Hz. Muhammed’in (sav) Nübüvvet Şahitleri I
Kur’an Allah’ın Mucize Kelamıdır
Ara
Kur’an Allah’ın Mucize Kelamıdır
Kur’an-ı Hakîm’de Hz. Muhammed’in peygamberliğini tasdik ve tescil eden pek çok ilahî imza söz konusudur. Ancak bu yazımızda Kur’an ayetlerinin satırları arasında tevafuk sinyalleriyle yapılan işaretlerin izlerini izlemeye çalışacağız.
Konunun detaylarına geçmeden önce, asrın müfessiri Bediüzzaman Hazretlerinin tevafukla ilgili bazı tespitlerini arz etmekte fayda mülahaza etmekteyiz:
Tevafukların Potansiyel Gücü
“Evet üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet (sayısal tevafuk sırrı) ile ittihad etse, yüz onbir kıymet alır. Dört tane dört ayrı ayrı olsa, onaltı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksad ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dörtbin dörtyüz kırkdört kuvvetinde ve kıymetinde..(olur).” (Lem’alar, 161)
Sayısal Tevafukların Kıymet-i Harbiyesi
“Malûmdur ki tevafuk, ilm-i cifrin anahtarlarından mühim bir anahtardır. Eğer (bir yerde yalnız) bir tevafuk(var) ise, delalet denilmez; fakat hafî (gizli) bir îma olur. Eğer iki cihet ile aynı meseleye tevafuk gelse, îmadan remiz derecesine çıkar. Eğer iki-üç cihetle aynı meseleye gelse, işaret olur. Eğer maânî-i elfaz, işarat-ı harfiyeye münasib (eğer sözkonusu bir ifadede kullanılan sözcüklerin manaları, oradaki harflerin işaretlerine uygun) gelse ve işaretle bahsedilen insanların ahvali o manaya mutabık ve muvafık olsa, o işaret o vakit delalet derecesine çıkar. Eğer altı-yedi vecihle tevafukla beraber, mana-yı kelimat işaret-i harfiyeye muvafık gelse ve mukteza-yı hale de mutabık olsa, o delalet o vakit sarahat derecesine çıkar.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, 159-160)
İşte kaynağımız, Allah’ın sonsuz ilminden gelen ve kırk yönden mucize olduğu ispat edilen Kur’an-ı Hakîm, konumuz ise, başta Kur’an olarak binden fazla mucize nişanlarıyla donatılmış Hz. Muhammed (s.a.v) gibi bir Resul-i Kerim olduğuna göre, bu konuda gösterilen bütün tevafuklar birbirini destekler mahiyetinde, her biri birer ima, remiz, işaret ve delalet cihetiyle sarahat derecesinde bir kuvvet-i maneviye ve bir ihbar-ı gaybî olduğuna şüphe kalmaz.
Bu kısa girişten sonra, Hz. Muhammed’e (s.a.v) işaret eden sayısal tevafukları maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz. Önce şu önemli notumuzu da düşelim:
“Hz. Muhammed (s.a.v) isminin ebced değeri, alimler tarafından—şeddenin sayılması ve sayılmaması durumlarına göre—iki şekilde değerlendirilmiştir. İkinci ‘mim’in şeddesi sayılmazsa ebced değeri: 92, şedde sayılırsa ebced değeri: 132’dir.”
Konuyla İlgili Sure ve Ayetler:
1) Âl-i İmran Suresi: “Allah’a ve Resule itaat edin ki merhamet olunasınız.” Hz. Muhammed’den (s.a.v) bahseden bu ayetin numarası: 132’dir.
2) Maide Suresi: “Allah’a da itaat edin, resule de itaat edin(isyan etmekten) sakının. Eğer yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, peygamberimizin görevi yalnız açık tebliğden ibarettir” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası: 92’dir.
3) Enam Suresi: “Bu (Kur’an), Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası: 92’dir.
Enam Suresi: “Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası: 132’dir.
Araf Suresi: “Bunlar hiç düşünmediler mi ki kendilerine tebliğde bulunan arkadaşları (Muhammed’de) delilikten hiçbir eser yoktur. O sadece (ilerideki tehlikelerden kurtarmak için görevlendirilmiş) apaçık bir uyarıcıdır” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası: 184=2x92’dir.
Tövbe Suresi: “Kendilerine binek sağlaman için sana gelip de “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” diye cevap verdiğin zaman, harcayacak bir şey bulamamanın üzüntüsünden göz yaşları dökerek geri dönenlere de günah yoktur” mealindeki ayetin tertip numarası: 92’dir.
