Satır Arası
Hayatın satır aralarından anekdotlar
Ara
Hayatın satır aralarından anekdotlar
Schopenhauer’in dikkat çektiği ‘diken’ ne kadar çok gülü eskitti, ne kadar çok gülümsemeyi erteletti:
“Endişelerimizin ve kaygılarımızın yarısı başkalarının bizim hakkımızda düşündüklerinden kaynaklanır; bu dikeni tenimizden çıkarmalıyız.”
…
Lale Müldür’ün baktığı yerden bakınca, göz kapaklarının altında uçurumlar sakladığını anlıyor insan:
“Gözler terk edilen şeylerle doludur.”
…
Joseph Kessel’in roman sayfaları arasında kalmış tasviri ibadette aradığımız huşûnun çerçevesi olarak okunsa güzel olur: “…her gün[ün baş köşelerinde] geçirdiği [bir] saat, günün öbür saatlerinden ayrı, kendi içine gömülü bir süre oluşturuyordu. O demlerde kendi kendisini bile unutuyordu. Kısa bir süre için açılıp el dokunulmamış hallerine hemen dönüveren o garip çiçekler gibi, [ruhu] kendi sırrıyla baş başa kalıyordu o zaman.”
…
İhsan Oktay Anar, gerçek karşısındaki sorumluluğumuzun altını çiziyor. Susabilmek. taşımaktır gerçeği:
“Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.”
…
Otto Rank, Kur’ân’ın çoğaltma tutkusu diye haber verdiği yakıcı gerçeği dillendiriyor:
“Zenginlik deniz suyu gibidir; içtikçe susuzluğumuz artar. Sonunda biz mallara değil, onlar bize sahip olur.”
Anekdotlar
Mustafa Kutlu, dünya seferine bin tahammül yüklüyor. “Sonra”ların derdinde olanların “şimdi”ye sonsuz…
Satır Arası
Nisan 2017
Satır Arası Haziran 2019
Satır Arası