TR EN

Dil Seçin

Ara

Suya Götürüp Susuz Getirmek / Deyim Öyküsü

Suya Götürüp Susuz Getirmek / Deyim Öyküsü

Büyük bir aşiretin obasında, genç ve yakışıklı, fakat yoksul bir çoban varmış. Bu çoban aşiret reisinin kızına âşık olmuş. Kızın da çobanda gönlü varmış ama babası, onu zengin biri ile nişanlayacakmış.

Bir gün birisi, yoksul çobanla genç kızın sevdasını aşiret reisine haber vermiş. Buna kızan aşiret reisi kızını çadırına hapsetmiş, çobana da bir ceza vermek üzere obanın yaşlıları toplanmışlar.

Akçakocalardan çobanı seven ve acıyan birisi, şöyle bir teklifte bulunmuş:

“Bu çoban bize, işinin ehli olduğunu ispat etsin.” demiş, “Sürüsünü iki gün susuz bırakalım. Üçüncü gün sürüyü dereye götürsün ama su içmeden geri çevirsin. Bunu başarırsa, kızı ona verelim.”

Çobanın böyle bir şeyi katiyen yapamayacağına inanan obanın yaşlıları ve aşiret reisi, teklifi kabul etmişler. Sürüyü iki gün susuz bekletmişler. Üçüncü gün gelince, oba halkı toplanmış ve çobanı izlemeye koyulmuşlar.

Kavalını çala çala sürüyü dere kenarına kadar getiren çoban, suyun kıyısına gelince, öyle içli, öyle yanık çalmaya başlamış ki, sürünün başı olan koyuna âdeta yalvarmış. Ve herkesin hayretten donakaldığı bir şey olmuş; sürü başı ve diğer koyunlar geri dönmüşler. Çoban da sürüsünü obaya getirmiş. Sevdiği kızı da böylece almış.

Bu deyim de, başkalarını etkileyip istediğini yaptıracak kadar çok maharetli ve kurnaz olanlar için söylenir olmuş.

•••

Bu deyim, “birisinin çok akıllı ve başkalarını kolayca aldatabilecek kadar kurnaz olması” anlamında kullanılır.