TR EN

Dil Seçin

Ara

Kirli Sular, Sarhoş Balıklar / Balıklar İnsanlardan Şikayet Eder mi?

Kirli Sular, Sarhoş Balıklar / Balıklar İnsanlardan Şikayet Eder mi?

“Hadiste var ki: “Hatta deniz dibindeki balıklar dahi günahkâr ve zalimlerden şekva ediyorlar ki, onların yüzünden yağmur kesilir, hatta bizim de nafakamız azalır” derler. Evet, bu zamanlarda öyle günahlar, zulümler oluyor ki, rahmet istemeye yüzümüz kalmıyor, masum hayvanlar da azap çekerler.” (Emirdağ Lahikası-I , sf. 14)

Hadiste var ki: “Hatta deniz dibindeki balıklar dahi günahkâr ve zalimlerden şekva ediyorlar ki, onların yüzünden yağmur kesilir, hatta bizim de nafakamız azalır” derler. Evet, bu zamanlarda öyle günahlar, zulümler oluyor ki, rahmet istemeye yüzümüz kalmıyor, masum hayvanlar da azap çekerler.” (Emirdağ Lahikası-I , sf. 14)

...

1858 yılının sıcak bir yaz günü Kraliçe Victoria Thames nehri üzerinde gezintiye çıkar. Bir elinde kokulu bir mendil, diğer elinde ise taze bir buket çiçek vardır. Buna rağmen kokuya sadece birkaç dakika ancak dayanabilir ve kayığın hemen geri döndürülmesini emreder.

Thames Nehri

Hepsinin akıp okyanusa döküleceğine güvenilerek, Londra’da ne kadar lağım, endüstriyel atık, hayvan cesedi, çöp varsa, hepsi yüzyıllarca Thames nehrine akıtılmıştır. Thames ise bir gelgit alanı olduğu için atıklar geri gelip, nehirde sürekli birikir.

Parlamento, sorunu dile getirmeye çalışan bilim adamlarının sözünü dinlemedikçe kirlilik her geçen gün artar. Şehir sakinleri yüzlerinde kokulu mendillerle ancak sokakta dolaşabilmekte, rüzgârın yön değiştirmesi ile kilometrelerce uzaktaki insanlar, koku nedeniyle kusmaktadır.

www.fiveminutehistory.com

Elbette problem sadece koku değildir. Thames aynı zamanda şehrin en büyük içme suyu kaynağıdır, ve bu kadar kirliliğe rağmen hala kullanılmaktadır. Bunun sonucu olarak dizanteri, tifo, kolera gibi hastalıklar dalgalar halinde gelir. İlk kolera salgınında 6500, ikincisinde 14.000, üçüncüsünde ise 10.000 Londralı hayatını kaybeder.

Thames nehrinden bir damla suyun resmedilişi. (Punch Dergisi, 1850)

En sonunda 1858 yılında, Londra’yı bir sıcak dalgası vurduğunda Thames neredeyse kurumaya yüz tutar. Bütün pislik yüzeye çıkar ve vuran güneşle birlikte fermente olmaya başlar. Koku dayanılmaz bir hal alır. İngiltere Krallığı tam da içinden kokuşmuştur.

Thames Nehri’nin kenarında bulunan parlamento binasında hayatlarını kurtarmak için henüz kaçmamış olanlar, Thames suyunun arıtılması ve şehrin altına bir kanalizasyon sistemi kurmak adına, tarihin en hızlı kararnamelerinden birine imza atarlar.

 

Adam Olacak Çocuk Nesinden Belli Olur?

Bir arkeolog olduğunuzu farz edin. 50.000 yıl önce insanların yaşadığı bir mağarada incelemeler yapıyor ve numuneler topluyorsunuz. Neler yok ki? İnsan ve hayvan kemikleri, toprak kaplar, hatta takılar. Yanınızdaki arkadaşınız ise kazdığı kısımda insan dışkısı buluyor. Gerisi var mı diye heyecanla arıyor. Bulduklarının resmini çekiyor. Hepsini dikkatlice toplayıp götürüyor. Bu arkadaşınıza ne dersiniz?

Siz belki deli dersiniz. Ama bilim dünyasında bu insanlara “moleküler arkeolog” deniliyor. Arkeolojik kazılarda elde edilenler üzerindeki DNA ve protein gibi moleküleri analiz ediyorlar.

