TR EN

Dil Seçin

Ara

Settar: Deri'n Örtü

Deri’n bir örtü içinde geziyoruz, şükür. Öyle bir örtüş ki deri, hem örtüyor hem örtüşünü örtüyor. Bizi utandırmadan gezdiriyor insanlar arasında. Hem utanabileceğimizi hem utandırabileceğimizi unutturarak yapılıyor bu örtüş… Sen ne güzelsin ey Settar! Sen ne çok güzelleştirirsin!

Hep güzel görmek ister insan. Ve hep güzel görünmek ister. Güzel olmayı da hak eder. Güzel görmeyi ve güzel görünmeyi, güzel olmaya dönüştürme arzusunu içten içe fısıldar. Çirkinliğe razı değildir. Uyumsuz ve ahenksiz olanı, özensiz ve dengesiz olanı yanında yakınında istemez. Güzelce var olma çabası, güzellerle beraber olma çabasıdır da…

Nasıl şairler insanın temel acılarını sessizce uyudukları toprak altından çıkarıp neşeli şiirler ortaya çıkarıyorsa, “Büyük Şair” de insanı teni üzerinden şiirleştiriyor. Gündelik hayatın sevinçleri, neşeli buluşmalar, aşk dolu kavuşmalara ten üzerinde gerçekleşiyor.

En çok görünendir insanda deri ama en az görünendir. İnsan yüzü hepten deridir; ama deri diye görünmez. Yokmuş gibi durur yüzde. Bir yüzün güzelliği, dudakların kıvrımından gamzelerin gölgesine, göz kapaklarından burnun kemerine kadar deri üzerinde parıldar ama deri görünmez. Cilt kendini göstermez; kendisi üzerinden bakılanı gösterir. Göz önünde olduğu halde saklıdır. Tesettürün en asili, en sessizi deri yüzünde gerçekleşir.

İnsanı cildine saklamak nazik bir örtüştür. İnsanın kaslarını, yağlarını, kemiklerini insan bakışlarından saklamak “derin bir iş”tir. Saklandıkça güzelleşir insan. Güzel olduğu için de saklanır.

Deri, bizi hep güzel görmek isteyen, hep güzel göstermek isteyen Settar’ın şeffaf sürprizi. Saklıyor bizi kınayan bakışlardan. Ve saklıyor sevdiklerimizi kınayan bakışlarımızdan. Görünmeyişiyle güzelleştiriyor bizi. Yoksa hem utanırdık görüntümüzle hem utandırırdık. Utandığımız için uzaklaşırdık sevdalı gözlerden. Utandırdığımız için uzaklaşsın isterdik sevdiklerimizin sevgili bakışları üzerimizden.

Deri’n bir örtü içinde geziyoruz, şükür. Öyle bir örtüş ki deri, hem örtüyor hem örtüşünü örtüyor. Bizi utandırmadan gezdiriyor insanlar arasında. Hem utanabileceğimizi hem utandırabileceğimizi unutturarak yapılıyor bu örtüş…

Sen ne güzelsin ey Settar! Sen ne çok güzelleştirirsin!