TR EN

Dil Seçin

Ara

Bu dünyada ‘bir an bile olsa’ yaşamış olmaya değer. 

Bilinmez bir âlemden bilinen bir âleme geldik. Yokluk karanlıklarından varlığın aydınlık dünyasına adım attık, çıktık. Onu bildik, Onu tanıdık, Onu sevdik. 

Daha ne olsun? Allah’ı bilmek için bu dünyaya gelmeye değer.

— Selim Gündüzalp

***

 

İbrahim Tenekeci esmanın göğünde bir yıldıza işaret ediyor. Hangi esma ola ki? Görebilir miyiz? 

“Yarım kalan her şeyi tamamlar Allah / Göremeyiz onu biz.”

 

***

 

Yok olmak, dağılmak, çürümek değil 

Doğumun, oluşun, eşidir ölüm.

Karanlık yollarda yürümek değil;

Yüz yirmi dört binin, peşidir ölüm.

— Mikail Yaprak

***

 

Yeteneksiz olmak kusur değildir ama 

karaktersiz olmak büyük bir kusurdur.

 

***

 

Haramın en zoru başıdır,

Sonra kolaylaşır,

Sonra sıradanlaşır

Sonra alışılır,

Sonra tatlanır, sonra kalbe yerleşir.

Sonra da kalp başka bir haramı arar...

— İmam Şafiî (ra)

 

***

 

Cemal Süreya’nın bakışı, bir çiçeğin hatırına uçurumu yurt ediyor. Uçurum başlarından çiçekleri esirgemeyen Allah, şu fenanın kıyısında boşa bekletmiyor bizi. Gurbet titreyişini yaşayan bizi sılamıza hazırlıyor: “Ne demiş uçurumda açan çiçek / Yurdumsun ey uçurum.”

***

 

Yavaşlığın düzeyi hatıranın yoğunluğu ile doğru orantılıdır; hızın düzeyi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. 

Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır.

— Milen Kundera

 

***

 

Cahit Sıtkı Tarancı, ezan arayışını anlatıyor farkında olmadan… Hiçbir “Gel!” sesi, ezan kadar serin değil, hiçbir “Gel!” çağrısı, ezanınınki kadar sahici bir kapı açıyor değil: 

“Bir ses bana “Gel!” dese, ben o sesi işitsem; kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem.”

***

 

En rahat yolu değil, en yakın hedefi seç.

— Adolf Supper

 

***

 

Yaşamının sorumluluğunun bilincine varmış bir insan, kültür robotu olmak yerine bir şahsiyet olmayı hedefler. 

Bu kişi anlam çerçevesini kendisi oluşturmuştur ve bilinçli yaşar.

— Doğan Cüceloğlu