TR EN

Dil Seçin

Ara

Üreterek Var Olmak Veya Tüketirken Tükenmek

Üreterek Var Olmak Veya Tüketirken Tükenmek

Tüketim kavramı geçmişten beri bilim dallarının ilgisini çeken önemli bir konu olmuştur. Bu ilginin arka planında tüketim olgusunun oldukça karmaşık bir yapıya sahip olmasından ileri gelmektedir. Geçmişte toplumların ve bireylerin yaşam tarzlarının açıklanmasında üretim, tüketimden daha önemli bir anlam ifade ederken günümüzde tüketim bu ilişkileri açıklamada daha fazla öne çıkmaktadır. Postmodern dünyanın hâkimiyet kurması ile birlikte tüketim ekonomik bir problem olma niteliğini tamamen yitirmiş olup, kültürel boyut anlamında daha fazla etki eden bir hale bürünmüştür. Tüketilen şeylerin, nesnelerden ibaret olmadığı, sembollerin, imajların ve hazların tüketim unsuru olarak önem kazandığı görülmektedir.

Tüketim kavramı geçmişten beri bilim dallarının ilgisini çeken önemli bir konu olmuştur. Bu ilginin arka planında tüketim olgusunun oldukça karmaşık bir yapıya sahip olmasından ileri gelmektedir. Geçmişte toplumların ve bireylerin yaşam tarzlarının açıklanmasında üretim, tüketimden daha önemli bir anlam ifade ederken günümüzde tüketim bu ilişkileri açıklamada daha fazla öne çıkmaktadır. Postmodern dünyanın hâkimiyet kurması ile birlikte tüketim ekonomik bir problem olma niteliğini tamamen yitirmiş olup, kültürel boyut anlamında daha fazla etki eden bir hale bürünmüştür. Tüketilen şeylerin, nesnelerden ibaret olmadığı, sembollerin, imajların ve hazların tüketim unsuru olarak önem kazandığı görülmektedir. (Aydın, Marangoz ve Fırat, 2015, 25)

Soyut kavramların tüketimde daha fazla öne çıkması ile birlikte birey, ideal benliğini tüketim sayesinde kazanmaya çalışmakta ve tükettikleri ile farklı sosyal çevrelere kendini kabul ettirmeye çalışmaktadır. Geçmişte üretilen ile mutlu olan toplum yapısı yerini tüketilen ile mutlu olan yapıya bırakmıştır. (Topay ve Erdem, 2019, 164)

İletişim imkanlarının hızlı gelişimi tüketim kavramının öne çıkmasını ve daha etkili olmasını sağlamıştır. Kapitalist ekonomik yapılanma ile son derece güçlenen tüketim kavramı tüm dünyada etkisini artırmasının yanında, farklı kültür ve değerlere sahip olan toplumlarda, birbirine benzer sosyal, kültürel ve ekonomik taleplerin dile getirilmesine sebebiyet vermektedir. Ortaya çıkan bu durumun ülke başkentlerini etkisine almasına ek olarak, ülkelerin kırsal bölgelerinde dahi etkisini göstermektedir. (Köroğlu, 2002, 1)

Günümüzde “ihtiyaç” kavramı somut gereksinimlerin karşılığı olmaktan daha ziyade, yönlendirici ve manipüle edici bir şekilde piyasalar tarafından oluşturulan bir duygu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada ihtiyaç kavramının bireyler ve toplumlar arasındaki karşılığının değişime uğraması, tüketim olgusuna yeni bir anlam katmıştır. Özellikle Batı’nın popüler kültüre ait ürünlerinin, tüketimi artırmak amacı ile piyasaya sunulması ve büyüleyici etkisi ile sahte gereksinim duygusunu körüklemesi, bu amaç ile kurulan yatırımlar için hayati öneme sahip ticari stratejiler olmaktadır. (Şahin, 171, 2009)

Modern toplumun en belirgin özelliği ise akışkanlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Nesneden nesneye veya arzulardan arzulara olan koşuşturma neticesinde akışkanlık ve sürekli değişim ortaya çıkmıştır. Piyasada yeni dönemi en iyi açıklayan durum, tüketicilerin baştan çıkarılmayı aktif olarak beklemesidir. (Senemoğlu, 2017,70)

Mevcut sosyolojik durum da tüketim kültürünün genişlemesine katkı sağlamıştır. Günümüzde iradesini tasarruf yönünde tercih eden tipolojilerin zaman dışına atılması “harcama, haz, hesapsızlık” gibi kavramların “tasarruf, çalışma ve mal varlığı” gibi kavramların önüne geçmesini beraberinde getirmiştir. (Sungur, 2014, 144) Halbuki ihtiyaç kavramını doğru tanımlayan bireyler, maddi yönden birikim sahibi olduğu gibi, tüketimdeki kontrollü tutumları, manevi rahatlığı da vermektedir.

İçinde bulunduğumuz zamanı göz önünde bulundurduğumuzda inanç itibarıyla kafa karışıklığının, dini ve ahlaki ilkeleri ifrat veya tefrit yollu anlama sonucu dini yaşantıda, insan fıtratında dengesizliklerin ve kokuşmaların yaşandığını görmekteyiz. (Kayhan, 2006, 190)

İnsan fıtratının ihtiyaç dışı tüketimden rahatsız olduğu, ruhların bu eğilimi dizginleyememekten ötürü yorulduğu apaçık ortadır. Kuran-ı Kerîm’de savurganlık etmek, haddi aşmak, aşırı gitmek gibi tutum ve davranışları ikaz eden birçok ayet-i kerime yer almaktadır. Buna ek olarak Furkan Suresi 67. ayet mealine baktığımızda: “Onlar ki, harcadıklarında israf etmezler/aşırıya kaçmazlar, cimrilik de etmezler; harcamaları ikisi arasında dengede olur” dediği müminlerin, tüketim ve tasarruf arasında dengeyi gözettiğini görmekteyiz.

Peygamberimizin de (asm), iktisadi faaliyetleri oluşturan üretim, tüketim, mübadele gibi temel unsurların kapsamında yer alan, alışveriş, zekat, ortaklık ve borçlar gibi pek çok konuda da uyarı ve tavsiyeleri mevcuttur. (Köroğlu, 2008, 64) Nitekim Hz. Peygamber, “Benden sonra size dünya nimetlerinin ve ziynetlerinin açılmasından (gönlünüzün oraya kaymasından) korkuyorum.” (Buhari, Zekat, 47) Hayat tarzını örnek aldığımız Peygamberimizin tutarlı bir mümin tarifinde tüketim kültürü son derece geniş bir yer almaktadır.

Tüketirken kısa bir süre duygularını memnun eden modern insanın ölçüsüz harcamaları, bireylerin finans yapısına verdiği zarar itibari ile büyük sorunları beraberinde getirmektedir. Aile içi mutluluğun tüketime endekslendiği bir yaşam tarzının, borçlanma anlamında getirdiği mutsuzluklar geri dönüşü olmayan ihtilafların ortaya çıkmasını, buna ek olarak zedelenen aile ilişkilerinin toplumun tüm davranışlarına olumsuz olarak yansıdığına şahitlik etmekteyiz. Sonuç olarak gelecek nesillerin tüketim konusunda daha şuurlu bir şekilde yetiştirilmesini sağlayacak çalışmaların hâkim olması halinde, tüketirken kendini tüketen bir toplum yapısından, geçmişteki gibi tüm dünyaya medeniyet üreten bir yapıya bürünebiliriz.

 

Kaynaklar:

1. Aydın, A. E., Marangoz, M., & Fırat, A. (2015). Tüketim kültürü çalışmaları üzerine bir literatür taraması.

2. Topay, G., & Erdem, R. (2019). Türkiye’de Tüketim Kültürünün Gelişimine Dair Kavramsal Bir İnceleme. Süleyman Demirel Ün. Sosyal Bil. Ens. Dergisi, (35), 162-183.

3. Köroğlu, C. Z. (2012). Tüketim Kültürü ve Din. Gümüşhane Ün.

4. Şahin, C. (2009). Popüler Kültürün İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Yaşam Stilleri Üzerindeki Etkisi. Toplum Bilimler Dergisi

5. Senemoğlu, O. (2017). Tüketim, tüketim toplumu ve tüketim kültürü: karşılaştırmalı bir analiz. İnsan ve İnsan4(12), 66-86.

6. Kayhan, V. (2006). Kur’ân’a göre İsraf ve İktisat. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi6(3), 149-195.

7. Buhari, Ebu Abdillah Muhammed bin İsmail (1365). El Sahih. 1-8. İstanbul.