Son zamanlarda medyada “Yapay zekâ insan zihnini okudu” şeklinde haberler görüyoruz. Güya Teksas Üniversitesi’nden araştırmacıların geliştirdiği bir sistem, insanların zihninden geçenleri doğru tahmin etmeyi başarmış.
Aslında başkalarının beyninde ne düşünceler geçtiğini sezgi yoluyla kısmen tahmin etmemiz mümkün olsa da zihin okuma söz konusu değildir.
Düşüncelerimiz çok karmaşık bir sistemin, yine oldukça girift faaliyetiyle ortaya çıkar. Görünürdeki kısmıyla, beynimizdeki 100 milyar nöron dediğimiz sinir hücrelerinin ve daha çok sayıdaki nöron birleşme yerlerinin (sinaps) akıl almaz iletişiminin ve mükemmel organizasyonunun ürünüdür. Ne düşündüğümüzün dışarıdan anlaşılması, gerçekten bilinmesi imkân dışıdır.
Ama beyin aktivitesini okumak mümkündür. Ancak bu durumda bile, nöronların karmaşık aktivite mekanizmaları hakkında yeterince bilgimiz yoktur ve algılama teknolojimiz, kişinin ne deneyimlediğine dair kaba bir fikir edinmekten öteye gidecek kadar duyarlı değildir.
Sonuç olarak birisinin duygu ve düşüncelerini MR veya EEG gibi beyin cihazlarıyla okumak mümkün değildir. Çünkü duygu ve düşünceler beyin içerisinde oldukça karmaşık bir yapıda bulunmaktadır.
Yani büyük ihtimalle çok tıklama alsın diye masa başında atılmış o başlıktaki iddia doğru değildir. Bu sadece haberin dikkat çekiciliğini artırmak için yapılmış bir yanıltmacadır. Habere gelince; içeriğine baktığımızda bu konuda ümit verici adımlar atıldığını okuyoruz. Medyanın manipülasyonlarının dışında bilim dünyası çalışmalarına ve keşiflerine devam etmektedir. Her keşif de insanın ve âlemin ne kadar harika ve mükemmel sistemlerle yaratıldığını daha açık göstermektedir; bu ise Allah’ın sanatına olan hayretimizi ve hayranlığımızı pekiştirmektedir.