Bize Allah Yeter

Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, değil yılları ve ayları; günleri ve saatleri bile çok çabuk geçiyor. Değişimler çok hızlı oluyor.

Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, dünyanın hemen her yerinde, Müslümanların üzerinde çok kirli oyunlar oynanıyor.

Batılılar kendi rahatları adına şu fani dünya hayatında her vahşeti göze aldılar ama dünyayı da kazanamadılar. Dünya onlara da yar olmuyor. Hedefi sadece dünya olanın, elbette dünyada da huzuru olmaz ve olamayacak da.

Müslümanların da, dost ve düşmanını basiret ve ferasetle tanıyıp, dostlarıyla asgari müşterekler etrafında kenetlenmeleri, birbirine yaklaşmaları gerekiyor. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz için, bu vatan, bu millet, bu din için bu gerekli.

Kuran’ın ışığında yol aldığımızda, tarihimizin şanlı sayfalarında olduğu gibi, kültürde de medeniyette de, sanatta da en ileriye gideceğimiz, en güzel örnekleri ortaya koyacağımız günler yakındır. Batı battı. Güneş bizim semamızda yükseliyor artık.

Kıştan sonra bahar, geceden sonra sabah gelir. Rabbimiz mazide olduğu gibi, nice nimetleri bizlere lütfedecek inşallah. Yeter ki işimizi iyi yapalım, kardeşlerimizle saflarımızı sıklaştıralım, düşmanlarımıza karşı birlik olalım. Kimseye fırsat vermeyelim; hatta kendi nefsimize bile...

Şeytanın peşinden gidenlerin yaptıkları, elbette yanına kâr kalmayacak.

Rabbimiz Kuran-ı Azîmüşşan’da belirttiği vaadini tamamlayacaktır. İslamiyet güneş gibi parlamaya ilelebed devam edecektir. O güneşi üflemekle söndürmeye çalışanlar sönecektir. Bu uğurda çalışanların, samimi ve hasbi olanların hak davası elbette yerde kalmayacaktır.

Evet, Allah bizimle beraberdir. Bize Allah yeter.

Tarihin şahitliğiyle kahraman ecdadımızın torunları olarak, onların izinde gitmek, bugün bizim payımıza düşen en büyük mirastır. Mazlumların ve muhtaçların derdine deva, yarasına merhem olmak için ve kardeşlik hakkı adına elimizdekini onlarla paylaşmak için varız. Doğru İslamiyet’i en güzel şekilde yaşayarak yeniden anlatmak, en büyük bahtiyarlıktır.

Mazlumun canı yanarken, yarası kanarken, uzatılacak bir dost, bir kardeş eli beklerken seyirci kalamayız. Bugün ona, yarın bana. Cihan yıkılsa zalimin karşısında, haklının ve hakkın yanında yer almak bizim şiarımızdır. Çok şükür bu çekirdek uyandı, bu çekirdek ağaç oldu, meyve veriyor.

Karşımızda bütün dünya da olsa; bize Allah yeter.

Tarih bunun nice örnekleriyle dolu. Nice azlar, nice çoklara galebe çalmış. Allah öyle sebepler halk eder ki, bunları yaşayanlar da şaşırır. Cenab-ı Hakk’ın akılları hayrette bırakan nice hikmetli işleri vardır.

Öyleyse bize düşen şudur:

Vatanımıza sahip çıkmak, her alanda işimizi, üretimimizi en güzel şekilde yapmak, yolumuzda cesurca yürümek. Allah rızası için kardeşlik duygularını öne çıkarmak, var gücümüzle, maddi ve manevi imkânlarımızla, o da olmazsa dualarımızla kardeşlerimizin, masumların, fakirlerin, hakkı gasp edilenlerin, acı çekenlerin, vatanından, topraklarından sürgün edilenlerin yanında olmaktır.

Üzerimize düşen görev budur. Hakk’ın ve tarihin üzerimize yüklediği görev budur…

“Bize Allah yeter” diyebilmek. İnanan insanın gönlündeki huzurun diline yansıyan ifadesidir bu.

Bu dün böyleydi, yarın da böyle olacaktır. Her zaman, zafer Hakk’ın ve Hakk’a inananların olacaktır. Allah safında duranlar, Allah yolunda olanlar, masumları koruyanlar, mazlumların elinden tutanlar, ekmeğini onlarla paylaşanlar; elinden emeği, dilinden duayı eksik etmeyenler kazanacaktır...

Zafer için bize Allah yeter…

Başkalarının payına ne düşerse düşsün, inananın payına inandığının huzuruyla yürümek düşer. Bu da bize yeter. Bize Allah yeter. Yeter ki biz Onun dinini yaşamaya azmedelim. Kardeşlerimizle kucaklaşalım... Allah da bize nice yeni kapılar ve hazineler açar.

Gün bugündür. Rabbim bizleri bir ve beraber eylesin. Aynı ezanların okunduğu, aynı bayrağın dalgalandığı, bin yıldır şehit kanlarıyla sulanmış olan bu mübarek topraklar şimdi bize emanet. Ecdadımızın başarıyla vermiş olduğu bu imtihanı, Rabbimizin inayetiyle bizler de veririz inşallah.

Yolunda olanları yalnız bırakmıyor Allah. Bize Allah yeter. O kabul etsin, O bilsin, O razı olsun yeter. Bütün dünya küsse önemi yok.

Çok şükür kışlar geçti artık, şimdi İslam’ın bahar mevsimi. Bunlar yeniden doğumun sancılarıdır, bütün bu değişimler bunun için. Kararan gecelerin sabahları çok aydınlık olur. İslam güneşi doğdu doğacak… Gözü olanlara gün ışımıştır.

Allah bu millete böyle güzel bir kader tayin etmiş. Mazisi güzel; geleceği güzel günler vaat etmiş... Çok şükür, o günler ufukta artık. Düşmanlarımıza kapkaranlık bir mazi düştü; bizim de nasibimize apaydınlık bir gelecek düştü. Öyleyse ümitsizlik yok asla. Allah var, gam yok. Yetmeyene ne yeter? Bize Allah yeter. Sen ne güzel bir vekilsin Allah’ım... Bize yardım eyle, bize zafer nasip eyle.