Ra’d Suresi: “O inkârcılar, “Sen gönderilmiş bir peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak bir Allah, bir de kitap bilgisine sahip olanlar yeter.” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası 43’tür. Bu ayetin içinde bulunduğu Mekki mukattaat sureler sistemindeki tertip numarası: 592’dir.
-Bu ayette, kâfirlerin Hz. Muhammed’in (s.a.v) peygamberliğini inkâr ettiklerine vurgu yapılmıştır. Mekki mukattaat sureler sistemindeki tertip numarası: 592 olarak tespit edilmiştir. Bu tertip numarasıyla inkârcıların inkârları iki açıdan reddedilmiştir.
Birincisi: Ayetin son iki rakamı olan 92 sayısıyla Muhammed (s.a.v) ismine işaret edilerek, onun hak peygamber olduğuna dikkat çekilmiştir.
İkincisi: Kâfirlerin, “Sen gönderilmiş bir peygamber değilsin” mealindeki cümleleri ile Hz. Peygamberin (s.a.v) risaleti inkâr edilmiştir. Ayetteki “mürsel” (gönderilmiş peygamber) kelimesi, “Resul” (Peygamber) kelimesiyle eşdeğerdir. Ayetin bu sistemdeki tertip numarası olan 592, “Rasul” kelimesinin ebced değeri olan 296’ın iki katıdır.
Hicr Suresi: “(Ey Resulüm!) Rabbine yemin olsun ki onların hepsini sorgulayacağız” mealindeki ayetteki muhatabın Hz. Muhammed (s.a.v) olduğu açıktır. Ve bu ayetin suredeki tertip numarası 92 olarak tespit edilerek Muhammed (s.a.v) ismi daha da pekiştirilmiştir.
Nahl Suresi: “Senden önce de ancak kendilerine vahiy indirdiğimiz kişileri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız bilgi sahibi olanlara sorun” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası 43’tür. Ancak bu ayetin içinde bulunduğu Mekki sureler sistemindeki numarası 528=4x132 olarak tespit edilerek ayetteki “Senden önce” mealindeki ifadede yer alan muhatabın Hz. Muhammed (s.a.v) olduğuna işaret edilmiştir. Bununla beraber, “Senden önce” mealindeki “kableke” kelimesinin ebced değeri de 132’dir.
İsra Suresi: “Gerçek şu ki, biz dilersek sana vahiy ettiğimizi ortadan kaldırırız; bundan sonra da sen bize karşı güvenip dayanacağın birini bulamazsın. Ancak (bu vahiy) Rabbinden gelen bir rahmet olduğu için yerinde sabit kalmıştır. Onun sana ihsanı çok büyük olmuştur” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası: 86-87’dir. Fakat bu ayetin Kur’an’ın başından itibaren buradaki tertip numarası: 2116:23=92’dir. Buradaki çarpanlardan 23 rakamı, Kur’an vahyinin geliş sürecini, 92 rakamı ise, Hz. Peygamberin (s.a.v) isminin ebced değeridir.
İsra Suresi: “(İnkârcılar dediler ki:) Yahut (iman etmemizi istiyorsan) iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parça parça (gök cisimlerini) düşür. Veya Allah ile melekleri karşımıza getir” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası 92’dir. Bu da muhatabın Hz. Muhammed (s.a.v) olduğunu gösteren bir işarettir.
Kehf Suresi: “(Rasulüm!) De ki: ‘Yaptıkları ameller yüzünden en çok zarara uğrayacakları haber verelim mi? Onlar, güzel şeyler yaptıklarını zannetmelerine rağmen, dünya hayatında yaptıkları çalışmalar boşa giden kimselerdir” mealindeki ayetin Kur’an’daki tertip numarası: 2244=17x132’dir.
Meryem Suresi: “İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, Rahmân onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır. Biz Kur’an’ı senin dilinle kolay anlaşılır kıldık ki, günahtan sakınanları onunla müjdeleyesin ve inatla direnenleri de onunla uyarasın!” mealindeki 96-97 numaralı ayetlerin mukattaat sureler sistemindeki tertip sırası: 1326=78x17’dir.
Taha Suresi: “(Ya Muhammed!) Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, takva sahiplerinin (günahlardan sakınanların) olacaktır” mealindeki ayette Hz. Muhammed’in (s.a.v) muhatap olduğu açıktır. Ancak ismi açıkça belirtilmeyen Hz. Peygamberin (s.a.v) ismine işaret etmek üzere, ilgili ayet numarasının suredeki tertip numarası: 132 olarak tayin edilmiş ve tevafuklar penceresinden güzel bir nakış dokunmuştur.
