TR EN

Dil Seçin

Ara

Anestezi Çağı

Anestezi Çağı

Kendine yardım kitapları, hayatın getirdiği sorunlar üzerine düşünme fırsatı bulamayan ama bu sorunları da kolay yoldan def etmek isteyen insanlar için biçilmiş kaftandır.

Modern çağda insan uyuşmak istiyor. ‘Anestezi rejimleri’ insanları ıstıraba karşı duyarsızlaştırıyor ve insanın yaşadığı hayattan bir şeyler öğrenmesini güçleştiriyor. Romantizm endüstrisi bizi aşk satarak uyuşturuyor, kozmetik endüstrisi beden satarak. Bir de bize mutluluk satan kendine yardım kitapları var. Yani mutluluk endüstrisi. Yabancılık ve yalnızlaşmanın ruhsal sıkıntıları tırmandırdığı bir çağda, her derde deva çözümleriyle mutluluk endüstrisi, sıkıntılarımıza çare bulduğunu iddia ediyor.

Ekonomik ve toplumsal baskıların, insanları derin kişilik değişimlerinden ve onlara basınç uygulayan toplumsal kuvvetleri anlayabilme imkânından mahrum bıraktığı bir çağda, kendine yardım kitapları, değişimin birkaç hamlede başarılabilir basit bir yönergesini sunuyor. Onlara göre kişisel değişim, neşe ve kurtuluş birkaç adımda başarılabilir! Kendine yardım kitaplarının fitilini ateşleyen şey, sıkıntılarımızın kökenine inebileceğimiz ve onların üstesinden gelebileceğimiz düşüncesi. İnsanların kimileyin karmakarışık sorunlarına, basit ve gerçekçi olmayan çözümler içeren bu kabil kitaplar, kişisel değişim ve gelişimin uzun süreli olabileceğine dair yalancı bir vaatte bulunuyor ve bugüne dek pek çok danışanımdan dinlediğim üzere, sonunda ciddi bir hayal kırıklığına yol açıyorlar. Bu kitaplarda yer alan çağrılar, insan mutsuzluğunun politik ve toplumsal kökleri üzerine nadiren vurgu yapıyor ve daha çok mutsuzluğa basit sebepler buluyorlar. Elbette basit sebeplerin de basit reçeteleri oluyor.

Elbette kendine yardım kitaplarının ölçülü bir üslupla yazılanları yok değil. Kimi insanlar da daha nitelikli bu ürünlerden istifade ediyor olabilir. Bu yazıda kendine yardım kitaplarının en bilinen örneğinden yola çıkarak bir söylem incelemesi yapmak istiyorum. Sözünü edeceğim kitap, Sır yani The Secret.

Bu kitap da diğerleri gibi ıstırabınızın kaynağını bir tek basit sebebe indirgiyor. Hayatınız yolunda gitmiyorsa bunun sebebi negatif düşünmektir! “Düşünceleriniz, neredeyse her şeyin temel sebebidir ve siz ısrarlı düşüncelerle onu çağırmadıkça, başınıza bir musibet gelmez.” “Mevcut gerçeklik veya hayatınız, aklınızdan geçirdiğiniz düşüncelerin eseridir!” Çekim yasası gereği, iyi şeyler düşünürsek iyi, kötü şeyler düşünürsek kötü şeyler başımıza gelir. Ne kadar da kolay değil mi?

Sebepler kadar çözümler de basittir artık: Kendinizi kâinatla aynı safa yaslayın, ne istediğinizi bilin ve onu kâinattan isteyin. Düşünce ve dilinizi, çekmek istediğiniz şeye ayarlayın. Arzu nesnenizin gelmekte olduğunu hissedin ve ona göre davranın. İşte bu her şeyin sırrıdır. Neşe, para, sağlık, ilişkiler ve daha istediğiniz pek çok şey size sınırsızca verilecektir. İste, inan, al. The Secret tıpkı Da Vinci Şifresi gibi paketlenip sunulur. Sanki eskiler sırrın ne olduğunu biliyorlardı da bu sırrı kimseye vermeye yanaşmıyorlardı.

The Secret kainatı büyük bir alışveriş merkezi gibi resmeder. İstediğimiz mallarla dolu, satın almak için kuvvetli bir biçimde istememizin yeteceği, büyük bir alışveriş merkezi. Eyleme geçmenize, bir şeyler inşa etmenize, bir şeyleri düzeltmenize gerek yok. İsteyin yeter. Çekim varsayımı, bize başlarına musibet ve belalar gelen çocuk veya yetişkinlerin, bu sıkıntılara olumsuz düşündükleri veya yeterince olumlu düşünemedikleri için maruz kaldıklarını söylemiş olur. Hayır ve şerrin Allah’tan geldiği, dünyanın bir sınanma yeri olduğu ve insanın ıstırap ve musibetlerle de olgunlaşabileceği yolundaki metafizik düşünce, modern faydacılık eliyle rafa kaldırılır.

Bu kitap da bütün kendine yardım kitaplarındaki formülü mündemiçtir. İlkin, insan mutsuzluğu ve başarısızlığı basit bir sebebe (yanlış düşünme) irca edilir; ikincisi, eldeki meselenin çözümü için hazmı kolay basit çözümler önerilir (olumlu düşünme ve çekim yasasına uygun yaşama) ve üçüncüsü, bu çözümleri sadakatle takip etmekle ulaşabileceğiniz baştan çıkarıcı vaatlerde bulunulur (sınırsız başarı, gençlik, aşk ve mutluluk). Geçmişin bilgelerinin sözleri, sanki bu kitapların varsayımlarını destekliyormuş gibi art arda dizilir. Aslında yapılan, bilgece sözleri bağlamından kopartarak onları özgün anlamından arındırmaktan ibarettir. Mutluluk ve başarı orta sınıf kitap okurunun heveslerine uygun bir biçimde yeniden biçilir: Daha fazla zenginlik, daha çok toplumsal saygınlık, çekicilik ve daha çok arkadaş, daha çok nüfuz. Böylesi kazanımların başarı sayıldığı bir dünya için doğrusu güzel yemler. Toplumsal baskıları hafifletmeden, çaba harcamadan, kişiliğinizi esaslı bir dönüşüme uğratmadan, çok az bir çabayla size başarı vaat edilmektedir. Modern toplumun hızlı temposuyla uyumlu, hızlı bir çözüm. 

İşin tuhafı bu kitapları okuyanlar kendi hayatları üzerine pek az kafa yorabilen insanlardır. Bir kitap onlara nasıl yaşamaları gerektiğini vazetmekte ve onları derin düşünce zahmetinden kurtarmaktadır. Kendine yardım kitapları, hayatın getirdiği sorunlar üzerine düşünme fırsatı bulamayan ama bu sorunları da kolay yoldan defetmek isteyen insanlar için biçilmiş kaftandır. Ancak bu kitaplar insan ıstırabının karmaşık doğasını bize anlatamıyor, çok satış ve çok para arzu ettikleri için, insani sıkıntıları aşırı basitleştiriyorlar. Bu yönleriyle de modern çağın güçlü uyuşturucuları arasında yerlerini alıyorlar.