TR EN

Dil Seçin

Ara

Demir denilince aklımıza topraktan çıkarılan ve fabrikalarda işlendikten sonra kullanılan metalik demir geliyor.  Ancak demir hayatın her sahasında, yaşamın her anında içli dışlı olduğumuz bir element.

                                                                                                                                

Demir olmasaydı günümüz teknolojisi ve sanayisi olmazdı. İnşaatlardan tutun da çeşitli araç ve gereçlere, tren ve uçaklara kadar birçok şeyin yapımında demir kullanılmaktadır.

İnsanlığa olan bu menfaatlerinden dolayı çok kıymetli bir madde olan demir, bir nimet-i ilahiye olarak hazine-i rahmetten indiriliyor manasına işaret olarak Kuran-ı Kerim’de “…Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır…”1 denilmektedir.

Demir nimeti

Demir madeninin topraktan çıkarılıyor olması ayetteki “indirdik” anlamıyla ters değildir. Ayetlerin zahirî anlamı yanında bu ayette olduğu gibi bazı ayetlerin işarî manaları da vardır. Bu ayette “demiri indirdik” derken yapılan işaretlerden bazıları şunlar olabilir:

Ayette demirin nimet olması cihetine dikkat çekilmektedir. Nitekim bir başka ayette “…Size sekiz çift mübarek hayvan indirdik…”2 denilmektedir. Burada keçi, koyun, öküz, manda ve deve gibi hayvan cinslerinin nimetiyet cihetine yani insanlar için her şeyiyle menfaatli olduklarına dikkat çekilmekte ve insanlar buna karşı şükre davet edilmektedir. Her iki ayette de ihsan edilen bu nimetlerin kıymetinden dolayı indirdik tabiri kullanılmıştır.3 Bu sebeple ayetlerin işaret ettiği en önemli gaye şükre davettir. Verilen nimet ve ihsanlara karşı şükürle mukabele etmek de insanlığın gereğidir.

Demiri indirdik ifadesi, demirin faydalarını ve nasıl kullanılacağını size vahiyle ve ilhamla bildirdik manasında olabilir. Nitekim ilk olarak Davut peygamberin demiri mucize eseri olarak eliyle şekillendirdiğini ve bu yolla demirin nasıl kullanılacağını gösterdiğini başta Kur’an olarak semavî kitaplar bildirmektedir.

Bir görüşe göre üzerinde yaşadığımız dünya başlangıçta güneşten ayrılmıştır ve yapısında en çok bulunan maddelerden birisi demirdir. Dolayısıyla demir madeni dünyanın yapısında depolanmış olarak bulunuyor. Bu açıdan ayet dünyanın güneşten ayrılarak mevcut yörüngesine indirildiğine işaret ediyor olabilir.

Uzaydan dünyamıza yapısında bol miktarda demir bulunan meteor taşları (gök taşları) sıklıkla inmektedir. Rusya gibi birçok ülkeler bu demiri kullanmaktadırlar. Yine gök taşları atmosfere yatay olarak girdiğinde sürtünmeyle ufalanarak toz haline gelmekte ve bu tozlar da yeryüzüne inmektedir. Bunların yapısında bulunan demir toprağa karışarak toprağı demirce zenginleştirir.

Kanımızdaki demir

Toprağın yapısından başka bütün canlıların yapısında da demir vardır. Fakat bu demir iyonik demirdir. İyonik demirin Fe++ ve Fe+++ olmak üzere iki şekli vardır.

Bitkiler kökleri vasıtasıyla demir iyonlarını topraktan alırlar ve kendi yapılarına katarlar.

Demir, bitkide fotosentez pigmenti olan ve yapraklara yeşil rengi sağlayan klorofilin sentezi için gereklidir. Bu yüzden demir bitkide en çok yapraklarda bulunur. Bir kg yaprakta 1g civarında demir vardır.

Demir topraktan bitkiye ve buradan da bitkileri yiyen hayvan ve insanlara geçer. Kanda oksijen taşıyan ve ona kırmızı rengi sağlayan hemoglobinin yapısında ve solunum enzimlerinin çoğunda demir bulunur. Dolayısıyla demir almazsak nefes alamayız. Bütün canlılar için demirin ne kadar önemli bir nimet olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Gökten indirilen demir

İşin ilginç olan bir yanı da bitkiler için yarayışlı olan bu demir iyonlarının büyük bir kısmının yağmurla gökten indirilmesidir. Nasıl mı?

Rüzgâr ve fırtınaların çöllerden havalandırdığı kum parçacıklarının yapısında en çok bulunan demir iyonları yükseklere çıktığında bulutlar seviyesinde yağmur damlalarının teşekkülünde çekirdek görevi yaparlar. Demir çekirdeğin etrafında havadaki su buharı yoğunlaşarak yağmur damlası meydana gelir. Bu damlalar rahmet olarak toprağa inerler. Bitkiler hem kökleriyle hem de yapraklarıyla yağmurun yapısındaki demiri emerler.

Dünyamızın akciğerleri olarak nitelenen Güney Amerika’daki amazon ormanlarının niçin bu kadar münbit (bereketli) olduğu bilim adamlarınca araştırılırken şu sonuç ortaya çıkmıştır.

Kuzey Afrika’daki büyük sahra çölünde rüzgârların yönü sürekli amazonlar tarafına olmaktadır. Çölden kaldırılan toz bulutları sayesinde sürekli amazonlara yağmur yağmaktadır ve bu yağmurların demirce zengin olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine, sahra çölü olmasaydı amazon ormanları olmazdı diyen bilim adamları olmuştur. Çölleri ormanların imdadına göndererek, dünyada böyle mükemmel ekolojik sistemi yaratıp devam ettiren Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Bütün bu işaretler baştaki ayetin şumulü dahilindedir diyebiliriz. Ayetin belki de henüz bilmediğimiz daha başka işarî manaları da vardır. Ayetlerin ne kadar geniş manalara sahip olduklarını ve Kur’an-ı Kerîm’in bütün asırlara hitap eden ve zaman geçtikçe gençleşen bir Kelâm-ı İlahî olduğunu daha iyi anlamaktayız.

 

Kaynaklar:

1. Hadid Suresi, 25. Ayet.

2. Zümer Suresi, 6. Ayet.

3. Nursi, B.S., Latif Nükteler.