Ahirette elimizin, dilimizin ve başka azalarımızın hakkımızda şahitlik edeceği, hep söylenerek büyüdük. Ahirete daha gitmeden, bu şahitlik meselesinin bir numunesini bize moleküler arkeologlar, yaptıkları çalışmalarla gösteriyorlar. Peki 50.000 yıllık bir insan dışkısı o insan hakkında acaba neler söyleyebilir?

Bir âlem olan insanın üzerinde ve içinde kendi hücre sayısından daha fazla mikrop var. Bunların bir kısmı ise bağırsağın içerisinde yaşıyorlar ve insanın dışkısının içinde de bulunuyorlar. Dolayısıyla, insan dışkısı bize öncelikle bu mikrobiom ile ilgili bilgiler veriyor. Bunun dışında, kolesterol seviyesi başka bir gösterge. Eğer yüksek ise, daha çok etle beslenildiğine işaret ediyor. Bitki kökenli maddeler de bulunursa, bu insanın hem etle hem de bitkisel kaynaklı beslendiğini söyleyebiliriz.

Eski dönemlerde yaşamış insanlara göre şu an mikrobiomdaki pek çok faydalı bakteri türünün tükenmiş olduğunu görüyoruz.1 İşlenmiş, paketli gıdaların tüketimi endüstriyel toplumlarda bazı bakterilerin yok olmasına neden oluyor. Başka bir deyişle, atalarımızın bağırsakları, ve dolayısıyla bedenleri bize göre çok daha sağlıklı. Bu bakteriler ne kadar azalırsa şeker, obezite, alerjiler gibi rahatsızlıklar daha da artıyor. Ayrıca eski insanların bağırsak bakterilerinin antibiyotik direncine sahip olmadıkları görülüyor. Şu anda ise bakterilerde antibiyotik direnç, tıptaki en büyük problemlerden biri.

Bir şehri, hücreleri insanlardan oluşan, büyük bir insan gibi hayal edersek, şehrin altından geçen kanalizasyon boruları da bu büyük insanın bağırsakları gibi oluyor. Örneğin eğer Londra’ya gitsek, bu borulardan numune alıp incelesek, elde ettiğimiz sonuçlar, Londra ile ilgili bize pek çok şeyi anlatabilir. Aslında yerin altına girmeye gerek de yok. 1800’lerde yapılan kanalizasyon sistemi, Londra’nın %50 büyüme ihtimali ile tasarlanmış. Yeni eklemeler ve düzenlemeler ile hala kullanılıyor. Fakat şebekedeki lağım suları, o zamandan bu yana şehrin nüfusu, iki kere iki katına çıktığı için, fazla yağmur yağması gibi durumlarda, hala bugün de, Thames nehrine taşıyor. Yani Thames sularını inceleyerek de etrafını saran şehir ile ilgili bilgiler edinebiliriz.

 

Thames Londra ile İlgili Bize Neler Söyler

Londra, Avrupa’da uyuşturucu kullanımında en önde gidiyor. Ecstacy gibi bazı “parti ilaçları” denilen ilaçların kullanımı hafta sonları artış gösteriyor. Fakat kokain kullanımı o kadar fazla ki, iş günlerinde de hafta sonlarından pek farkı yok. Tabi bu, Thames sularına da yansımış oluyor.

 

Sularda Uyuşturucu Salgını

İngiltere’de 15 farklı nehirde, tatlı su karidesleri ile yapılan bir araştırma, sularda en yüksek miktarda bulunan kimyasalın kokain olduğunu tespit etmiş. Test edilen tüm karideslerde çıkmış.2

Tatlı su karidesi

Başka bir makale ise, dünyada yaygın olarak, tıpta tedavi için kullanılan ilaçlar kadar, yasadışı ve haram olan narkotiklerin üretildiğini, bu yüzden sularda bu uyuşturucu maddeleri test ettiklerini yazıyor. Deney sonuçları ise İngiltere ve İtalya’da göl ve nehirlerde, bol miktarda uyuşturucu madde olduğunu ortaya koyuyor.3

 

Thames’in Yılan Balıkları Kokain Bağımlısı

Kokainin yılan balıklarına olan etkisi araştırılmış bir konu.4

Kokaine maruz kalan yılan balıkları

Kokaine maruz kalan yılan balıkları diğerlerine göre hiperaktif hale geliyorlar. Göç düzenleri bozuluyor. Düşük dozlarda bile iskelet kasları hem morfolojik hem de fizyolojik olarak zarar görüyor ve doğru düzgün yüzemiyorlar.

