Satır Arası
“Şaşılacak bir durumdur ki, faziletler güzel bulunur fakat, yapılması zor gelir; rezillikler…
Merhaba sevgili dostlar,
Nefes almak, yaşadığını hissetmek güzel... Şöyle bir silkinmek, unuttuğun tozlanmış defterine kuvvetli bir nefesle üflemek, ortalığı toza dumana katmanın muzipçe zevkine varmak… Tekdüzelik, hareketsizlik yokluğu hatırlattığı için sıkıntı veriyor insana. Harekete gelmek, silkelenmek lazım… Üç aylar bunun için de fırsatlar aralıyor bize. Ve, kalbin aylarının ortasındayız, geldi geçiyorlar. Ruhumuzun derin nefesler alma fırsatları, bol maneviyatlı havasıyla üç aylar… Özellikle, defterimizin tozunu attıracağımız şehr-i Ramazan.
Ramazan’da nefes almayı öğreniyoruz.
Burada her şey geçici ve bu ise ebed ebed diye atan kalbimizi sıkıştırıyor. Faniliğin sıkıştırdığı kalbimize, ahireti bilmek nefes aldırıyor.
Ayrılığın eline verdiklerimizle nefesimiz de gidiyor, boğuluyoruz adeta. Tekrar buluşacağımızın müjdesi ile nefes alıyoruz.
Ramazan’da ufkumuz, kayıtlardan, sebeplerden, çaresizliklerden örülü duvarlar arasından kurtuluyor. Bereketi yaşıyoruz Ramazan’da. Biz elimizden geleni yaptığımızda gücümüzün ötesini Rabbimiz tamamlıyor. Ümidimizle nefesleniyoruz.
Allah’ın, her şeyin sahibinin, her şeye hâkim olanın, her şeye kâdir olanın bize açtığı alanın güvenli havasını soluyoruz. Her ümit ettiğini verecek, her korktuğundan emin edecek rahmet ve kudret sahibi bir Rabbin emrini tutmak, itaatine girmek, dünyanın zehirli özgürlük havasına bedel nefes aldırıyor bize.
Her ney olursa olsun, bir şeye hayalen de olsa beka vermeden sevemeyen bu insan, ahireti bilmeden nasıl nefes alabilir ki bu fanilikler diyarında…
Marifet, tefekkür, ibadet, zikir, tövbe; ağırlıklarından kurtarıp yüceltiyor insanı. Manzara yukarıdan daha net görünüyor; helalden, haramdan uzayıp giden yolların sonu görülüyor. İmanıyla buradan ahireti görüyor mümin. Ramazan ebediyete bağlıyor çıkmaz sokakları.
Nefesimizi kesen krizler, salgınlar, belirsizlikler için tam bir nefeslenme fırsatı oluyor Ramazan. Nefes alıyoruz Ramazan’la; aldıkça oluyoruz. Anlıyoruz ki, maneviyatımızı ihmal ettikçe ölüyoruz. Aslında her gün ya olarak, ya ölerek yaşıyoruz…
Üç aylar ve özellikle Ramazan hayatımıza hayat oluyor. Şimdi hayat defterimizin üzerine konmuş tozu kiri, günahı kusuru ne varsa, bu manevi mevsimde kazandığımız güçlü nefesle üfleyelim hepsine. Tozunu attıralım hayat defterimizin, mahşerde sonsuz bir rahatlama ve sevinçle, sağımızdan alacağımız bir defter olsun inşaallah…
Ramazanınızı şimdiden tebrik ediyor, dualarınızı bekliyoruz.
...
Mart sayımızın hazırlığında emeği ve katkısı olan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
…
Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın...
