TR EN

Dil Seçin

Ara

Erkekler Baba Olduklarında Nasıl Değişirler?

Erkekler Baba Olduklarında Nasıl Değişirler?

Floridalı baba Shaun Cunningham 9. yaş gününü kutlamak için oğlunu ilk beyzbol oyununa götürür. Oyun sırasında bir ara oğlu annesine mesaj atmak için telefonu ister. O, telefonla meşgul olduğu sırada, oyunculardan biri atış yaparken beyzbol sopası birden elinden fırlayıp, hızla tribünlere doğru gider.

Birkaç saniye içerisinde insanların şaşkın ve korkulu bakışları arasında sopa hızla Cunningham’ın oğlunun tam yüzüne isabet edecek şekilde gelir. İşte o an baba, bir süper kahraman gibi, süper refleksleri ile kolunu uzatır ve oğlunu kurtarır.

Kaynak: Christopher Horner/Pittsburgh Tribune-Review

Cunningham bir Marvel karakteri değil. O, babalıkla beraber refleksleri ve çocuğunu koruma duygusu gelişmiş babalardan sadece biri. 

Bazıları gebe kalınınca bir babanın rolünün artık sona erdiğini, bundan sonra onsuz da her şeyin gayet güzel ilerleyebileceğini düşünüyor. Fakat her geçen gün araştırmalarla elde edilen veriler bunun tersini söylüyor. Babalar anneye yardım edebilecek ikinci bir kişi değil. Onların yeri ve çocuğun yetiştirilmesindeki rolleri tamamen farklı.

 

Babalık Erkeklerin Beynini Değiştirir mi?

Artık çevre ve tecrübelerin fiziksel olarak beyni şekillendirdiğini ve bunun da beklenmedik bir şekilde davranışları etkileyebildiğini biliyoruz. 

Evet, annelerde olduğu gibi, bebekle beraber Allah, babaların beyinlerini de yeniden şekillendiriyor.

 

Baba Beyninin Faydaları

Babalık erkeği daha iyi bir insan yapıyor. Doğum yapmasalar, hamilelik geçirmeseler de biyokimyaları değişiyor, bedensel ve zihinsel olarak fayda görüyorlar. Çocuk sahibi olmak, erkeği daha zeki, becerikli, her işin altından kalkar, her işe çare bulur bir hale getiriyor. 

Daha fazla baba beyni anlarını görmek için:

 

Çocuklarıyla ilgili olan babalar daha az psikolojik sorunlar yaşıyor, daha fazla empati gösterebiliyor, daha az hastanede yatıyor, daha fazla sosyalleşebiliyor, toplumda lider pozisyonlarına daha fazla geliyor, işte daha az stresli, ailelerine daha bağlı ve evliliklerinde daha çok mutlu, psikososyal olarak daha olgun ve daha uzun ömürlü oluyorlar.1

Değişimler sadece doğumdan sonra değil… Kendi kendine hayatta bile kalamayacak bu minik aciz canlı için, Allah, koruyan ve gözeten bir babayı ta hamilelik döneminden başlayarak hazırlıyor.

 

Sempatiden Empatiye

Hamilelik semptomlarının erkeklerde görülmesine Kuvad Sendromu ya da Sempatik Hamilelik deniliyor. Genel olarak hormonlarımız birlikte yaşadığımız insanlarla senkronize oluyor. Bazen babalar da hamile eşleri ile hem psikolojik hem de fizyolojik olarak bu uyumu sağlayabiliyorlar. Kuvad Sendromunu yaşayan babaların, eşlerine karşı daha anlayışlı oldukları düşünülüyor. Bir erkek eşinin hamileliği ile ne kadar ilgili ise, semptomlar o kadar artıyor. Hamileliğinde eşi ile en çok ilgili olanların da bebek doğduktan sonra, hem bebeğe hem eşine en bağlı olanlar olduğunu gösteriyor.