Yılan balıkları daha sonra temiz sulara alınsa da, 10 gün sonra ölçüldüğünde stres hormonu olan kortizol miktarlarının çok yüksek olduğu tespit edilmiş. Kortizol yüksek olunca balıktaki yağ dokusu erimeye başlıyor. Oysa balıklar, göç etme sırasında bu yağ dokusunu rızık olarak kullanırlar. Yeteri kadar yağ dokuları olmadığında ise, gitmeleri gereken yere gidemez, ve bu yüzden üremeleri kötü yönde etkilenir.

Alabalıklar ile yapılan başka bir deney5, yine bir uyuşturucu ilaç olan metamfetaminle ilgili. Metamfetamin ve türevleri bir yılda 27 milyon insan tarafından kullanılıyor6 ve her geçen gün bu sayı artıyor. Araştırmacılar, ilacı içeren suda tutulan alabalıkların bağımlı hale geldiklerini, hareketlerinin azaldığını, ve stres belirtileri gösterdiklerini belirtiyorlar.

İlaç kesildikten 10 gün sonra davranışları normale dönse de, beyin kimyasallarında bağımlı insanlardakine benzer değişimler tespit edilmiş. Yani ilacın etkisi balıkta da insanlarda olduğu gibi uzun vadeli. Hatta problem dünya çapında şu anda çözülmüş olsa bile, bağımlılık birkaç nesil boyunca aktarılacaktır.

 

Balıklar Bağımlı Olursa Ne Olur?

Denizde olmaları gereken yerlerden çok, ilaçla gelen his için atık boruları çevresine birikirler. Ekosistemin dengesi bozulur. Yine insanlarda görüldüğü gibi başka aktivitelere kapanırlar. Beslenemez, üreyemez olurlar.

Baltimore Maryland’de yapılan başka bir araştırma ise amfetaminler üzerine yoğunlaşıyor.7 Amfetaminler hiperaktivite tedavisi ilaçları ve bazı yasadışı uyuşturucuların içerisinde bulunuyor. Suya geçmesi ile suda yasayan bakteri, alg ve böcekler gibi minik canlıları derinden etkiliyor. Deney sonuçları amfetaminli sularda yaşayan mikroorganizmaların daha az klorofil ve enerji ürettiğini gösteriyor. Daha az klorofil ise daha az fotosentez ve daha az besin üretimi anlamına geliyor. Bu da okyanusta besin zinciri içerisinde önemli bir yer tutan bu organizmalar ile beslenen diğer canlılar, küçük balıklar, ve onlarla beslenen büyük balıklar için, besin piramidinin en tepesine kadar tüm canlıların rızkının azalması demek oluyor.

 

“Her Koyun Kendi Bacağından Asılır”

İnsanlar içki ve uyuşturucu kullanarak, veya başka bir şekilde günah işlediklerinde, gayb âleminde nasıl bir koku ve görüntü meydana geliyor, manevi hava nasıl değişiyor, insanlar ve diğer canlılar bu hava değişiminden nasıl etkileniyor bilemiyorum. Fakat şu gözlemlenebilen madde âleminde, bu yasak ve günahlı maddelerin kullanımı ile sudaki canlılara kadar zararın ulaşması, her şeyin nasıl her şey ile bağlantılı olduğu ile ilgili bize ipuçları veriyor. 85 katlı bir gökdelenin en üst katında, kapalı ve karanlık bir odada uyuşturucu kullanan biri, denizin metrelerce altında zavallı bir canlının, kilometrelerce ötede masumca suyunu içen bir bebeğin hakkına giriyor. Sonra kalkıyor, “Bu benim vücudum, ne istersem yaparım. Her koyun kendi bacağından asılır,” diyor.

