“NE YERSİNİZ?”
İttihat ve Terakki’nin son sadrazamlarından Mısırlı Said Halim Paşa, I. Dünya Savaşı’nın sonundaki anlaşma üzerine birçok İttihatçıyla beraber tutuklanmış ve büyük bir korku ve dehşet içindeymiş. Çünkü işkenceye uğrayacağını düşünmekteymiş.
Bir ara yanına bir subay gelince büsbütün telaşlanmış. Gelen subay nazikçe kendisine selam verdikten sonra:
“Ne gibi yemekler yersiniz Paşa Hazretleri?” diye sormuş.
Eski başbakan kısık ve boğuk bir sesle şu cevabı verebilmiş:
“Dayaktan başka ne olsa yerim.”
•••
BORÇ
Mithat Cemal Kuntay bir mağazada iki mendil ayırmış.
“Bunlar lütfen masanızın gözünde dursun. Param olduğu gün gelip alacağım.” demiş.
Yazarı tanıyan mağaza sahibi:
“Aman efendim.” demiş, “Rica ederim. Siz mendillerinizi alın, parasını ne zaman olsa verirsiniz.”
Mithat Cemal bunun üzerine:
“Hayır.” demiş, “Olmaz, alamam.”
Mağaza sahibi:
“Canım Mithat Bey, ben sizi bilmez miyim?” diye ısrar edince, Kuntay şöyle demiş:
“Herhalde benim kadar bilmezsiniz.”
•••
REHBER
Makedonya Kralı Philip, oğlunun öğretmeni olan Aristo’ya bir sebepten ötürü kızmıştı:
“Ne olacak sanki?” diye çıkıştı, “Senin yerine bir köle tutar, ona baktırırım.”
Aristo ise bu söze kendinden emin bir sesle cevap verdi:
“Evet” dedi, “o zaman çok geçmeden iki köleniz olur.”
•••
DÜNYADA EN ZOR ŞEY NEDİR?
Bir filozofa sormuşlar:
“Dünyada en zor şey nedir?”
Filozof tam da sanki bu soruyu bekliyormuş gibi içini çekerek cevap vermiş:
“Sözdür” demiş, “çünkü anlamak da zordur, anlatmak da…”