Satır Arası
Önce kendimizi tanımalıyız. Maziden koparılmışız. Cami avlusunda bulunmuş bir çocuk şuursuzluğu içinde…
Ara
Merhaba değerli dostlarımız,
Yine yoğun gündemlerin olduğu, üzüldüğümüz, sarsıldığımız günlerdeyiz. Bir insanın, hele de masum bir insanın ve bir çocuğun öldürülmesindeki caniliği tarif etmeye kelimeler yetmez. Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan, Arakan ve daha dünyanın pek çok yerinde masumlar katledilmeye devam ediyor. İnsanın tahammül haddini aşan olaylar bunlar. Dünyanın idaresinde söz sahibi olanlar ise yangına körükle gidiyor.
Şu an yeryüzünde yaşanan ne kadar kötülük, zulüm, katliam, soykırım varsa, hatta hastalıklara, salgınlara varana dek tüm bunlardan en başta batı medeniyeti, batının hakikatsiz felsefesi, batının ırkçı kültürü ve diğer çağdaş anlayışlar sorumludur.
Batı medeniyeti “tek dişi kalmış canavar”dı. Hatta Aliya İzzetbegoviç’in tarifiyle “Bunu hiç unutma evlat: Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır. Bugünkü müreffeh görüntüsü, devam eden sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” Evet biliyorduk ve son yıllarda yaşananlar batının maskesini düşürdü ve ne kadar vahşetle dolu olduklarını herkes gördü…
Bir olay yaşandığında, onu yapanın kim olduğuna, nasıl bir karaktere sahip olduğuna, nelerin, hangi bilgilerin etkisinde olduğuna bakılır, bakılmalıdır… Böyle yapıldığında bu zamanda yaşayan, medyasıyla, eğitimiyle, değerleriyle batı kültürünün etkisinde olan insanların yaptıklarının sorumlusu da bellidir.
Durum bu iken, bazı İslam düşmanları ve bu vatanda fitne çıkarma peşinde koşanlar, bu olayı fırsat bilerek İslam’dan ve öz değerlerimizden hesap sormaya kalktılar ve hep böyle yapıyorlar…
Bunlara kocaman bir dur demek lazım. Burada hesap sorma makamında olan İslam’dır ve öz değerlerimizdir. Madem onları hayatın her katmanından uzaklaştırmak için bir asırdır çaba sarf edildi ve ediliyor, öz değerlerimiz toplum hayatından silinmeye çalışılıyor; bunların yerine de seküler, modern batı kültürü ikame ediliyor, hesabı siz verin: Bu insanları ne hale getirdiniz, anne baba akrabayı nasıl katillere çevirdiniz, ne yaptınız da hiç kimse birbirine güvenemez oldu, ne yaptınız da insanları birbirinin kurdu yaptınız, bu insanlar en ufak bir olayı kavgaya çevirip cinayet işleyecek hale nasıl geldi?.. Oysa insanlara mutluluk vaad etmiştiniz, insan haklarını dilinizden düşürmemiştiniz, insanları özgür, eşit ve birbirine saygılı medeni bireyler yapacaktınız… Söyledikleriniz hep yalandı…
İşte bunların hesabını sizden soruyoruz.
Masum kız çocuklarını diri diri gömülmekten kurtaran İslamiyet sizden hesap soruyor. Yaşandığında bütün kötü ahlakı toplumdan temizleyip güzel ahlakı yerleştiren, insanları karıncaya basmaz hale getiren İslamiyet sizden hesap soruyor.
Artık batı medeniyeti ve batıcılar sussun. Dünyanın son 3-4 yüzyılını kana ve gözyaşına buladılar, artık yeter. Batı medeniyeti yıkılmıştır, kendini bitirmiştir. Gözlerinin önünde cereyan eden soykırıma dur bile diyecek adamlar yetiştirememiştir. Dur diyenler de batı değerleriyle değil, vicdanlarının saikiyle tepki gösterenlerdir. İçimizdeki batıcılara gelince; onlar da her acıyı, her olumsuz durumu menfaatlerine alet edecek kadar insanlıktan uzaklaşarak, batının kötü bir taklidi olduklarını ve bu topluma hiçbir faydalarının olmadığını kanıtlamışlardır.