Enbiya Suresi: “Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, “Benden başka ilâh yoktur, şu halde bana kulluk edin” diye vahiy etmiş olmayalım” mealindeki Enbiya suresinin 25. ayetinde Hz. Peygambere (s.a.v) hitap edilmekle beraber, isminden açıkça söz edilmemiştir. Ancak ayetin Kur’an’daki tertip numarası, 2508=19x132 olarak tayin etmek suretiyle Muhammed (s.a.v) ismine işaret edilmiştir. Ayrıca “Senden önce” mealindeki “kableke” kelimesinin ebced değeri de 132 olarak bu işarete katkı sağlamıştır.
Furkan Suresi: “Âlemlere uyarıcı olsun diye kuluna Furkān’ı indiren Allah aşkındır, cömerttir” mealindeki ayet surenin ilk ayetidir. Burada başka güzel bir tevafuk vardır. Şöyle ki:
a) Bu ayetin genel olarak Kur’an’daki tertip numarası: 2856=17x168’dır. Bu sayının çarpanlardan 17 sayısı, surenin Mekki sureler içerisindeki tertip numarasıdır.
b) Çarpanlardan 168 sayısı ise, “Bismillah” kelimesinin ebced değeridir. Bu da ilk ayet olarak surenin başındaki Besmele’ye tevafuk etmektedir.
Ayrıca, “Onlar ne zaman seni görseler, ‘Bu mu Allah’ın resul olarak gönderdiği adam!’ diyerek mutlaka seninle alay ederler” mealindeki ayetin suredeki tertip numarası 41’dir. Bu ayetin gayr-ı mukattaat Mekki sureler sistemindeki tertip numarası: 792’dir.
- Bu sayının son iki rakamı 92 olarak Hz. Muhammed’in (s.a.v) isminin ebced değeridir.
- Buradaki 792 sayısı aynı zamanda: 6x132’dir. Bu ise Hz. Muhammed (s.a.v) isminin ebced değerine uygundur. Bu ayetin hem açık manasıyla, hem şeddesiz ve şeddeli Muhammed (s.a.v) isminin ebced değerleriyle Hz. Peygambere (s.a.v) işaret eden nakışlarında tevafuk etmesi, sırf işari değil, sarahat derecesinde bir beyan-ı i’cazidir.
Şuara Suresi: “Şüphesiz senin Rabbin, Aziz, Rahîm olandır (karşı konulmaz güç ve sonsuz merhamet sahibi olandır)” mealindeki ayetle ilgili şu tevafuklara bakılabilir:
1) Ayette Hz. Muhammed’e (s.a.v.) hitap edilmiştir. Ancak “Senin Rabbin” mealindeki “Rabbeke” hitabında onun ismi açıkça zikredilmemiştir. Fakat sayısal bir i’caz parıltısının gösterilmesi hikmetiyle ayetin ebced değeri buna göre tanzim edilmiştir. Nitekim ayetin ebced değeri: 736=92x8’dir. Böylece ayetin ebced değerinin çarpanlarından 92 sayısı “Muhammed” (s.a.v) ismine, 8 sayısı ise ayetin kelime sayısı ile tekrar sayısına tevafuk etmektedir.
2) Ayette zikredilen ve 8 cümlede 8 defa tekrar edilen “Senin Rabbin” mealindeki “Rabbeke” ifadesinin ebced değeri: 224=28x8’dir. Hz. Muhammed’le (s.a.v) ilgili Allah’ın Rablığı, terbiyeciliği onu kırk yaşında peygamber yapması ile ilgilidir ki, 40=5x8’dir. Demek ki bu ayetteki sekiz (8) sayısının çokça bulunması, nübüvvetin bir simgesidir.
a) Keza “vahiy” kelimesinin ebced değeri de: 24=3x8’dir.
b) İlk vahiy edilen Alak suresinin tertip numarası ise: 96=12x8’dir.
3) Bu ayetin sekiz (8) defa tekrarlandığı Şuara Suresinin isminin yer aldığı ayet numarası da: 224=28x8’dir.
4) Mekki mukattaat sureler sisteminde bu surenin şifreli harflerinden—ilk defa kullanılan—SİN harfinin tertip numarası: 32=4x8’dir.
5) Şuara Suresinin içinde bulunduğu Mekki mukattaat surelerinin bu sureden önce geçen ayet sayısı: 976=122x8’dir.
6) Bu surede 8 defa tekrar edilen bu cümlenin son kelimesi olan “er-Rahîm” isminin, bundan önce geçen Mukattaat sureleri içindeki tekrar sayısı da: (2/37-54-128-160-163; 10/107; 12/98; 15/49)= 8’dir.
