TR EN

Dil Seçin

Ara

Meyvenin Kalbi: Tohum

Tohum, içinde metrelerce uzunlukta ve yüzlerce kilo ağırlığında dev bir ağaç saklayan mucizevi küçük bir cisimdir. Tohumun içinde bitki neslinin devamını sağlayacak son derece üstün bir plan ve kapsamlı bir bilgi koyulmuştur. Ancak bu plan ve bilgi, bazılarının vehmettiği gibi tohumun kendisine ait değildir.

Tohumu meydana getiren maddelerin moleküllerinin, bu moleküllerin atomlarının akıl ve bilgi sahibi olduğu iddia edilemeyeceğine göre, bu bilgi tohumun içine nasıl yerleştirilmiştir?..

İşte insanların yolları bu noktada ayrılır: kimileri bu bilgiyi ve planlamayı tohuma verir; meseleye daha akıllı bakanlar ise, ilmi, iradesi olmayanın bu akıllıca işleri yapamayacağını, dolayısıyla bu bilginin tohumun dışından bir ilim sahibi tarafından tohuma konulduğunu kabul ederler.

 

Tohumun Yapısı

Tohumlar temel yapı olarak; tohum kabuğu, besin deposu ve ‘embriyo’dan oluşacak şekilde yaratılırlar. Ancak temel yapıları aynı olmasına rağmen tohumu çevreleyen koruyucu kabuğun yapısı, şekli ve kalınlığı, her tohumun besin deposunun miktarı ve içeriği birbirinden çok farklı yapılır.

Bu konuyla alakalı olarak Risale-i Nur’da; “…tohumların nutfeler ve yumurtalar gibi, maddelerinin bir olduğunu yani, müvellidülmâ (Oksijen), müvellidülhumuza (Hidrojen), karbon, azotun intizamsız, şekilsiz, hamur gibi halitasından (karışımından) ibaret…” olduğu belirtilmektedir.

Çekirdek ve tohumun mahiyeti gayet basit ve zayıf iken, çekirdek ve tohumdan yaratılan ağacın mahiyeti ise gayet mükemmel, sağlam ve ağırdır.

 

Tohumda Depolanan Bilgiler

Her bir tohumda, ait oldukları bitkinin her dalında ne kadar yaprak olacağına, şekillerinin nasıl olacağına, kabuğunun ne renkte ve kalınlıkta olacağına, bitkinin uzunluğuna, meyve verip vermeyeceğine, verecekse bu meyvelerin tatlarına, kokularına, şekillerine, renklerine dair—kısacası o bitkiyle ilgili olabilecek—bütün bilgiler depolanmıştır. Bu bilgiler tohumun embriyosunda programlanmıştır.

Tüm bu muazzam bilgiyi tohumun içine yerleştiren, elbette her şeyin Yaratıcısı olan Allah’tır. Bu gerçek Kur’an’da şöyle bildirilmektedir: “Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar kalırdınız.” (Vakıa Suresi, 63-65)

Demek ki, “Herbir meyvedar ağacın menşe-i aslîsi olan çekirdek öyle bir sandukçadır ki, o ağacın programını ve fihristesini ve plânını… ve öyle bir tezgâhtır ki, onun cihazatını ve levazımatını ve teşkilatını… ve öyle bir makinedir ki, onun ibtidadaki (başlangıçtaki) incecik varidatını (gelirini) ve lâtifane masarıfını ve tanzimatını taşıyor.”

 

Bitkilerdeki Kader Programı

Bitkilerin kader programlarının kutucukları olan çekirdekler, küçüklükleriyle beraber, bir âlem gibidirler. Hatta, çekirdekteki bu kader programı süslü ağaçtan daha acayiptir. Yani, çekirdek küçük bir ağaç, ağaç büyük bir çekirdek gibidir. Kudretin bir dokuması olan ağaçta ne çizilmişse, kaderin bir motifi olan çekirdekte aynısı yazılmıştır. Bu noktadan bakınca, o çekirdek ağaçtan daha hayret vericidir diyebiliriz.

Mesela, bir orduya mensup olan ve sırtını dayayan bir asker, kendi gücünün çok üstünde işler yapabildiği gibi; her mahluk Kadîr-i Zülcelal’e intisab ve istinad ettiğinden, bir karınca bir firavunu, bir sinek bir nemrudu, bir mikrop bir cebbarı mağlup ettikleri gibi, tırnak gibi bir çekirdek, dağ gibi bir ağacı omuzunda taşır… “Zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler, başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar. Demek herbir ağaç Bismillah der.” Yani o koca ağacı yapan ve idare eden, bu tohum ve çekirdek değildir. Tohum ve çekirdek sadece Allah’ın kudretine bir perde, bir sebeptir; yoksa mucit ve yaratıcı değildir.