Bugün yeniden dünyaya gelmiş olsaydık,
tamı tamına aynı hayatı yaşardık.
“Bugünkü aklım olsaydı...” diyen kişi unutmasın ki,
bugünkü aklına o yaşadıkları sayesinde gelmiştir.
...
Hz. Ömer’e sormuşlar:
“Nefsinle nasıl mücahede ediyorsun?”
Demiş: “Nefsim beni aşırı keyifli olmaya sevk ettiğinde,
üzücü hatalarımı düşünürüm.
Nefsim beni ümitsizliğe sevk ettiğinde ise, sevindirecek iyiliklerimi.”
...
Yaptığımız bir hatanın
altında yatan esas sebebi bulamamışsak,
o hatayı tekrar yapacağız demektir,
ne kadar pişman olsak da.
...
Bu dünya Cennet de değildir Cehennem de.
Ama burada Cennet’i beklemek,
Cehennem’i yaşamaya sebep olur.
İmkânsızı istemek,
üzüntü ve hayal kırıklıklarının en temel sebebidir.
...
Boş bırakılan tarlada yaban otu biter.
Yüksek idealler ve ciddi uğraşlar ile meşgul olmayan bir zihinde,
gereksiz vesveselerin ve sıkıntılı hayallerin doğması kaçınılmazdır.
Sürekli bir uğraş ve mücadele içinde olmak,
insanın temel ihtiyaçlarındandır yani.
...
Ölüm bu hayatın tek kesin gerçeğidir.
Ve ölümü çözmeden hayatı çözmek de mümkün değildir.
Küçücük çocuklar bile
“Ben nereden geldim?” sorusunun ardından,
“Ölünce nereye gideceğiz?” sorusunu cesaretle sorarken,
ölümün anlamını düşünmeyen bir insanın,
hayatına doğru ve doyurucu bir anlam katması çok zordur.