TR EN

Dil Seçin

Ara

Gösterge İzler / İz Bırakan Kim?

Gösterge İzler / İz Bırakan Kim?

Göstergebilim, izleri yorumlayarak anlamlandırır (onlardaki anlamı ortaya çıkarır). Hayvan ayak izleri hangi hayvana ait olduklarını gösteren birer göstergedir. Hatta bu izleri, insanlar dışında bazı hayvanlar bile tanımlayabiliyor ve bu izlerden hareketle avını yakalayabiliyor...

Yaşadığımız bu varlık âleminde ve zaman denizinde duran veya hareket eden her şeyin bir izi vardır. Kalemin ucunun kâğıda bıraktığı izler gibi, bu varlık âlemi sayfasında da her şey bir iz bırakıp gitmektedir.

Göstergebilim, izleri yorumlayarak anlamlandırır (onlardaki anlamı ortaya çıkarır). Hayvan ayak izleri hangi hayvana ait olduklarını gösteren birer göstergedir. Hatta bu izleri, insanlar dışında bazı hayvanlar bile tanımlayabiliyor ve bu izlerden hareketle avını yakalayabiliyor.

Bulutlar gökyüzünde rahmetin izleridir. Tonlarca suyu tepemizde dolaştıran ve kimseyi incitmeden, adeta okşayarak yollayan rahmeti gösteren ilahi birer göstergedir. Denizin dalgalarının kıyıda bıraktığı izler denizin gücünü gösterdiği gibi, karaları istila etmemesi de nasıl dizginlendiğinin bir göstergesi olarak görülebilir.

Zikzak çizgilerin grafiği ile kendini gösteren ses izi, kalp ritmi ya da depremi ölçen cihazlarda ortaya çıkan çizgiler de birer gösterge olarak yorumlanır. Ancak göstergebilimciler doğal göstergeler olarak tanımladıkları bu izleri birer gösterge olarak kabul etmek istemezler. Marksist estetikçilerin doğal güzellik olarak tanımladıkları, tabiatta yaratılan güzellikleri sanat olarak kabul etmedikleri gibi.

Çünkü onlar bir şeyin sanat olabilmesi için bilinçli bir elden çıkması gerektiği şartını ortaya sürerler. Hayret verici değil midir ki, Da Vinci’nin Mona Lisa tablosu sanat olsun da, ona ilham veren ve güzelliğini kopya etmeye ve yansıtmaya çalıştığı Mona Lisa adlı kadının yüzündeki güzellik sanat olmasın. Doğal güzellik diyerek görmezden gelinen ilahi sanat ve incelikler de aslında her şeyi hikmetle ve sanatla yaratan bir yaratıcının, kendisini göstermek ve tanıttırmak istemesinin birer göstergeleridir.

Göstergebilimcilerin düştüğü yanılgı da aynıdır. Doğal izler denilen tabiattaki her canlının hatta cansızların bile varlık aynasına yansıyan izleri, her şeyden önce onları yaratan sanatkârın varlığının göstergeleridir. Kar kristalleri aslında onun sanatının inceliğinin izleridir. Bir dantel gibi işlenmiş kelebek kanatları ve rengarenk çiçekler hep onun göstergeleridir.

İzler, onları okuyan ve anlamlandıran birileri oldukça büyük anlamlar içerir. Örneğin parmak izi gibi. Milyarlarca insanın birbirinden farklı olan ve bir kimlik belgesi olan parmağının izi, kriminoloji açısından önemli bir güvenlik işareti olduğu gibi yaratıcısının da sanat eserindeki mühür ve imzası olarak yorumlanabilir.

Trafikte araçlara ve yayalara yol gösteren trafik işaretleri çok önemli göstergelerdir. Bir otomobilin hız ve benzin göstergesini okuyabilmek, bir şoför için yolda kalmamak veya kaza yapmamak için ne kadar önemlidir. Aynı şekilde kalp atışlarının hızını gösteren nabız ve kalp grafiğinin işaretleri ve izleri de ona bakan bir doktor için çok önemlidir.

Göstergebilimciler, göstergelerin bir yorumlayanı olmadığı taktirde anlamsız olacaklarını düşünür. “Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa manasız bir kâğıttan ibaret kalır” vecizesinde olduğu gibi, pek çok anlamları içeren birer sembol ve şifre olarak tanımlanabilecek doğal denilen ilahi göstergeler de, onları anlamlandıran ve yorumlayabilen bir şuur ve bilinç ile anlaşılabilirler.