Selâme, Resûl-ü Ekrem Efendimizin küçük oğlu İbrahim’e dadılık yapan bir hanımdır. Ayrıca hanımların, sormaya çekindikleri pek çok sorularını gelip Selâme’ye söyleyerek sordurdukları, İmam-ı Malik’in naklettiği hadisten anlaşılmaktadır.
…
Bir gün Resulullah Efendimizin huzuruna gelen Selâme, şunu sorar:
“Yâ Rasûlallah, sen hep erkeklere müjdeler veriyor, hayırları erkeklerin yaptıklarını, dolayısıyla da sevapları onların aldıklarını beyan buyuruyorsun. Kadınlara ise böyle müjdeler vermiyor, hayırlara onların da sahip olduklarını bildirmiyorsun?”
Efendimiz tebessüm ederek dinlediği Selâme’ye der ki:
“Ey Selâme, bunu sana yanlarında bulunduğun kadınlar mı söylediler?”
Selâme:
“Evet, onlar söylediler, ben de gelip arz ettim…”
Efendimiz (asm) bunun üzerine buyurdular ki:
“Ey Selâme, kadınlar erkeklerini memnun ettiklerinde büyük sevap kazanır, müjdeler alırlar. Çocuklarına hamile olduklarında müjdeler alırlar. Çocuklarını büyütme sırasında sevgiyle bakımlarını yaparken de müjdeler alırlar… Yani kadınlar, kadınlığa özel annelik ve ev hanımlığı işlerini yaparken; erkeklerin savaşa gitmelerinde, nöbet tutmalarında aldıkları şehitlik ve gazilik gibi en büyük sevap müjdesini, onlar da bu hizmetleriyle alırlar. Yetmez mi bunlar kadınlara, razı olmazlar mı bu sevaplara?”
Bunları duyan Selâme çok sevindi, gözleri parıldadı. Çünkü kadınlara, beklediklerinden çok daha fazla müjdeyle dönmekteydi.