Çöller... Ebed Müjdesinde çöller,
Ulvî Hüzün bestesinde çöller.
Çöller ki, düğüm düğüm gariplik,
Hasret dokumakta iplik iplik...
Rüzgâr, bir acı çığlık rebaptan,
Taşlar siyah; yanmış ıztıraptan!..
Dağlar, uzletgâh Evliyâ'ya,
Çöller, karargâh Enbiyâ'ya!..
Sonsuzluğu sergiliyor gökler,
''Menzil, ötelerde!..'' diyor gökler...
Semâ, zemini yutan bir hortum!..
Zaman, elenip dökülmüş kum kum...
Vatan mı varılmaz ufkun ardı,
Vuslat mı şu firkatin murâdı?..
Ben'se Hüsran Çöllerinde Mecnûn,
Ele geçmez Leylâ'lara meftûn...
Ben, gelmez'i gözleyen divâne,
Nûr çevresinde dönen pervâne...
Düştün Gönül âh Aşk-ı Yâr'e,
Yan!.. Yan ki, budur Visâl'e çare!..
Yansak, çözülür mü Paslı Zincir,
Açar mı Fetih Gülleri bir bir?
Gayret! Vâha'mız serâb'olmasın,
Cennet Bağı'mız harâb'olmasın!..
Muzlim Geceler, Nehâr'a ersin,
Kışlar, Ebedî Bahâr'a ersin!..
...
Çöller... Doğum ağrısında çöller,
Kutlu Zafer çağrısında çöller!..