Katarakt gözümüzün ön-orta kısmında yer alan merceğin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm almasıdır. Diğer bir ifade ile şeffaf olan merceğin buzlu ve lekeli cam görünümü almasıdır.
Kataraktın nedenleri
Kataraktın en önemli nedeni yaşlanmadır. Aslında katarakt gelişimi saçın beyazlaması gibi bir süreçtir. Su ve proteinden oluşan saydam lenste zamanla su oranı azalır ve protein moleküllerinde yığılma başlar. Bunun sonucunda da lens saydamlığını kaybeder ve opak bir görünüm alır. 50-65 yaşlarda 100 kişiden beşinde katarakt saptanırken 65 yaş üstünde 100 kişiden 30-40'ında görülmektedir. İlerleyen yaş dışında:
• Metabolik hastalıklar: özellikle şeker hastalığında katarakt sık görülür.
• Travma (künt ve delici göz yaralanmaları)
• Kortizonlu ilaçların uzun süre kullanımı
• Diğer göz hastalıkları (göz iltihapları, damarsal hastalıklar, geçirilen göz ameliyatları vb.)
• Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak katarakt oluşumunu hızlandıran en önemli nedenlerdir.
Bunların dışında katarakt ender olarak doğumsal (konjenital katarakt) da olabilmektedir. Göz bebeğinin arkasında beyazlık görülmesi, göz kayması, bebeğin ışığı takip etmemesi gibi belirtilerle ortaya çıkan doğumsal katarakt acil bir durumdur ve vakit kaybetmeden göz uzmanına başvurulmalıdır.
Kataraktın belirtileri nelerdir?
Kataraktın cinsine göre hastaların şikâyetleri değişebilir. En önemli belirtisi giderek artan görme azalmasıdır. Özellikle diğer göz kapatılınca daha iyi anlaşılır. Geceleri ışıktan rahatsız olma, okumakta zorlanma, parlak ışıkların etrafında hare oluşumu, çift görme, renklerde soluklaşma ve sarılaşma, derinlik hissi kaybı kataraktın diğer belirtileridir.
Katarakt nasıl tedavi edilir?
Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. İlaçla tedavisi yoktur. Kullanılan vitamin ilaçları vb ilaçların tedaviye ve katarakt gelişimini engellemeye bir katkısı saptanamamıştır.
Bulanık görme günlük hayatımızı etkilemeye başladığı zaman ameliyat olmak gerekir. Özellikle araba kullananların tedaviyi hiç geciktirmemeleri önerilir. Bazı kataraktlarda gece araba kullanırken karşıdan gelen ışık, geçici ani görme kaybı yaparak ciddi kazalara yol açabilir. Katarakt tanısı konulduysa göz doktorunuza düzenli aralıklarla kontrole gitmeniz ve doktorunuz tavsiye ettiği zaman ameliyat olmanız gerekmektedir. Özellikle yeni ameliyat yöntemlerinde kataraktın çok sertleşmeden alınması ameliyatın başarısını artırmaktadır. Çok gecikmiş kataraktlarda göz tansiyonu yükselmesi ve bazen kalıcı görme kaybı gelişebilir.
Katarakt Ameliyatı
Katarakt ameliyatları hastanede yatmaya gerek olmadan ayakta hasta (outpatient) tedavisi olarak yapılır. Ameliyattan 1 saat önce gözlerinize damla konulur. Göz bebekleri büyültülür. Hastanın özel bir durumu yoksa gözler damla anestezisi ile uyuşturulur. Katarakt ameliyatı bir mikro cerrahi ameliyatıdır. Fako yöntemi kullanılır. Bu yöntemle yaklaşık 2 mm’lik küçük bir kesiden göz içine girilerek ultrason enerjisi ile kataraktlı tabaka eritilerek dışarı alınır. Yerine göz içi merceği yerleştirilir. Ameliyat yaklaşık 15-20 dakika sürer. Sonunda çoğunlukla dikiş konulmaz. Ameliyatta kullanılan küçük kesi sayesinde yara iyileşmesi daha hızlı ve cerrahi daha güvenli olmaktadır. Fako yöntemiyle ameliyat olan hastaların görme seviyeleri çok kısa sürede artar ve bu sayede günlük hayatlarına neredeyse ameliyattan hemen sonra dönebilirler. Ameliyat sonrası hasta memnuniyeti %95'in üzerindedir. Güvenlik sebebiyle her iki gözünde kataraktı olan hastalara aynı gün ameliyat yapılmaz. En erken 2-3 gün sonra diğer gözleri opere edilir.
Katarakt ameliyatı sonrası gözlük kullanmak gerekir mi?
Katarakt ameliyatı öncesinde biyometri adı verilen özel bir yöntemle göz içine takılacak yapay merceğin numarası belirlenir. Bu sayede ameliyat sonrası uzak gözlük ihtiyacı önemli ölçüde ortadan kalkmaktadır. Katarakt ameliyatlarında çoğunlukla monofokal (tek odaklı) mercekler kullanılır. Bu nedenle ameliyatlardan sonra sık karşılaşılan bir problem yakını iyi görememe ve bunun için gözlük kullanmanın gerekmesidir. Özellikle sürekli kitap okuyan, bilgisayar ve araba kullanan aktif insanlarda yakın gözlük gereksinimi hayat kalitesini düşüren bir faktördür. Bu sıkıntıyı gidermek üzere Multifokal (çok odaklı) ve Torik (astigmatlı) mercekler geliştirilmiştir. Son yıllarda giderek artan sıklıkta kullanılan bu mercekler sayesinde ameliyat sonrası gözlük ihtiyacı tamamen ortadan kalkmaktadır. Bir başka deyişle günümüzde katarakt ameliyatı olan kişiler daha net görmenin yanı sıra gençliklerinde yaşadıkları gözlüksüz hayata da kavuşabilmektedirler.
Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmesi gerekir?
Katarakt ameliyatı sonrası göz, enfeksiyon riski açısından göz bandı ile kapatılır. Aynı gün koruyucu amaçlı göz damlaları başlanır ve yaklaşık 15 gün boyunca kullanılır. Bir gün sonra mutlaka ameliyatı yapan hekim tarafından göz kontrol edilir. Özellikle ilk 1 hafta enfeksiyon riski fazla olduğundan göze elle temas edilmemesi önemlidir. Bunun dışında ertesi gün hastalar günlük aktivitelerine dönebilmektedirler. Monofokal mercek uygulanan hastalarda ortalama gözlük verilme süresi 3 haftadır.
Katarakt tekrar oluşur mu?
Katarakt ameliyatından sonra takılan göz içi merceği eğer kaliteli ise hayat boyu gözde kalır ve bir daha katarakt gelişmez. Ancak bazen suni merceğin göz içine yerleştirildiği kese kalınlaşarak görmeyi bozabilir. Arka kapsül kesifliği adı verilen bu sorun yaklaşık 3 dakika süren ufak bir laser girişimi (YAG laser) ile rahatlıkla aşılabilmektedir.
Sonuç olarak son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerle katarakt ameliyatı, sonuçları açısından son derece yüz güldürücü bir hale gelmiştir. Ancak ameliyatın başarısı ameliyathane ortamının güvenilirliğine, cerrahın tecrübesine ve kullanılan malzemelerin kalitesine göre değişebilir. Özellikle göz içine yerleştirilen merceğin kalitesi ameliyat sonrası görmeyi etkileyen en önemli faktördür. Bu nedenle kataraktı olan hastaların ameliyat öncesinde mutlaka gözlerine takılacak merceğin kaliteli olup olmadığını sorgulaması gerekir.