Somali'deki Açlığın Perde Arkası
Satır Arkası
Ara
Satır Arkası
Batılıların Afrika’ya gelişinden önce bu bölge insanları huzur içinde yaşıyorlardı. Coğrafi Keşifler’den sonra Amerika’nın keşfedilmesiyle, bu yeni dünyanın zengin maden yataklarında çalıştırılmak üzere insan işgücüne ihtiyaç duyuldu. İşte Afrika’nın dramatik hayatı o günden sonra başladı. Üç asır devam eden insan ticaretiyle tam bir köle pazarına dönen bu koca kıtada 200 milyona yakın Afrikalı, Amerika ve Avrupa’ya götürüldü.
Eli iş tutan insanların sayısının azalmasından dolayı bölgeyi işgal etmek kolaylaştı. Akbabalar gibi Afrikalıların başına üşüşen Batılı ülkeler, asırlardır bu kıtayı sömürüyorlar.
Yakın dönemde ise, 1977 tarihi çok kritik. Bu yılda Somali, ABD ve Avrupa ile çok yakın ilişkiler başlattı. IMF ile anlaşma yaptılar, ABD’ye bütün kaynaklarını kullanma ayrıcalığı verdiler. Hemen akabinde kapitalist Batı’nın tarım tekelleri Somali’ye daldı. Önce ürün çeşitliliğini azalttılar. Kendi istedikleri üretim tekniklerini, kendi sattıkları tohumları Somalili çiftçilere dayattılar. Somalili çiftçiler eskiden olduğu gibi özgürce ekip biçemez oldu. Tarım tekellerinin Somali'deki etkinliği giderek büyüdü. Tekelleşmenin sağladığı ucuz ürünleri Somali piyasalarına sürdüler.
Somalili çiftçiler, kaynakları kullanma ayrıcalığını ele geçiren ve piyasayı ucuz tarım ürünleriyle dolduran tarım tekelleriyle rekabet edemeyerek hızla tarım üretiminden çekilmek zorunda kaldılar. İşsizlik büyümeye başladı.
1983 yılına gelindiğinde Somali’yi bir diğer felaket karşıladı. “Sığır vebası” gerekçesiyle Batılılar tarafından Somali’nin canlı hayvan ihracatına ambargo koydular. Böylece hayvancılık da hızla bitti. Hayvancılıkla geçimini sağlayanlar da işsiz kaldı.
Kaynakları kullanma ayrıcalığına sahip Batılı tekeller ormanlara da müdahalelere başladılar. Ormanlar tahrip edildi, kuraklığın boyutu arttı.
Oysa, Somali 1977 yılına kadar kendi kendisini besleyebilen bir Afrika ülkesiydi. Nüfusunun %20’si tarımla uğraşıyordu. O yıllarda da Somali’de kuraklık oluyordu ama ülke halkı kurak iklime alışkın olduğu için yağmurlu ve yağmursuz ayları kendi ölçüleri içinde planlayarak idare etmeyi başarıyordu. Fakat yıllarca kaynakların sömürülmesi, üretim güçlerinin ellerinden alınması, Somali halkını işsizliğe ve fakirliğe, en sonunda da açlığa mahkum etti.
Peki Somali halkı açlıktan ölürken Batılılar ne yapıyor?
Somali'de EŞŞEBAB adlı İslamcı(!) örgütün var olduğunu öne süren başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülke Somali’ye yardım göndermiyor. Düne kadar tepe tepe sömürdükleri Somali halkının açlıktan ölmesini seyrediyorlar.
***
“Bir yerde,
fakirlerin bebeklerinin
içeceği sütü,
zenginlerin köpekleri içiyorsa,
orada kapitalizm
hâkimdir.
— Paul Samuelson
Dünya hayatında yapıp ettiklerimizin, hatta duygularımızın bile ahirette bir karşılığı var. Kılını…
Bismillah, kâinatta nuranî bir satırdır; Ferşi Arşa / zemini semaya / yeri göğe…
Önce Ayetel Kürsi'nin mealini cümle cümle yazalım: 1: Allah ki ondan başka…
Bir maraton koşucusu, koşuyu bitirdiğinde durağan birine göre saniyenin trilyonda biri kadar…
Tiyatroda birinci perdeden sonra verilen ara bitmiş, seyirciler oyunun ikinci perdesini seyretmek…
Katarakt gözümüzün ön-orta kısmında yer alan merceğin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm…