TR EN

Dil Seçin

Ara

Ruhsal Şifa / Çocuklarımızı Sanal Âlemin Olumsuz Etkilerinden Nasıl Koruyabiliriz?

Ruhsal Şifa / Çocuklarımızı Sanal Âlemin Olumsuz Etkilerinden Nasıl Koruyabiliriz?

Soru: Hocam çocuklarımızı dizi, film ve bilgisayar oyunlarının zararlı içeriklerinden nasıl koruyabiliriz?

Cevap: Bu soru günümüz ebeveynlerinin aklını kurcalayan en önemli sorulardan biridir. Zira her yeni gün çocuklarımızı ve gençlerimizi menfi manada etkileyecek yeni içerikler üretiliyor. Görüldüğü kadarıyla da bu menfi içerikler sadece çocuk ve gençlerimizi değil yetişkinleri de etkilemektedir. Öyleyse bu soru sadece çocuklar ile sınırlandırılacak bir cevaba sahip değildir. 

Bu problem toplumun tüm katmanlarının mustarip olduğu bir konu olduğu için bunun toplumsal bir mesele olarak ele alınması gerekmektedir. Aslında bu hepimizin sorunudur. Kararlı bir duruş sergilendiği takdirde çok etkili olacak bazı tavsiyelerimizi aktaralım:

• Başta kendimizi ve evlatlarımızı evde hiçbir ekranın açılmadığı “ekransız akşamlar” ile ödüllendirelim. Haftada en az üç akşam tüm aile eve geldikten sonra akşam boyunca televizyon-tablet-telefon gibi ekranları kullanmayalım. Bu sayede kendimize ve çocuklarımıza ekransız da zaman geçirilebildiğini göstermiş oluruz. Belki de kendimizi de eğitmiş oluruz.

• Ekransız akşamlarda ailece vakit geçirebileceğiniz etkinlikler yapabilirsiniz. Bu etkinlikler sıcak bir çay eşliğinde kitaplardan sırayla pasajlar okuyarak kitap kritiği olabileceği gibi sadece kitapla sınırlandırılmayabilir. Aile sizin aileniz daha birçok etkinliği beraber yapabilirsiniz. Yeter ki samimi ve içten olun.

• Ekransız akşamlarda, ekransız akşamlar etkinliği yapan yakın akrabalar ya da komşulara ziyaretler yapılabilir. Bu sayede çocuklarınız da siz de sosyalleşmenin tadına varabilirsiniz.

• Çocuklarımızı ve gençlerimizi sanal dünyaya iten ve sanal dünyanın menfi etkilerine açık hale getiren temel konulardan birisi yeterli takdir görememektir. Meşhur deyimimiz olan “marifet iltifata tabidir” sözü aslında çok önemli bir insani ihtiyaca işaret etmektedir. Evlatlarımızın takdir edilme ihtiyaçlarını yeteri kadar ve ölçüsünde veremezsek evlatlarımız atladığı her oyun seviyesinde ya da kazandığı her oyun puanında o takdir edilme duygusunun hazzıyla sanal âleme daha fazla bağlanacaktır. 

Ebeveynler, takdir etme davranışını sadece okul derslerine çalışmak ve yüksek notlar almakla sınırlı olduğu zannına kapılabilmektedir. Oysa hayat okuldan ve alınan yazılı sonuçlarında ibaret değildir. Evladınızın duygu ve düşüncelerini akıcı şekilde ifade edebilmesi, canlılara iyi davranması, yiyecek vermesi gibi sayısız güzel davranışların en azından birkaçına elbette evladınız da sahiptir. Ebeveyn olarak evladınızı tanıyıp bu güzel hasletlerinden ötürü iltifat edebilirsiniz. Lütfen ebeveynler olarak çocuklarınız için hayati öneme sahip olan takdir edilme ihtiyacını okul ve sınav başarısıyla sınırlamayın.

• Evlatlarınızla iletişim kanallarınızı açık tutmaya özen gösterin. Bunun kilidi ise samimi ve sıcak bir aile ortamı sunmaktır. Çocuk kendini ailesinde güvende hissederse yaşadığı ya da düşündüğü her şeyi rahatlıkla ebeveynine aktarabilir. Evladınız dışarıdan ya da sanal âlemden öğrendiği bilgileri size teyit ettirme ihtiyacı hissedecektir. İletişim kanalları açıksa bunu rahat bir şekilde yapacaktır ve bu sayede sanal dünyanın menfi etkilerini en aza indirme imkânı bulabileceksiniz.

• Evladınızı hayatın gerçeklerinden soyutlayarak yetiştirmeye çalışmayın. Bazı ebeveynler son derece iyi niyetle evlatlarını hayatın gerçeklerinden uzak büyüterek psikolojilerinin bozulmasının önüne geçmeye çalışıyor. Ancak bu durum aile çatısının en önemli fonksiyonlarından biri olan “güvenli ortamda tecrübe etmeyi” etkisiz hale getiriyor. Bahsini ettiğimiz dizi, film ve oyunlar büyük oranda şiddet içermektedir. Evladımız tabağındaki tavuğun fabrikada üretildiğini sanarak büyümüşse filmde kesilen bir tavuğu gördüğünde elbette menfi olarak etkilenebilir. Evladının psikolojisinin bozulmaması adına hayvanları keserek yediğimizi anlatmayan ebeveyn, çocuğunu bu gerçekle yüzleştiği sanal âleme kaptırmaya adaydır. Çocuk belli bir usul ve sistematikle yaşına uygun olarak hayatın gerçeklerini ailenin güvenli ortamında tanımalıdır ya da öğrenmelidir. Aksi takdirde paradan ve nesli ifsattan başka amaçları olmayan büyük şirketlerin anlattığı şiddet ve cinsellik kavramlarına özenecek, ilgi duyacak ve doğru olanın dizideki/filmdeki gibi olduğunu sanacaktır.

• Dinimizin cevaz vermediği içeriklere sahip oyun, dizi ve filmleri başta ebeveyn olarak bizlerin oynamaması/seyretmemesi gerekmektedir. Aksi takdirde sigara içen ebeveynin evladına sigaranın zararlarını anlatarak sigara içmesine mani olmaya çalışmasına benzer bir duruma düşeriz.

• Son olarak ebeveynler olarak Allah katında makbul bir duaya sahip olduğumuzu unutmayalım. Bundan dolayı her fırsatta evlatlarımıza bol bol dua etmeyi ihmal etmeyelim.