TR EN

Dil Seçin

Ara

Gece Ve Gündüz Ayetleri

Bir tarafta gündüz, bir tarafta gece.

 

Bir tarafta gündüz, bir tarafta gece. İkisinin arasında, aydınlık ile karanlığın birbirine karıştığı alacakaranlık bölge. Dünyamızı ince bir kabuk gibi saran atmosfer, güneş ışığını alan yerde kendisini belli ediyor; geceye doğru ise incelerek kayboluyor. Alacakaranlık bölgede ise, sağdan vuran güneş ışığı, bulutlar üzerinde kızıl yansımalara yol açıyor ve bu durum, her akşam vakti gezegenimizin üzerinden seyradilen o muhteşem gurup manzaralarını ortaya çıkarıyor. Dönen Dünya üzerinde sürekli olarak bu hat yer değiştiriyor ve gezegenimizin şirin yüzü üzerinde, Kur'ân'ın tasvirleri apaçık okunuyor:

''O, gecenin örtüsünü, onu peşi sıra kovalamakta olan gündüzün üstüne atar.''  (A'râf Suresi, 7:54)

''Görmedin mi: Allah geceyi gündüze, gündüzü geceye katar. O Güneş'i ve Ay'ı emrine boyun eğdirmiştir; hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. Sizin yaptıklarınızdan da Allah hiç şüphesiz haberdardır.''   (Lokman Suresi, 31:29)

''Gece de onlar için bir âyettir. Gündüzü ondan soyduğumuzda, karanlıkta kalıverirler.''   (Yâsin Suresi, 36:37)

''Gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor; [*] Güneş ile Ay'ı da itaatkâr kıldı. Onların hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. Bilin ki Onun kudreti herşeye üstündür ve O çok bağışlayıcıdır.''   (Zümer Suresi, 39:5)

[*] Âyette geçen fiil, ''yuvarlak birşeyin etrafını sarmak'' anlamına gelmektedir ki, burada Dünyanın küresel biçimi oldukça net bir ifadeyle dile getirilmiş olmaktadır.