7) Mukattaat surelerinin başından Şuara Suresinin son olarak 8. tekrarını yaptığı 191. ayetine kadar geçen “er-Rahîm” isminin tekrar sayısı: 16=2x8’dir.
8) Bu cümlede yer alan Allah’ın “el-Azîz” isminin bundan önce geçen Mukattaat sureleri içindeki tekrar sayısı da (2/129; 3/6-18-62-126; 11/66; 14/1-4)= 8’dir. Bu cümlede yer alan “el-Azîz” isminin Mukattaat surelerinin başından—son olarak geçtiği—Şuara Suresinin 191. ayetine kadarki tekrar sayısı da: 16=2x8’dir. Şu bilgiler de önemlidir:
a) Surede 8 defa tekrar edilen sözkonusu cümlenin ikinci tekrarı 104. ayette yapılmıştır. Bu rakam: 13x8’dir. Bu ayetin Kur’an’daki tertip numarası: 3036=33x92 veya 23x132’dir. Buradaki 92 rakamı, şeddesiz Muhammed (s.a.v) ismine, 132 sayısı ise şeddeli Muhammed (s.a.v) ismine tevafuk etmektedir. Buradaki 23 sayısı ise, nübüvvetin 23 yıllık sürecine tevafuk etmektedir.
b) “Şüphesiz bu Kur’an Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Onu, senin kalbine uyarıcılardan olasın diye açık bir Arapça ile Rûhu’l-emîn indirmiştir” (191-195) mealindeki ayetlerde ifade edildiği üzere “Şüphesiz Senin Rabbin” ifadesinin bütün Kur’an’da (6/83-117-119-128-145-165; 7/153-167; 10/93; 11/66-107; 13/6; 15/25-86; 16/110-119-124-125; 17/30; 26/9-68-104-122-140-159-175-191; 27/73-74-78; 32/25; 41/43; 45/17; 53/30-32; 68/7; 73/20; 89/14; 99/5), toplam: 40=5x8 defa tekrar ve tevafuk etmesi, Kur’an’ın Allah’ın tertip ettiği bir kitap olduğuna delâlet etmektedir.
c) “Kur’an’ı senin kalbine indirdi” mealindeki “Nezzele ala kalbike” ifadesinde yer alan “kalbike”nin ebced değeri: 132’dir. Demek ki, bu makamda “Kalbike=Senin kalbin” ifadesinde bu kalbin sahibi zatın Hz. Muhammed (s.a.v) olduğuna işaret edilmiştir. Zira, “senin kalbin” kelimesi ile Muhammed (s.a.v) isminin ebced değerleri 132 sayısında ittifakla tevafuk etmişlerdir.
Fetih Suresi: “Muhammed Allah’ın Resulüdür” mealindeki cümle ile başlayan Fetih suresinin içinde bulunduğu gayr-ı mukattaat Medeni sureler sistemine göre, kendisinden önce geçen surelerin sayısı: 8’dir.
Surenin son ayetinin numarası 29 sayısıyla ilgili tevafuklar:
Bilindiği üzere, Hudeybiye anlaşması sırasında müşriklerin yaptığı en büyük bir şımarıklık da “Muhammedu’r-Resulullah” cümlesine yaptıkları itirazdır. Hz. Peygamberin (s.a.v) “Bu anlaşma Allah’ın Resulü Muhammed ile Kureyş temsilcisi Süheyl b. Amr arasında aktedilmiştir” manasına gelen ifadesine karşı çıkmış ve bunu kabul etmeyeceklerini bildirmiştir..
Fetih suresinin son ayetinin başında zikredilen cümlede, Hz. Muhammed’in (s.a.v) hak peygamber olduğu çok açık bir ifadeyle bildirilmiş ve Hudeybiye anlaşması sırasında müşriklerin buna yaptıkları itiraza bir nevi cevab-ı red verilmiştir. “Muhammed Allah’ın Resulüdür” mealindeki “Muhammedu’r-Resulullah” cümlesinin ilan ettiği hakikat, tevafuklar zemininde değişik deliller, burhanlar zırhıyla korunmaya alınmıştır. Şöyle ki:
a) Önce şunu belirtelim ki, bu ayette zikredilen “Muhammed” (s.a.v) isminin—şeddesiz—ebced değeri 92’dir. Ve Onun peygamberliğini vurgulayan “Resul” kelimesinin buradaki tekrar sayısı da 92’dir. Yani, Kur’an’da zikredilen Resul kelimesi, Hz. Muhammed (s.a.v) ile bağlantılı olarak zikredildiği bu ayette, tam isminin ebced değeri olan 92’ye uygun olarak 92. tekrarına yer verilmiştir.