Fantom hamileliğin belirtileri, şiddeti ve sıklığı kişiden kişiye, hatta kültürden kültüre değişiyor. Bazılarının az midesi bulanırken bazıları sürekli istifra ediyor. Çoğu eşi ile senkronize bir şekilde semptomları yaşıyor.2

El ve ayakların şişmesi, ishal, kabız, diş ağrısı, kaşıntı, baş ağrısı, uykusuzluk, aşermeler bazı genel belirtiler. Doğum sırasında eşiyle beraber paralel sancı çeken erkekler bile var. Bu belirtileri yaşayan erkekler genelde önemsenmemesine hatta dalga geçilmesine rağmen, pek çok kişide ortaya çıkmaya devam ediyor.

2019’da NBA oyuncusu Bradley Beal, eşinin hamileliği sırasında çeşitli yemeklere aşerdiğini, gece yarısı kalkıp dondurma yediğini, böylece kilo aldığını, eşiyle aynı semptomları yaşadığını bir televizyon kanalına anlattı.

Amerikan futbolu ünlü oyuncusu Karlos Williams’ın kilo almasının ve düşük performansının sebebi olarak “hamilelik nedenli sakatlığı” sebep olarak göstermesi ise erkekler ligi için bir ilk.

Kuvad Sendromunu açıklamak için erkeklerin, çocuk doğuramadığı ya da eşinin böyle bir duruma girmesine sebep olduğu için suçluluk duymasından, ilgi isteğine kadar pek çok teori ortaya atılmış. Belirtilerin gizemi ise belki de daha derin bazı sebeplere işaret ediyor.

 

Babalığın Göze Görünmeyen Biyolojik Bir Tarafı Var

Baba olmak bir erkeğin kimliğini, duygularını, hatta hormonlarını değiştiriyor. Toplum bu noktada çok yol kat etmiş olsa da, bazen bu dönüşümü yanlış anlayabiliyor. Fantom hamileliğin nedeni empati veya bilinçaltı bir ilgi isteği olmaktan ziyade modern babaların hissettikleri ile, toplumun onlardan beklediği rol arasındaki uyumsuzluk da olabilir.

 

Testosteron Bir Erkeğin Tamamı Değil 

Yüksek testosteronlu, çok erkeksi, hatta agresif bir rol biçilen erkeklerin toplumdaki bu imajı aslında babalık rolü ile bağdaşmıyor. 

Eskiden doğum odasının dışında bekletilen babalar, artık doğumu anne ile beraber yaşıyor ve bebek doğar doğmaz, bebek ile ten teması yapabiliyorlar. 

Kadınlar sadece resimlerine bakarak testosteronu yüksek erkekleri seçebiliyorlar. Yüksek testosteron insanın yüz hatlarına bile yansıyor. Fakat kadınlar bu tip erkekleri daha yakışıklı ve çekici bulmalarına rağmen, genel olarak bir eş ve baba materyali olarak görmüyorlar. Yumuşaklık, nezaket, aileye düşkünlük gibi özellikler daha ön plana çıkıyor.3

 

Tamam, Annenin Karnı Büyüyor, Ama Babanınki Neden Büyüyor? 

Bir erkek baba olacağı zaman ortalama olarak yedi kilo alıyor.4-5 Kilo alma, hazımsızlık, reflü gibi bazı semptomların nedeni sadece o anın şartlarının değişmesinden de kaynaklanabilir. Örneğin hanımın devamlı karnı aç, canı bir şeyler istiyor ve alışverişi de o yapıyorsa, bu alınanlar beraber iştahla yeniliyorsa, bu artı kalori alımı ve abur cubur tüketimi eşinde de bir etki yapacaktır.

Başka bir faktör ise kortizol. Kortizol halk arasında stres hormonu olarak adlandırılıyor. Kan şekerini ve metabolizmayı düzenlemede etkili. Stresli anlarda salgılandığında iştahı artırır, aç olmasanız bile vücudunuz açmış gibi hissettirerek tekrar tekrar yemek yenmesi için yeşil ışık yakar. Dahası, bu fazla kalori harcanmaz ve kiloya dönüşürse, bu ekstra kilonun göbek kısmında yoğunlaşması için yönlendirme yapar. Sonuçta babada oluşan bu küçük yastıkçıklar, bebeğin rahatlama ve uyumasında doğal bir minder görevi de alacaktır.

