Son yıllarda, yoğun fiziksel egzersiz sonrası görülen kalp kaynaklı ölümlerde artış olduğu tesbit edildi. Bu ölümler, okullardaki spor aktivitelerinde meydana geldiği zaman basında yer aldığından, bu yaş grubuna özgü gibi düşünülse de gerçekte her yaş gurubunda görülebilir. Özellikle 35 yaş üstü ve damar sertliğine bağlı kalp damar problemleri olanlarda daha sık yaşanır. Bu ölümlerin, daha çok isometrik egzersizler (ağırlık kaldırma gibi), uzun mesafe koşular gibi fizik aktivitelerle bağlantılı olduğu anlaşılıyor.
Aslında yıllardır yapılan araştırmalar, düzenli sporun kalp hastalıklarının, özellikle de kalp krizinin önlenmesinde çok önemli bir faktör olduğunu gösteriyor. Dünya sağlık kuruluşları tarafından tavsiye edilmesine rağmen, gözlemlere göre egzersize alışkın olmayanlarda yoğun bir programa başlamak, ani ölüm ve kalp krizine sebep oluyor. New England Journal of Medicine dergisinin 2000 yılına ait bir sayısında yayınlanan makalede bu konu ayrıntılı olarak incelenmiş. Araştırmacılar, çok sayıda erkek denekte yaptıkları incelemeler sonucu, ağır egzersizin daha önceden var olan bazı sağlık problemlerinin de eklenmesiyle tehlikeli olabileceğini gördüler. Ağır egzersizi iki ucu keskin bıçak olarak nitelendiren araştırmacılar, önce yaklaşık 12500 deneğin egzersiz alışkanlıklarının belirlenmesi için bir anket yapmışlar. Daha sonra yoğun egzersiz ve hafif egzersiz arasındaki ani ölüm riskinin belirlenmesine çalışmışlar. Denekler 12 yıl takip edilmiş ve ani ölümlerin E oranında daha fazla ağır egzersiz döneminde geliştiği belirlenmiş. Bu ölümler sık ve düzenli egzersiz yapanlarda az, sakin hayat tarzı sürdürenlerde daha fazla tespit edilmiş.
Yoğun egzersizin kalp problemlerine sebep olma mekanizması, sempatik sistemin aktive olmasıyla açıklanıyor. Sempatik sistem, tüm iç organlarda yer alan ve özellikle kalpte çalışmayı artıran bir sinir ağıdır. Bu sinir ağı kalbin hızını ve kan atma hacmini artırır. Ağır egzersiz sırasında veya sonrasında damar sertliği olan bölgelerde damar yırtılmaları ve ölümcül ritim bozuklukları oluşabilir. Buna karşın düzenli egzersiz yapanlarda sempatik sistemi dengeleyen parasempatik sistem de aktiftir. Bu da kalbi daha stabil halde tutar; kanda kolesterolün kabul edilebilir seviyede kalmasına yardım eder.
Özellikle orta yaş gurubuna dahil ve kalp damarlarında hafif problemleri olanların yavaşça egzersiz programlarına başlamaları gerekir. Gereğinde kendilerine uygun bir düzeye ulaşmaları amaçlanır. Doğuştan kalp hastalığı olanların ise her halükarda ağır egzersizden ve takım sporlarından kaçınmaları gerekir. Çünkü bu kişilerde devamlı egzersizin faydası kanıtlanamamıştır.
Son yıllarda kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam için spor yapılması tavsiye ediliyor. Gerçekten de sağlık açısından, insanın hayat boyu aktivitesinin devamlılığı çok önemlidir. Ancak hangi yaşta olursa olsun, bir egzersize başlamadan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmek gerekir. Kişiye uygun egzersiz belirlenirse, çıkması muhtemel bir sorun da baştan engellenmiş olur.