Ne vücut bizim, ne bu sorumsuzca kullandığımız kaynaklar ve gezegen. Haram ve yasak olan uyuşturucu gibi maddeleri bir kenara bırakalım, aslında, helal dairesinde olanları bile bilinçli, ve israf etmeden kullanmak gerek.

 

Suları Kirleten Başka Kimyasallar da Var

Makinemizden boşalan deterjanlı sular, giydiğimiz naylonlu kıyafetlerden kopan plastik lifler, böcek ve tarım ilaçları, endüstriyel kimyasallar kanalizasyona, oradan suya ve toprağa karışıyor. Yiyip içtiklerimizle tekrar bize geri dönüyor.

Tansiyon ilaçları, antibiyotikler, antidepresanlar, uyku ilaçları, antihistaminler ise sularda bulunduğu tespit edilen reçeteli ilaçlardan sadece küçük bir kısmı. Bu sadece İngiltere’yi ilgilendiren bir problem de değil. Amazon’dan Delhi’ye kadar 1052 farklı yerde, 258 nehirde yapılan analizler problemin global bir hal aldığını gösteriyor.8 Venezuela’da modern tıp ilaçlarının kullanılmadığı köyler bile buna dahil.

Alınan ilaçların tamamı vücut tarafından emilime uğramıyor. Bir kısmı tuvalete ve oradan da kanalizasyona gidiyor. Bazı hastaneler, hapishaneler, ve huzur evleri, rutin olarak, milyonlarca kullanılmamış ilacı tuvalete atıp sifonu çekiyor.

İlaçlar zaten kendi başına tehlikeli olsa da, etkileşimlerinden doğan farklı sonuçlar uzun vadede nedir bilinmiyor. Her yıl milyarlarca reçete yazılıyor. Bu ilaçları yasaklayamayız, bunlara ihtiyacımız var. Ama en azından ilaç şirketleri üretim yaparken, çevreye zarar vermeyecek alternatifler üzerinde çalışmalar yapmalılar.

Çevreye yayılan bunca ilaç, bakterilerde de antibiyotik direnç oluşmasına neden olarak bazı hastalıkların tedavisini zorlaştırıyor. Arıtma tesisleri kirlilikleri temizleyebilse de kokain gibi ilaçları süzemiyor. Bunların hepsini süzebilecek arıtma tesisleri inşa etmek ise yıllar süren çalışmalar ve yüklü miktar para gerektiriyor. Tabi aynı zamanda çevre ile ilgili artık eskimiş bazı yasa ve düzenlemelerin de değişmesi gerekiyor.

 

Sudaki İlaçlar Balıklara Ne Yapar?

Florida’da bir av hayvanı olarak kanunlarla koruma altında olan Kemik Balığı nüfusu, 80’lerden bu yana yarıya inmiş durumda. Yapılan bir araştırma, bu balıkların kanında ve dokularında 58 farklı ilaç bulunduğunu tespit etmiş.9

Gri hayalet olarak anılan kemik balığı

Florida Fort Lauderdale’de 800 milyon litre lağım okyanusa dökülmüş.10 320 tane olimpik havuzu dolduracak kadar…

Analiz edilen kemik balıklarından bir tanesinde, 7 farklı ilaç bulunur. Bunlardan 8 tanesi antidepresandır, ve insani tedavi edecek dozun 300 katı kadardır.

Kemik balığının beslendiği 125 farklı küçük su canlısı incelendiğinde kirliliğin sadece bir balıkta olmadığı, sudaki karides, yengeç ve diğer küçük balıklarda da fazlaca bulunduğu ortaya çıkar.

Kaygı bozukluğu için verilen bir ilacın, somon balıklarının daha hızlı yüzüp daha riskli davranmasını11, bir antidepresanın, kerevitlerin fazlaca cesur davranmasına sebep olup, avcılara karşı daha savunmasız hale getirdiği gözlemlenmiş.12

Kerevit

Florida sahilinde insanların denize temas etmemesi için bir uyarı. (www.wmnf.org)

Bir su arıtma tesisinin borularının açıldığı bölgelerde yapılan başka bir deney ile ilgili makalenin yazarları, doğum kontrol haplarına işaret ediyor. Bu bölgedeki erkek alabalıkların birkaç hafta içerisinde dişiye dönüştüğü görülüyor.13

Gökkuşağı alabalık

Kanada, Ontario gölünde sentetik östrojene maruz bırakılan başka bir tür balığın, yine erkeklerin dişiye dönüşerek azalması ile, nerede ise türü tükenecek hale geldiği görülüyor.14 Son zamanlarda artan, erkeklerin kadınlaşması, ve tersi olayların bir nedeni de, yediklerimiz ve içtiklerimizle ilgili olabilir mi diye, insan düşünmeden edemiyor. Örnekler ise, ilaçlar ile su canlılarının davranışlarının ve fizyolojilerinin değiştiğine dair yapılan araştırma ve gözlemlerden sadece birkaçı.