 

Hormonlar

Eşi hamile iken, erkek beyninde prolaktin hormonu salgılanıyor ve testosteron yavaş yavaş baskılanıyor. Doğumdan sonra prolaktin annelerde süt üretimini tetikleyen bir hormon. Babalarda ise babalık ile ilgili duygu ve davranışları artırıyor. Prolaktin ne kadar yüksek ise çocukla keşfe yönelik oyun oynama o derece artıyor.6-7-8

Kortizol doğum sırasında zirve yapıyor. Testosteron ve kortizol babalığın ilk haftasında birden düşüyor. Sosyal yakınlık ve annelik davranışları ile ilgili olduğu bilinen progesteron ve kortizol miktarları anne ve baba arasında benzer seyrediyor. Doğum öncesi kortizol ne kadar fazla, doğumdan sonraki testosteron ne kadar çok azaldı ise babalar o derece bebekle ilgili ve etkileşim içinde oluyor.9-10-11

Bu hormon değişimlerinin babanın, anne ve bebekle kalıp, hayatlarının bir parçası olması ihtimalini artırdığı düşünülüyor. Testosteron miktarındaki düşüş ne kadar fazla ise, anneler babalardan o derece fazla yardım aldıklarını belirtiyor.(6) Tabi bizim kültürümüzde bunun ismi “kılıbıklık”. Yok, pardon, “mülayimlik”. Hatta işin ilginç tarafı, bir evlilikte hem kadın hem erkekte testosteron miktarının fazlalığı ilişki kalitesini ve ilişkiden alınan memnuniyeti düşürüyor. Kadınlardaki testosteron fazlalığı ise ilişki memnuniyetsizliğini, tersi duruma göre daha belirgin bir şekilde ortaya koyuyor.12

Baba olan erkeklerde testosteron %50’ye kadar düşebiliyor. Bir erkek eş aradığı zaman testosteron ona enerji veriyor. Bu enerji ile istediği insan için çabalıyor. Ama evlendikten sonra aynı enerji aynı şiddetle devam ederse, bilim insanları erkeğin yuva kurup, durulmasının zor olacağını, eş arama ve babalık yapmanın bir değiş-tokuş olduğunu söylüyorlar.13

Testosteron düşüşünün bebeklerin kokusu ile de tetiklenebileceği düşünülüyor. Kirli bezlerden değil de yeni doğanın nefes ve derisindeki küçük miktardaki hormonlardan… Wisconsin Primat Araştırma Merkezinde, ailelerinden ayrılan marmoset babalara bebekleri koklatıldıktan sonra, 20 dk içinde testosteronlarının düştüğü tespit edilmiş. 

Aslında bu değişim, çok eşliliğe de daha farklı bir açıdan bakmak için bir pencere açıyor. Bir erkek eşi ve yeni bebeği ile kalıp bu değişiklikleri mi yaşayacak? Yoksa hala yüksek testosteronlu hali ile kalıp, anne ve bebeği bırakıp, kendi iş, ilgi ve heveslerinin veya başka kadınların peşinde koşup, yeni bir bebeği olsun diye mi çalışacak? Bu yollardan herhangi birini seçerken kendini, bebeği veya bebeğin annesini düşünme noktasında adalet edip, sorumluluğunun hakkını verebilecek mi?

Diğer önemli hormon ise bebekle ten teması ile salgılanan oksitosin hormonu. Oksitosin babada ne kadar artarsa o derece duygusal olarak bebeğe bağlılığı da artıyor. Oksitosin verilen babalar bebekleri ile daha çok ilgilenip oynuyorlar. Oksitosin bebeğe değil, sadece babaya verilmesine rağmen bu etkileşim sonucu bebeklerin de oksitosin miktarı artıyor.14

Annelerdeki ilgi daha çok sevme, öpme, yemek yedirme, temiz tutma şeklinde kendini gösterirken, evrensel olarak babalar çocuk gelişiminde son derece etkili olan, şaşırtıcı, hareketli, oyuncakla olmayan fiziksel oyunlar oynuyorlar.

