TR EN

Dil Seçin

Ara

Duygular Nasıl Yönlendirilmeli?

İnsanın çeşitli duyguları var; seviyor, kaygılanıyor, korkuyor, istiyor. “Bunları yapma” demek altından kalkılamaz bir buyruk. Yön vermek gerek. Mesela, bir adam var, tutkulu, ihtirasla yanıyor. Ona “hırsı bırak” desen, olmaz. Ama “hırsın önemli bir kısmını ahiret için kullan, az bir kısmı yeter dünyaya” desen, altından kalkabilir.

Bir kimse de var, gelecek için şiddetli kaygı duyuyor, “bırak kaygıyı” denmez. “Asıl gelecek ölümden sonrasıdır, onun için kaygı duy. Dünyadaki gelecek için de azı yeter.” demeli.

İnsan nefis taşıyor. Arzuların, lezzetlerin merkezidir nefis. İster, arzu eder. “Bırak hepsini!” demek mümkün mü? Ona helal lezzetleri göstermeli, haram lezzetlerdeki acıları hissettirmeli.

Yasak zevklerde tarifsiz acılar var. Bitmesinden gelen üzüntü. Pişmanlık azabı. Kabirde hesap. Ahirette ceza. Yapılan iş bir suç ise dünyada da ceza. Dünyayı, baharı, yemekleri, eşini, arkadaşlarını, çocuklarını, daha bir sürü şeyi sever kişi. Yaratılıştan gelen bir duygu bu. “Sevme!” denmez. “Bunları Allah adına sev” demeli. Hatta daha çok sev, ama Allah için.

O zaman ahirette faydasını görürsün bu sevginin. Hem de, onlar seni bırakıp gidince o kadar üzülmezsin. Çünkü bilirsin sana kim verdi. Bilirsin, yine verebilir, verecek, onlar yok olmadılar. Daha güzel bir dünyada seni bekleyecekler. İşte bütün duygular için tavsiye bu olmalı. “Bırak” dememeli. “Yönünü değiştir!” demeli.