Reçeteli veya reçetesiz ilaçların insan davranışlarını değiştirebildiğini biliyoruz, ve suda yasayan canlılarda da benzer etkiler yapması bizi şaşırtmıyor. Fakat konu düşünebildiğimizden çok daha karmaşık. Örneğin, her gün kullanılan temizlik maddeleri, kozmetikler, kıyafetlerdeki kimyasalların insan ve diğer canlıların davranışları üzerindeki etkisi nedir bilemiyoruz. Ürünler daha piyasaya çıkıp onaylanmadan hem fizyolojik hem de davranışsal toksik etkilerinin de mümkün olduğu kadar kontrol edilmesi gerekir. Şu anki ilaç seviyeleri, belki de, anında ölümcül olmadığı için fazla dikkat çekip ülkelerin kanunlarını birden değiştirebileceği kadar değil. Ama uzun vadedeki zararlarını da hesaba katmak gerek.

Geçen yıl Marmara Denizinde meydana gelen müsilaj hepimizi çok üzdü. İşler bu hale gelmeden şahıslar, belediyeler, ve devlet çapında, her dairede gerekenlerin yapılarak sularımızın tertemiz kalmasını ümit ediyoruz.

Eczane gibi balık. Bir balıkta tespit edilen ilaç ve kimyasal maddeler

 

Kaynaklar:

1. Wibowo, M.C., Yang, Z., Borry, M. et al. Reconstruction of ancient microbial genomes from the human gut. Nature 594, 234–239 (2021). https://doi.org/10.1038/s41586-021-03532-0

2. Thomas H. Miller, Keng Tiong Ng, Samuel T. Bury, Sophie E. Bury, Nicolas R. Bury, Leon P. Barron, Biomonitoring of pesticides, pharmaceuticals and illicit drugs in a freshwater invertebrate to estimate toxic or effect pressure, Environment International, Volume 129,2019,Pages 595-606, ISSN 0160-4120, https://doi.org/10.1016/j.envint.2019.04.038.

3. Zuccato E, Castiglioni S, Bagnati R, Chiabrando C, Grassi P, Fanelli R. Illicit drugs, a novel group of environmental contaminants. Water Res. 2008 Feb;42(4-5):961-8. doi: 10.1016/j.watres.2007.09.010. Epub 2007 Sep 21. PMID: 17935751.

4. Capaldo A, Gay F, Lepretti M, Paolella G, Martucciello S, Lionetti L, Caputo I, Laforgia V. Effects of environmental cocaine concentrations on the skeletal muscle of the European eel (Anguilla anguilla). Sci Total Environ. 2018 Nov 1;640-641:862-873. doi: 10.1016/j.scitotenv.2018.05.357. Epub 2018 Jun 5. PMID: 29879672.

5. Horký P, Grabic R, Grabicová K, Brooks BW, Douda K, Slavík O, Hubená P, Sancho Santos EM, Randák T. Methamphetamine pollution elicits addiction in wild fish. J Exp Biol. 2021 Jul 1;224(13):jeb242145. doi: 10.1242/jeb.242145. Epub 2021 Jul 6. PMID: 34229347.