Anneye nispeten babada daha çok etkili olan vazopresin hormonu ise, babalık ile ilgili davranışların ve babalardaki koruma duygusunun açığa çıkması için bir sebep oluyor. Vazopresin aynı zamanda stresi azaltan bir hormon. Evli bir erkekte düzenli olarak salgılanan vazopresin, erkekleri stres kaynaklı hastalıklara karşı korumada etkili olduğu gibi, günlük zorluklarla başa çıkmayı da kolaylaştırıyor.

Düşen testosteron ve artan prolaktin sonucu, erkeklerde bebek ağlamalarına verilen tepkilerin de değiştiği gözlemleniyor.15 Aynı bebek ağlamalarını duyan,

• babalar, baba olmayanlara göre

• testosteronu düşük babalar, yüksek olan babalara göre

• prolaktini yüksek babalar, düşük olanlara göre

• daha fazla çocuğu ve dolayısıyla tecrübesi fazla olan babalar, tek çocuğu olanlara göre 

daha sempatik, uyanık ve tetikte oluyorlar. Birlikte sonuçlara bakıldığında, babalık davranışlarının hem hormonlar hem de tecrübe ile arttığı görülüyor. 

 

Herkes Biliyor Ki Babalık Sabrınızı ve Cüzdanınızı Azaltıp Küçültüyor, Ama Neyse Ki Beyninizi Değil 

Mak ve Weiss bir grup fareyi kafeste yetiştirirler. Üremeler olduktan sonra, bebekler doğar doğmaz, babalardan bir kısmını kafeste bırakıp bir kısmını ise kafesten ayırırlar. Deneyin sonunda babaların beyinlerinde, koku alma ile ilgili bölgede %25, hipokampusta %40 oranında hacim artışı bulurlar.

Yeni hücreler oluşarak beyin hacminin büyümesi yavrunun doğumundan sonra birkaç gün içerisinde gerçekleşiyor. Allah tarafından babaya verilen bu ekstra yardım ve hediye ise şarta tabi. Hücre oluşumu, baba eğer yuvada kalırsa gerçekleşiyor. Yuvadan uzaklaştırılan farelerde sinir hücrelerinde değişim meydana gelmiyor. Yeni nöronlar bebekle harcanan zaman doğrultusunda artıyor.16

 

Bir Ekrana Baktıkları Halde Aynı Odada Oldukları İçin Çocukları ile İlgilendiklerini Düşünen Babalar Bu Kısmı Daha Dikkatli Okusun

Araştırmacılar değişimlerin bebeğin kokusundan kaynaklanabileceğini düşünürler. Fakat bebek ve babayı aynı kafeste bırakıp aralarına bir tel koyarak teması engelledikleri zaman sinir hücrelerinin oluşmadığını, bu faydanın olabilmesi için fiziksel olarak aynı mekânda bulunmaktan başka aktif ilginin de gerekliliği sonucuna varırlar. 

Fareler normalde birkaç hafta içerisinde kafes arkadaşlarını unuturlar. Fakat baba fareler bebekleri doğduktan sonra oluşan bu yeni nöronlar sayesinde bebekleri ile ilgili uzun vadeli ilişkiler kurabiliyor ve uzun zaman ayrı kalsalar bile tekrar bir araya geldiklerinde kokularından onları tanıyabiliyorlar. Erken başlayan baba ilgisi, tüm hayat boyu kurulan bir bağa dönüşüyor. Babalar ve bebekler, aynı anneler ve bebeklerde olduğu gibi hem biyolojik hem de duygusal olarak karşılıklı bir iz bırakıyorlar.

Normalde beynimizdeki gri madde yaşlandıkça küçülür. Fakat babalık buna karşı koruyucu bir etki yapıyor. 70’lerindeki babaların, beyinlerindeki gri madde, baba olmayanlara göre hacim olarak daha fazla.17 Babalık zor… Ama bu zorluklarla başa çıkmaya çalışmak beyin için faydalı. 

16 baba üzerinde yapılan bir araştırma ise babalarda hem hormon değişiklikleri hem de beyin gelişimi olduğunu gösteren başka bir çalışma. İlk olarak doğumdan 2-4 hafta ve tekrar 12-16 hafta sonra yapılan görüntülemeler beyinde bağlanma, besleyip büyütme, empatiden sorumlu kısımlarda büyüme olduğunu gösteriyor.18

Bu anatomik değişim babalık kabiliyetlerinin de zamanla nasıl arttığına işaret ediyor. Bu tip değişimler elbette ki babaların sadece bebeklere bakım ve korumalarında değil, iş performanslarından, bir dolabı monte etmeyi kolaylaştırmaya kadar pek çok alanda etkili olacaktır. 

