TR EN

Dil Seçin

Ara

Batı'da 13 Rakamı Neden Uğursuz Sayılıyor?

Batı'da 13 Rakamı Neden Uğursuz Sayılıyor?

Uğursuzluk, kısaca bir şeyde bulunduğu zannedilen ve işlerin ters gitmesine sebep olarak ileri sürülen haldir diyebiliriz. Batı’da da 13 sayısının uğursuzluk getirdiğine inanılır ve bundan dolayı 13 rakamı hiç sevilmez, hatta korkulur. Bu durum, size tuhaf ve anlamsız gelebilir, hatta “yok artık!” diyebilirsiniz. Fakat onlar için durum budur ve ciddidir.

Uğursuzluk, kısaca bir şeyde bulunduğu zannedilen ve işlerin ters gitmesine sebep olarak ileri sürülen haldir diyebiliriz.

Batı’da da 13 sayısının uğursuzluk getirdiğine inanılır ve bundan dolayı 13 rakamı hiç sevilmez, hatta korkulur. Bu durum, size tuhaf ve anlamsız gelebilir, hatta “yok artık!” diyebilirsiniz. Fakat onlar için durum budur ve ciddidir.

Bu inanışlarından ötürü mesela bazı yerlerde apartman dairelerinin 1,2,3 diye başladığını ve bu numaraların 12’den sonra 12 a, 12 b, diye devam ettiğini veya sokak, cadde numarası olarak 13’ün kullanılmadığını görebilirsiniz. Sayılar sırayla ilerlerken 13’e gelindiğinde kesintiye uğradığı veya atlandığı farklı uygulamalara denk gelebilirsiniz.

Acaba 13 sayısı Avrupalılar için neden uğursuz sayılır?

Bazı tarihi olaylara baktığımızda Batının 13 rakamına olan tepkisini anlamak mümkün olabilir. Çünkü rakamlarının toplamı 13 eden pek çok tarih, onlar için felâket yılları olmuş. İşte 13 sayısını uğursuz kabul etmelerinde, belki de bu yaşadıklarının rolü olmuş olabilir.

Aslında bu açıdan bakılınca Avrupanın felâket olarak gördüğü tarihler, bizim için saadet yıllarına denk gelir. İsterseniz bu tarihlerden birkaçına göz atalım. İşte rakamları yan yana toplandığında 13 eden tarihler:

- 571. Sayılarının toplamı 13 eden bu yılda, Âlemlere Rahmet, Peygamberlerin Sonuncusu, Efendimiz Hz. Muhammed (asm) dünyayı şereflendirdi. Tek başına bu bile 13 sayısının Batı âleminde sevilmeme sebebi olabilir. Çünkü O Zât (asm), hükmü kıyamete kadar geçerli olacak Son Hak Dinin Elçisi oldu ve tahrif edilmiş olan dinlerin hükmünü bitirdi.

- İlginç bir tevafuktur ki, Yuhanna İncilinin onaltıncı faslının 13. cümlelerinde, Hz İsa (as), Peygamber Efendimize açıkça işaret ederek şöyle demektedir: “…O size her hakikate yol gösterecek; zira kendiliğinden söylemeyecektir…”

- 634. Bu tarihte Hz. Ömer (ra) Halife oldu ve İslâm ülkesinin sınırları Libya ve İran içlerine kadar genişledi.

- 751. Bu tarihteki Talas savaşından sonra, Türkler İslâmiyet’i kabul ettiler. Tarih boyu Türklerden çekinen ve onları Hıristiyan yapmak isteyen Batı için bu tarihin kötü hisler uyandırması elbette mümkündür.

- 1048. Bizanslıların Pasin ovasında bozguna uğramalarıyla birlikte Selçuklular, Anadolu’ya ilk defa büyük bir kuvvetle girmiş oldular.

- 1147. İkinci Haçlı Seferi başarısızlıkla sonuçlandı.

- 1174. Eyyubî Devleti kuruldu. Haçlı Seferlerine karşı Kudüs’ü ve Arap ülkelerini müdafaa eden bu devletin kurulmuş olması, Avrupalılar için gerçekten büyük bir talihsizlik oldu.

- 1291. Hayfa, Yafa, Antakya, Trablusşam ve Akka gibi merkezlerdeki son haçlı kalıntıları Memlükler tarafından yok edildi.

- 1354. Süleyman Paşa ve askerlerinin, Çimpe ve Gelibolu sahillerini fethetmesiyle Osmanlılar, Avrupa kıtasına geçmiş oldular.

- 1363. Edirne fethedildi ve Osmanlı Devletine başkent oldu. Aynı sene Macarlar, Bulgarlar, Sırplar, Eflaklılar ve Bosnalılardan meydana gelen Haçlı Ordusu, Sırpsındığı’nda perişan edildi.

- 1444. Haçlı Ordusu, Varna Savaşında darmadağın edildi.

- 1453. İstanbul fethedildi. Böylelikle Doğu Roma İmparatorluğu yıkılmış oldu ve Ortodoks Kilisesinin merkezi ellerinden gitti.

- 1480. Gedik Ahmet Paşa ilk defa İtalya sahillerine çıktı. Avrupa, Roma’nın alınacağı endişesiyle büyük panik yaşadı.

- Kanunî Sultan Süleyman, Almanya üzerinde 13. ve sonuncu sefer-i hümayunu “Zigetvar Seferi”ni yaptı.

- 1534. Denizlerde ve özellikle Akdeniz’de, Batılıların korkulu rüyası olan Barbaros Hayreddin Paşa, Kaptan-ı Derya (Deniz Kuvvetleri Komutanı) oldu. Ve Tunus fethedildi.

- 1543. Barbaros Hayreddin Paşa, Nice kalesini fethetti. Yine bu tarihte Fransa kralı tarafından Toulon geçici olarak Türklere bırakıldı.

- 1552. Turgut Reis Ponza’da düşman donanmasına darbe vurdu.

- 1570. Kıbrıs fethedildi ve Doğu Akdeniz tamamen bir Türk gölü haline geldi.

Bunlar 13 rakamının uğursuz sayılması konusunda fikir veren birkaç tarih. Elbette farklı başka tarihler ve farklı alanlarda gerekçe olarak görülebilecek konular olabilir.

Yukarıda verdiğimiz tarihler dediğimiz gibi, hepsi de bizim için çok önemli fetihler ya da hayırlı gelişmelerin gerçekleştiği zamanlar.

Hz. Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şerifinde, “İslâm’da teşaüm (uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur; en iyisi tefeüldür (iyiye yormaktır)” (Buharî, Tıb, 54) buyurmuş, diğer bir hadisinde ise: “Eşyada uğursuzluk yoktur, safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur” (Müslim, Selâm, 102) buyurarak bu anlayışın İslam’da bulunmadığını ifade etmiştir. Bir eşyayı, bir olayı ille de bir şeye yormak gerekiyorsa, Peygamber Efendimizin tavsiyesi doğrultusunda, iyiye yormak daha doğrudur.