6. https://www.unodc.org/res/wdr2021/field/WDR21_Booklet_4.pdf

7. Sylvia S. Lee, Alexis M. Paspalof, Daniel D. Snow, Erinn K. Richmond, Emma J. Rosi-Marshall, John J. Kelly. Occurrence and Potential Biological Effects of Amphetamine on Stream Communities. Environmental Science & Technology, 2016; DOI: 10.1021/acs.est.6b03717

8. Wilkinson JL, Boxall ABA, Kolpin DW, Leung KMY, Lai RWS, Galbán-Malagón C, Adell AD, Mondon J, Metian M, Marchant RA, Bouzas-Monroy A, Cuni-Sanchez A, Coors A, Carriquiriborde P, Rojo M, Gordon C, Cara M, Moermond M, Luarte T, Petrosyan V, Perikhanyan Y, Mahon CS, McGurk CJ, Hofmann T, Kormoker T, Iniguez V, Guzman-Otazo J, Tavares JL, Gildasio De Figueiredo F, Razzolini MTP, Dougnon V, Gbaguidi G, Traoré O, Blais JM, Kimpe LE, Wong M, Wong D, Ntchantcho R, Pizarro J, Ying GG, Chen CE, Páez M, Martínez-Lara J, Otamonga JP, Poté J, Ifo SA, Wilson P, Echeverría-Sáenz S, Udikovic-Kolic N, Milakovic M, Fatta-Kassinos D, Ioannou-Ttofa L, Belušová V, Vymazal J, Cárdenas-Bustamante M, Kassa BA, Garric J, Chaumot A, Gibba P, Kunchulia I, Seidensticker S, Lyberatos G, Halldórsson HP, Melling M, Shashidhar T, Lamba M, Nastiti A, Supriatin A, Pourang N, Abedini A, Abdullah O, Gharbia SS, Pilla F, Chefetz B, Topaz T, Yao KM, Aubakirova B, Beisenova R, Olaka L, Mulu JK, Chatanga P, Ntuli V, Blama NT, Sherif S, Aris AZ, Looi LJ, Niang M, Traore ST, Oldenkamp R, Ogunbanwo O, Ashfaq M, Iqbal M, Abdeen Z, O'Dea A, Morales-Saldaña JM, Custodio M, de la Cruz H, Navarrete I, Carvalho F, Gogra AB, Koroma BM, Cerkvenik-Flajs V, Gombač M, Thwala M, Choi K, Kang H, Ladu JLC, Rico A, Amerasinghe P, Sobek A, Horlitz G, Zenker AK, King AC, Jiang JJ, Kariuki R, Tumbo M, Tezel U, Onay TT, Lejju JB, Vystavna Y, Vergeles Y, Heinzen H, Pérez-Parada A, Sims DB, Figy M, Good D, Teta C. Pharmaceutical pollution of the world's rivers. Proc Natl Acad Sci U S A. 2022 Feb 22;119(8):e2113947119. doi: 10.1073/pnas.2113947119. PMID: 35165193; PMCID: PMC8872717.

9. Santos RO, Rehage JS, Adams AJ, Black BD, Osborne J, Kroloff EKN. Quantitative assessment of a data-limited recreational bonefish fishery using a time-series of fishing guides reports. PLoS One. 2017 Sep 11;12(9):e0184776. doi: 10.1371/journal.pone.0184776. PMID: 28892509; PMCID: PMC5593181.

10. https://www.bonefishtarpontrust.org/downloads/bonefish-study-summary.pdf

11. Hellström, G., Klaminder, J., Finn, F. et al. GABAergic anxiolytic drug in water increases migration behaviour in salmon. Nat Commun 7, 13460 (2016). https://doi.org/10.1038/ncomms13460

12. Alexander J. Reisinger, Lindsey S. Reisinger, Erinn K. Richmond, Emma J. Rosi. Exposure to a common antidepressant alters crayfish behavior and has potential subsequent ecosystem impacts. Ecosphere, 2021; 12 (6) DOI: 10.1002/ecs2.3527

13. C. E. Purdom, P. A. Hardiman, V. V. J. Bye, N. C. Eno, C. R. Tyler & J. P. Sumpter (1994) Estrogenic Effects of Effluents from Sewage Treatment Works, Chemistry and Ecology, 8:4, 275-285, DOI: 10.1080/02757549408038554

14. Kidd KA, Blanchfield PJ, Mills KH, Palace VP, Evans RE, Lazorchak JM, Flick RW. Collapse of a fish population after exposure to a synthetic estrogen. Proc Natl Acad Sci U S A. 2007 May 22;104(21):8897-901. doi: 10.1073/pnas.0609568104. Epub 2007 May 21. PMID: 17517636; PMCID: PMC1874224.