Makaleye göre baba beyninde küçülen bazı merkezler de var. Beynimizdeki gündüz vakti dalıp hayal kurmamızı sağlayan bölge ile stres ve kaygı ile ilgili kısmın yeni baba olanlarda küçüldüğü tespit edilmiş. 

Baba-bebek ilişkisinde babada meydana gelen yeni nöronlar ilişkinin temelini oluşturuyor gibi görünse de, bebek de ilk doğduğunda bu bağı kurabilmeyi bekleyen hazır bir mekanizma ile doğmuş olabilir. 

Bunu araştırmak için gözler, yuvalarında anne ve baba arasında görevlerin paylaşıldığı degu farelerine döner. Degu babalar, aynı insan babalar gibi davranır. İlk doğduğunda bebeğin sıcak ve temiz tutulmasında rol oynarken, daha sonra biraz büyüyünce ise onlarla oyun oynamaya başlarlar.

Araştırmacılar, nasıl insanlar arasında, bir ailede babanın yokluğu pek çok sorunu da beraberinde getiriyorsa, degu farelerinde de babanın olmamasının aile dinamiğini etkileyeceğini düşünürler. Yapılan deneylerin sonucunda ise şunlar görülür:

Eğer baba degu fare, ailesi ile yuvada kalırsa bebeklerin beyinleri normal gelişir. Eğer bebeğin doğumunun ardından baba yuvadan uzaklaştırılırsa yenidoğanın sinir hücrelerinde ve bunların bağlantı kısımları olan ve sinir hücrelerinin haberleşmesini sağlayan sinapslarda kırılmalar gözükmeye başlar. Babasız büyüyen degu yavrularının beyninin 2 farklı bölümünde daha az sinaps olduğu görülür. Bu da beynin bu kısımlarının normal fonksiyon gösterememesi anlamına gelir.

Orbitofrontal Korteks denilen bölgelerden birinin karar verme, ödül ve duygular ile olduğunu biliyoruz. Eğer bu sonuçlar insandakine benzer ise babasız büyüyen bazı çocuklarda, davranışları ile ilgili bazı meselelerde çok ciddi zorlanmalarının bir sebebi de bu olabilir. 

Somatosensory Korteks olarak adlandırılan diğer bölüm ise dokunma, acı duyma gibi duyulardan sorumlu. Bu bölümdeki gelişemeyen kısımlardan dolayı genç fareler dokunmaya, tepki vermeleri gereken şekilde tepki vermiyorlar. Bu da gelişimle ilgili daha başka problemlere, metabolizma bozukluklarına ve düzensiz hormon üretimine kapı açıyor.19-20-21-22

İki uçlu bir çizgide, bir tarafta bekar bir erkeğin, öbür uçta da bir annenin olduğunu farz edersek; baba, gösterdiği ilgi nispetinde bedeninde ve beyninde olan değişiklikler açısından, çizgi üzerinde anneyi yakalayamasa da sağ tarafa doğru kayıyor. Annesiz bebek bakımını üstlenen babalarda beyin aktivasyonunun bazı kısımlarda nerede ise annelere yakın sonuçlar verdiği gözleniyor. Babalarda bu bağlantıların kuvveti ise direkt olarak bebekle geçirilen zamanla doğru orantılı.23

Böyle çalışmalardan anlıyoruz ki, biyolojik olarak bebek bakımı için yatkınlık sadece annelerde yok, babaların fıtratı da buna uygun olarak yaratılmış. Fakat bu daha çok potansiyel halde. Bir çekirdek gibi… Emek ve zaman harcandığı zaman ortaya çıkıyor. Dünyanın binbir türlü hali var. Bazen beklenmedik ölümler oluyor. Salgın nedeni ile meydana gelen son ekonomik krizde işten atılanların %80’i erkek. Binlerce erkek evde farklı roller edinirken, pek çok kadın da çalışıyor. Bu sayede çocuklar tamamen şefkatten mahrum olmuyorlar. 

