TR EN

Dil Seçin

Ara

Bebeği Koruyucu İksir: Kolostrum

Yarattıklarına ihtiyaç duydukları herşeyi, en uygun zamanda lütfeden Âlemler Rabbi, henüz yeni doğmuş canlılar için de böyle bir nimetini yardıma gönderir. Memeli canlılarda, doğumu müteakiben yeni doğan yavrularına sütten önce kolostrum (ağız sütü) denilen sıvı yaratılır ve yavru ilk olarak bununla beslenir. Kolostrum, protein, karbonhidratlar, yağ, vitamin ve mineraller gibi besinlerin kaynağı olduğu gibi; bebeği, maruz kalacağı hastalık ve virüslere karşı koruyan bağışıklık ve büyüme sistemleri için gerekli maddeleri yüksek oranda ihtiva eden konsantre bir karışımdır. Yani kolostrum, yeni doğan yavrunun güçlü ve sağlıklı bir yetişkin olarak büyümesinde rol alan önemli bir nimettir.

Kolostrum, bebeğin mide-barsak sistemini immünoglobulinler ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış ortamdan gelecek patojen (hastalık yapıcı) mikroorganizmalara karşı korur. Doğumdan sonra ilk 5 gün kolostrum salgılanır, 5.-10. günler arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3 haftadan sonra olgun (nature) süt özelliğine geçer.

Anne sütünün muhtevası doğum sonrasında, bebeğin ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterir. Meselâ vaktinde doğum yapan ile erken doğum yapan annelerin sütleri birbirinden farklıdır. Ayrıca bebek büyüdükçe anne sütünün de içeriği ihtiyaca göre farklı yaratılır. Bu değişkenliğin büyümekte olan bebeğin artan ve değişen ihtiyaçlarını tam olarak karşılaması, Allah’ın hayranlık uyandırıcı bir fiilidir.

Daha da ötesi, sütün muhtevası emzirmenin evresine göre de değişkenlik gösterir. Anne bebeğini emzirmeye başladığında önceleri gelen süt, sıvı ve elektrolitler yönünden zengin iken, emzirmenin sonuna doğru gelen süt yağ bakımından zengindir. Bebek doyduğunu böylece hisseder ve rahatlar. Bu sebeple emzirme sırasında bebek bir memeyi tam olarak boşaltmadan diğer memeye geçilmemelidir.

İnsanların bağışıklık sistemi, bağışıklık faktörlerini (antikorları) plasentedan alarak doğumdan önce ana rahminde yaratılmış olur. Doğumdan sonra verilen anne sütü de bebeğe ekstra koruma sağlar. Bu da bize anne sütü alan bebeklerin sun’i mamayla beslenen bebeklerden neden daha sağlıklı oluşunu açıklamaktadır.

Antikorlar bağışıklık sisteminin anahtar elemanlarıdır. Antikorlar (immunoglobin-Ig olarak da bilinirler) kanda ve diğer vücut sıvılarında rol alan proteinlerdir. Görevleri vücutta bulunabilecek bakteri ya da virüs gibi yabancı maddeleri tanımlamak ve etkisiz hale getirmek için bağışıklık sistemine yardımcı olmaktır. Antikorlar patojenik virüslerin üzerindeki antijenlere yapışarak onların büyümelerini engellemekte kullanılan maddelerdir.

İneklerde ise, bağışıklık sistemi rahimde gelişmediğinden, buzağılarda büyüme ve bağışıklık faktörleri doğumdan sonra kolostrumla verilir. Bu sebepten inek kolostrumunun insan kolostrumundan 20 kat daha fazla bağışıklık faktörü içeriyor olması şaşırtıcı olmamalıdır. Çünkü Allah rahmetini ve adaletini böyle gösterir. Kolostrum sadece tek canlı türüne mahsus bir gıda da değildir; insanlar da dahil bütün memeli hayvanlar için yaratılan hayati bir gıdadır.

Kolostrum, bağışıklık sistemini güçlendiren en etkili besinlerden biri olduğu gibi vücut dokularının onarımı için de faydalı yaratılan bir gıdadır.

Kompleks bir yapıya sahip olan kolostrum, içerisinde her birinin farklı bir amacı ve görevi olan pekçok bileşen ihtiva eder. Bu bileşenleri ilmiyle ve kudretiyle bir araya getirerek “süper gıda” olan kolostumu yaratan Allah (cc), mahlûkatının ihtiyaçlarını veren Rezzak olduğunu böylece gösterir.

 

Kolostrumun özellikleri:

• Olgun sütten daha fazla oranda protein (%3-3.5 gr) içerir.

• Yağ ve laktoz içeriği olgun süte oranla daha azdır.

• Enfeksiyon ve alerjiden koruyan antikorlar ve akyuvarlar, sekretuvar Ig A, laktoferrin, makrofajlar, T ve B lenfositler gibi faktörlerden zengindir.

• Barsağın olgunlaşmasını sağlayan, alerji ve intolerans (dayanıksızlık) gelişmesini önleyen epidermal büyüme faktörlerini ihtiva eder.

• A, D ve B12 vitaminleri, sodyum ve çinko miktarı, olgun süte göre daha yüksektir.

• Bilirubinin barsaktan atılmasını sağlayarak sarılığı önler.

• Kolostrum, maternal (anneye ait) kanın genel yapısını ve özelliklerini yansıtır. Bu fizyolojik benzerlik, intrauterun (rahim içi) yaşama alışmış yeni doğan için bir avantajdır. 

• Kolostrum, dönüştürücü büyüme faktörleri ile insülin benzeri büyüme faktörü 1 ve 2’nin tek doğal kaynağıdır. Bu büyüme faktörlerinin kas ve kıkırdak onarımında önemli rolleri vardır.

Kısacası kolostrum; immunoglobulinleri, büyüme faktörlerini, antikorları, vitaminleri, mineralleri, enzimleri, aminoasitleri, değişik mikroorganizmaların saldırısına ve çevredeki toksinlere (zehirlere) karşı vücudu koruyan özel maddeleri içermektedir.

Kolostrum bulundurduğu besin öğelerinden çok, enfeksiyonlardan koruyucu özelliği ve bebeğin mide-barsak sistem fonksiyonlarının düzenlenmesinde yararlı olması sebebiyle önem kazanmaktadır. Bu sebeple bebeğe ilk verilecek besin anne sütü olmalıdır. Tıbbın altın aşı olarak nitelendirdiği bu koyu kıvamlı rahmet mucizesini her bebeğin mutlaka tatması gerekir. Çünkü Allah (cc) bunu onlar için özel olarak yaratmıştır.