Şimdi biraz düşünüp
5 yıl sonra ne durumda olmak istediğinizi hayal edin lütfen.
Sonra da 5 yıl önce, bugün için neler hayal etmiştiniz, onu düşünün.
Sonra da problemin nerede olduğunu düşünün.
***
“Arkasından gelecek olan baharın hatırına,
bahçemizden geçen kışları kabullendiğimiz gibi,
ruhumuzdan geçen kışları da öyle rıza ile kabullenmemiz lazım.”
demiş Halil Cibran.
Güzel demiş.
***
“İnsanların aklı pazara çıkmış, herkes kendi aklını beğenip almış.” denir.
Oysa unutmayalım ki, yaşadığımız sıkıntılar da, aşamadığımız açmazlar da,
o pek beğendiğimiz aklımızın sonucudur.
Dolayısıyla, eğer yeni atılımlar yapmak ve
girdiğimiz kısır döngüden kurtulmak istiyorsak,
başka insanlardan ya da kitaplardan
farklı bakış açıları öğrenmek zorundayız.
***
Bataklığı kurutmadan sivrisineklerin kökü kesilmez.
Ruhsal sorunların ilaçla tedavisi, sivrisinekleri temizlemek gibidir.
Altta yatan ve çoğu zaman çocukluğa kadar uzanan sorunlar çözülmeden,
kesin bir düzelme beklenemez.
***
Aklımıza herhangi bir konuda bir soru girmişse,
artık onu çözmekten başka yolumuz yoktur.
Var olan bir problemi düşünmemek,
yaygın tabirle ‘takmamak’, bir insan için mümkün değildir.
Zira biz tavuk değil, insanız;
yani ister-istemez hatırlar ve düşünürüz.
Unutmaya çalışsak dahi o soru
zihnimizin derinliklerinde yaşar ve bizi rahatsız eder.
***
Her şey olması gerektiği için olur ve yaşanması gerektiği için yaşanır.
Pişmanlık hissi “keşke olmasaydı” diye değil,
“bir daha olmasın” diye verilmiştir.