Her iki dünyanın kurtuluşu Allah ve Resulüne tabi olmaktadır.
Son sözümüz, Necip Fazıl’ın Destan şiirinin ilk satırları olsun: “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! / Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak…”
…
Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın…
— Editör
Önce kendimizi tanımalıyız. Maziden koparılmışız. Cami avlusunda bulunmuş bir çocuk şuursuzluğu içinde…
Meyveler, adeta vagonlarla mevsim mevsim erzak hazineleriyle doldurularak, gayb âlemlerinden varlık âlemine…
Yapay zeka (YZ), son yıllarda bilim dünyasında olduğu kadar günlük yaşamda da…
Hans Moravec tarafından ortaya atılan Moravec paradoksu; bilgisayarların matematik ve mantık gibi…
Gelecekte geçen bir bilim kurgu öyküsünde; babaannesi, eski eşyaların arasında bulduğu bir…
Bazen yolda giderken bir kayanın içinden çıkmış bir ağaç görürsünüz. Budanmamıştır, sulanmamıştır,…
İnsanoğlu bazen “duasına katran katmayı” bazen de “katranına dua katmayı” bilmesi gerekiyor!…
Kivi (Aves; Apteryx cinsi), diğer kuşlarla karşılaştırıldığında, biyolojileri, hayat öyküleri ve anatomik özellikleri açısından…
Bir kısım âyet ve hadislerde, Kıyamet alâmetlerinin anlatıldığını görürüz. Bunlar hadis kitaplarında…
Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla geçtiğimiz hafta şehir merkezinde karşılaştım. Geçen zamanın…
İslam’a dönüş yolculuğumun hikâyesini sizlere anlatmaktaki amacım, yaşadığım bu tecrübeyi paylaşmak suretiyle…
Allah’a güvenmek anlamında kullanılan tevekkül kelimesi, birine güvenmek, ona dayanmak ve onu…
Elindekini görmeli insan, elindeyken görebilmeli… Bor’un pazarları hep çabuk geçer. Eşeğini de…
Dokuzu nasıl bilirsiniz? Benim aklıma dokuz denince daha çok bir çocuğun dünyaya…
Ümit kesme Allah’tan! Düşünme kara kara! İman gözlüğünü tak, Güzel olsun manzara!…
Günümüzde Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetinin ihmal edilmesi ile doğru orantılı olarak artan…
Değildir hüsn-i mâder-zâd muhtâc-ı zer ü ziver Tekellüf hüsne de reh-yâb olsa…
Babam televizyonda bir program izliyordu. Konuşmacılardan biri “Pişmanlık tövbedir.” diye bir söz…
Dişimi çektiriyordum. Hekim, dişimi çekmeye zorlanırken, o da damaktan kopmamak için âdeta…
Genç kız tam zamanında gelmişti. Binmesi gereken otobüs de onunla aynı anlarda…
Sonbaharın ilk günleriydi. Gün yavaş yavaş öğleye meylederken ılık bir rüzgâr esiyordu.…
İnsan daha önce görmediği, duymadığı, dokunmadığı, hissetmediği bir şeyle karşılaştığında onu bilmek,…
Birgün iki çocuklu bir aile gezintiye çıkarlar. Çocuklardan biri yorulur ve babasının…
Fil Suresi / Kevni ve Kur’anî Tasvir Harikası Fil Suresinde Kâbe’ye saldıran…
Çöllerde yaşayan hayvanların hayat şartları son derece zorludur. Çöller, aşırı sıcaklıklar, su…
Divan edebiyatında eser vermiş şairler mutlaka eserlerinde peygamber ve peygamber kıssalarından faydalanmışlardır.…
ONU NEDEN SEVEMEDİN? Mithat Cemal Kutay anlatır: Mehmed Âkif, Tevfik Fikret’le ilk…
“Hocam hayattan neden lezzet alamıyorum, huzursuzum, hiçbir şeyin tadını alamıyorum. Günler benim…
Eski, eski olduğu için değil işe yaramadığından atılır. Yeni, yeni olduğu için…