç olarak algıladığı nesnelerin daha önceki kuşaklar için gereksiz olarak algılanması borç verme fikrine engel olmaktadır. 

Sonuç olarak kadim medeniyetimizden bugüne kadar gelen karz-ı hasen kavramı toplumun refahının gelişimi ve gelir dağılımı adaletinin sağlanması adına keşfedilmeyi beklemektedir.

 

Kaynaklar:

1. Saffet Köse, “İslam İktisadında Bir Finans Aracı/Kaynağı Olarak Ortaklık”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 32, 2018, s. 8.  

2. Karz-ı Hasenin Kurumsallaşması, ed. Süleyman Kaya, Mücahit Özdemir & Abdullah Talha Genç, İstanbul: Ensar Neşriyat, 2019, s. 198.  

3. Çelebi, “Karz-ı Hasen’in İhyasına Yönelik Bir Öneri: Karz-ı Hasen Finans Vakfı”, s. 202.  

4. Genç, Türkiye’de Karz-ı Hasen Sandık Uygulamaları, s. 22-23.  

5. ER, A. İ., & ÖZDEMİR, M. (2019). İSLAM İKTİSADI SÖYLEMLERİNİN CUMA HUTBELERİNDEKİ YERİ. Pesa Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi5(2), 150-169.

6. Apaydın, TDV İslam Ansiklopedisi “Karz” Maddesi, 2001, s. 521  

7. Cavga, M. Z. (2021). İslam İktisadında Karz-ı Hasen Müessesesinin Gelişimi, İşlevleri ve Bir Model Önerisi (Master’s thesis, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

8. Özdemir, M. (2021). Müsiad Çerçeve Dergisi 95. sayı