Bir gazeteci, evliliklerinin altmışıncı yılını kutlayan çift ile röportaj yapıyordu.
Mutlu çift, bir yandan soruları cevaplıyor, bir yandan da gazeteciye ikramlarda bulunuyordu. Kadın çay getiriyor, tekerlekli sandalyedeki eşi “Hayatım sana zahmet oldu” diyordu. Biraz sonra kadın kurabiye getiriyor, eşi bu kez “Tatlım, çok teşekkür ederim harikasın” diyordu.
Eşine bir şey söyleyeceği zaman kocası söze hep, “şekerim, hayatım, güzelim, tatlım, bir tanem…” diye başlıyordu.
Onları izleyen muhabir, 60 yıllık mutlu evliliğin gizemini çözdüğüne inandı ve dedi ki, “Bence bu mutluluğun sırrı, eşinize hitap ederken söze hep şekerim, hayatım, güzelim, tatlım, bir tanem diye başlamanızda.”
Gazetecinin bu gözlemi karşısında bir süre suskun duran mutlu koca, eşi mutfağa gidince, sessizce böyle hitap etmesinin başka bir nedeni olduğunu söyledi… Ve sonra da bu sebebi fısıldadı: “Son yıllarda çok unutkan oldum, eşimin de adını hatırlayamıyorum. Ve sormaya da utanıyorum...”