TR EN

Dil Seçin

Ara

Bakıcı Hayvanlar

Bakıcı Hayvanlar

Akılsız, şuursuz canlılar bir plan yapıp belli bir sonuca ulaşmak için çabalamaz ki... Elbette bir arının bizi düşünüp bal yapması saçmadır; zaten böyle bir şey mümkün değildir. Aklı yoktur ki düşünsün...

Okuduğum bir yazıda iman edenleri şu cümleyle eleştiriyor, “Arıların bizi düşünüp, bizim için bal yaptığını düşünmek ne kadar saçma. Olsa olsa bu bir tesadüf eseridir…” diyordu. Bu satırları yazan, eleştirisine konu yaptığı şeyi nerede okudu bilmem ama şu varlık âlemini anlamadığı gibi, okuduğunu da anlamamış olmalı.

Çünkü bizler zaten varlıkların kendi başlarına çalışmadığını, ‘çalıştırıldığını’ söylüyoruz. Her şeyi yaratan Allah olduğu gibi, her şeyi belli görevlere sevkeden yine Allah’tır.

Akılsız, şuursuz canlılar bir plan yapıp belli bir sonuca ulaşmak için çabalamaz ki… Elbette bir arının bizi düşünüp bal yapması saçmadır; zaten böyle bir şey mümkün değildir. Aklı yoktur ki düşünsün…

Aslında bunun sadece bal yapma konusunda değil, daha pek çok konuda örnekleri vardır. Akılsız, şuursuz, plan program yapmaktan çok uzak canlılar, sanki akıllıymış gibi işler yaparlar; bu da açıkça gösterir ki, bu işler onlara yaptırılıyor; yani onlar sevk ediliyor…

Mesela bazı hayvanların bakıcılık yapması bu konuda güzel bir örnektir.

Hayvanlar çoğunlukla yakın aile bağları kurarlar. Aralarında dayanışma, iş bölümü, hatta yavrulara bakıcılık yaparlar.

Bir kurt sürüsünde bütün yetişkinler yavruları savunmada yardımcı olurlar. Bazen sürüdeki dişilerden biri “bebek bakıcılığı” için gece boyunca yuvada kalır, diğerleri ava giderler. Böylelikle yavruların annesine, ava gitmesi ve beslenmesi için fırsat tanır.

Birçok arı kuşu çifti ise, başka bir çifte yavrularının bakımında yardımcı olurlar. Bu tür yardımlaşmalar, kuşlar arasında çok sık görülür.

Su tavuğu ve pencere kırlangıcı türlerinde de bir önceki yavrular, yeni doğmuş olanların büyümelerinde yardımcı olurlar.

Çakallar da sütten kesildikten sonra genellikle anneleriyle kalırlar ve yeni doğan kardeşlerine bakarlar. Gerek yavrulara yiyecek getirerek, gerekse başka hayvanları yuvadan uzak tutarak yavrulardan birçoğunun hayatta kalmasına yardımcı olurlar.

Babun sürüsünde de genellikle grubun lideri, hasta veya yaralı babuna yardım eder. Yetişkin babunlar, anne veya babası olmayan bir yavruyu evlat edinebilirler. Öksüz bir yavrunun sürünün içinde kendileriyle birlikte yürümesine ve gece yanlarında kalmasına izin verirler.

Ayrıca sürü yer değiştirirken eğer yavrulu bir anne varsa, çabuk yorulduğu için sık sık durmaları gerekir. Bu da sürüden geri kalmalarına sebep olur. Bunu fark eden grup lideri hemen geri döner, anne babunun yanında ilerler ve onlar durdukça o da durarak onları korur.

Afrikalı av köpekleri de yaklaşık on köpekten oluşan sürüler halinde yaşarlar ve yavruların korunması ve beslenmesi konusunda iş bölümü yaparlar. Hatta yavrulara bakmak için adeta yarışırlar. Bir avı avladıktan sonra yetişkinler, avın ve yavruların etrafında daire oluştururlar, ilk olarak yavruların beslenmesini sağlarlar. Böylece hem yavruları korumuş ve beslemiş, hem de sırtlanları uzak tutmuş olurlar.

İşte böyle pek çok canlıya akıllıca işler ‘yaptırılır’ ki, akıllı insanlar ibret alsınlar ve hiçbir şeyin başıboş olmadığını, hiçbir şeyin tesadüfen olamayacağını anlasınlar… Anlasınlar ki, “sadece güçlü olanlar hayatta kalır, zayıf olanlar yok olur” gibi hezeyanlara kapılmak yerine, yeryüzünde her şeyin nasıl bir düzen dahilinde sevk edildiğini görsünler…