b) Muhammed (s.a.v) isminin bir harfi olan “Ha”nın suredeki bu 29 numaralı ayetin başında bulunan bu isimdeki tekrar sayısı: 29’dur.
c) Muhammed isminin şeddesi sayılır, “Muhammedu’r-Resulullah” cümlesinin ebced değeri: 493=17x29’dur.
d) Bilindiği üzere bu ayetin numarası da: 29’dur.
e) Kur’an’da iki yerde “Muhammed Allah’ın Resulüdür” hakikatine vurgu yapılmıştır. Bu iki ayetten biri Âl-i İmran Suresinin 144. ayeti, diğeri ise söz konusu Fetih Suresinin 29. ayetidir. Bu iki ayet numarasının çarpımının toplamı: 4176=144x29’dur.
f) İlginçtir, bu cümlenin yer aldığı bu iki ayet arasına yerleştirilen ayetlerin sayısı da: 4176=144x29’dur.
g) Fetih suresinin 29. ayetinden önce Kur’an’da geçen ayetlerin sayısı: 4611=159x29’dur.
ğ) Bu ayetten bir önceki ayetin son cümlesi “Ve kefa billahi şehîda”nın ebced değeri de: 493=17x29’dur.
h) Bu 29. ayetten sonra geriye kalan Kur’an ayetlerinin sayısı ise: 1624=56x29’dur.
Hakka Suresi: “Bu Kur’an şüphesiz çok şerefli/kerim bir resulün getirdiği sözdür” mealindeki ayette şu tevafuklar vardır:
a) Bu ayetin suredeki tertip numarası: 40’dır. Bu ise ayetin manasına uygun olarak nübüvvetin yaşı olan 40’a işarettir.
b) Surenin tertip numarası: 69=3x23’tür. Bu sayı nübüvvetin tahakkuk ettiği 23 yıllık sürecine uygundur.
c) Ayetin siyak ve sibakından anlaşıldığı üzere buradaki “Resul-i Kerim”den maksat Hz. Muhammed’dir (s.a.v). Nitekim, burada kullanılan “Resul” kelimesinin buradaki tekrar sayısı (Muhammed (s.a.v) isminin ebced değerine uygun olarak) 132’dir.
Abese Suresi: “Kendisine âmâ olan kimse gelince yüzünü buruşturdu ve ona sırt çevirdi” mealindeki ayette bazı uyarı ifadelerine yer verilmiştir. Ancak (onun değerini fazla düşürmemek hikmetine binaen) muhatabın kim olduğuna dair bir isim verilmemiştir. Fakat yine de ismine bir sinyal göndermek üzere ismine işaret edilmiştir. Şöyle ki: Arapça gramer kaidesine göre, malum bir fiilin faili/öznesi mutlaka belli olmalıdır. Halbuki burada ilk kelime olan “Abese=yüzünü buruşturdu” fiilinin faili yoktur. İşte buna bir sinyal göndermek hikmetiyle işari yolla bu fiilin failinin ismi ebced değeriyle gösterilmiştir. Evet, buradaki muhatap olan Hz. Muhammed (s.a.v) isminin—şeddeli olarak—ebced değeri: 132’dir. Ve buradaki “Abese” fiilinin ebced değeri de: 132’dir. Failin fiili içerisindeki ismi sayısal değerle kodlanmıştır.
Tin Suresi: “Bütün bu delillerden sonra haşir/yeniden diriliş konusunda kim seni tekzip edebilir ki!” mealindeki ayetin muhatabı Hz. Muhammed’dir (s.a.v). Tin suresinin sözkonusu beşinci ayetin sondan itibaren Kur’an’daki tertip numarası: 132’dir ki, isminin ebced değerine uygundur. (Devamı Ekim 2023 sayımızda)
ALLAH RASULÜNÜN NÜBÜVVETİNİ TASDİK EDEN İMZALAR 1) Kur’an’ın Verdiği Onay Bu onayın…
“Affedin, affedilirsiniz!” Yoksa rahmetten kesilirsiniz. *** Varlık vesilesi anneye minnet……
Peygamberimiz (asm) Kur’an ayetlerinin manalarına göre hareket ederdi. Kur’an onun için aynı…
Kurre ibni İyâs radıyallahu anh şöyle diyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem…
Peygamberimiz, Haccın Müslümanlara farz kılınmasından sonra, Hicret’in 10. yılı Miladî 632 Mart…
Son dönem alimlerinden Muhammed Şâkir el-İskenderî, Vasâya’l-Âbâi li’l-Ebnâi isimli nasihatname türünden bir…