 

Babalar ve Çocukları Oyun Oynarken 

Kaynak: https://demir-lira.lab.uiowa.edu/fnirs-information

Resimde görülen başlığın bir benzeri takılarak beyin dalgaları takip edilen, laboratuvarda birlikte yapboz oynamaları istenilen 66 baba ve 5-6 yaşlarındaki çocukları arasında, babanın genel ilgisi nispetinde, iki beynin senkronize olduğu, benzer beyin bölgelerinin, yakın miktarda aktif hale geldiği gözlemlenmiş.24

İki beynin bu şekilde uyumu ise, iyi geçinebilen ve o anki etkileşim hoşuna giden insanlarda olur. Böyle bir senkronizasyonu güncel hayatta sağlayabilen bir babanın, sadece hal dili ile çocuğuna pek çok güzel şeyi onunla beraber yaparak, yaşayarak öğretebileceğini, nice güzel tohumları kalbine ekebileceğini ve söylediklerinin ters tepki yapmadan güzel kabul göreceğini düşünüyorum.

Babalık biyokimyasından tam faydalanabilmek için belki de önce erkeklere bakış açımızı değiştirmeliyiz. Daha iyi, sağlam ve mutlu nesiller yetiştirmek için babaların çocukları ile daha fazla vakit geçirmelerini teşvik etmeli ve öncelikle bu farkındalığı oluşturmalıyız.

 

Kaynaklar:

1. The Effects of Father Involvement: An Updated Research Summary of the Evidence, Allen ve Daly

2. A qualitative exploration of the Couvade syndrome in expectant fathers, Brennan et al

3. Reading men's faces: women's mate attractiveness judgments track men's testosterone and interest in infants, Roney et al

4. Parenthood and trajectories of change in body weight over the life course, Umberson et al 

5. The weight of fatherhood: identifying mechanisms to explain paternal perinatal weight gain, Saxbe et al

6. Prospective and dyadic associations between expectant parents' prenatal hormone changes and postpartum parenting outcomes, Edelstein et al

7. Regulatory role of prolactin in paternal behavior in male parents: A narrative review, Hashemian, Shafigh,ve Roohi

8. Prolactin, Oxytocin, and the development of paternal behavior across the first six months of fatherhood, Gordon et al

9. Prenatal hormones in first-time expectant parents: Longitudinal changes and within-couple correlations, Edelstein, et al

10. Changes in Testosterone, Cortisol, and Estradiol Levels in Men Becoming Fathers, Berge ve Wynne-Edwards

11. Fathers' cortisol and testosterone in the days around infants' births predict later paternal involvement, Kuo et al

12. Dyadic associations between testosterone and relationship quality in couples, Edelstein et al

13. Longitudinal evidence that fatherhood decreases testosterone in human males, Gettler et al

14. Oxytocin administration to parent enhances infant physiological and behavioral readiness for social engagement, Weisman et al

15. Testosterone and Prolactin Are Associated with Emotional Responses to Infant Cries in New Fathers, Fleming et al

16. Paternal recognition of adult offspring mediated by newly generated CNS neurons, Mak, Weiss

17. Relationship between parenthood and cortical thickness in late adulthood, Orchard et al

18. Neural Plasticity in Fathers of Human Infants, Kim et al

19. Paternal deprivation during infancy results in dendrite- and time-specific changes of dendritic development and spine formation in the orbitofrontal cortex of the biparental rodent Octodon degus, Helmeke et al

20. Paternal deprivation induces dendritic and synaptic changes and hemispheric asymmetry of pyramidal neurons in the somatosensory cortex, Pinkernelle et al

21. Effect of tactile stimulation on serum lactate in the newborn rat, Alasmi et al

22. Maternal deprivation effect on the infant's neural stress markers is reversed by tactile stimulation and feeding but not by suppressing corticosterone, Oers et al

23. Father's brain is sensitive to childcare experiences, Abraham et al

24. Interpersonal Neural Synchrony During Father–Child Problem Solving: An fNIRS Hyperscanning Study, Nguyen et al.