TR EN

Dil Seçin

Ara

Steve Jobs’un Düşündürdükleri

Steve Jobs’un Düşündürdükleri

Dünyada her gün yaklaşık 300.000 kişi sessiz sedasız ölürken, Amerika’da Steve Jobs (1955-2011) adlı bir kişinin ölümü bütün dünya medyasında yer almıştı...

Bu fanî dünyaya gelen insanlar cami, bina, köprü, kitap, makale, hatırat, roman, resim, fotoğraf, evlat, torun, mal, mülk, arazi, vd çeşitli cins ve miktarlarda “eser” bırakarak, bâkî ahiret âlemine göçüyorlar.

17-18 Ekim 2018 tarihlerinde, İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki çok sayıda kuruluşun yer aldığı “MMG 3. AR-GE, INOVASYON ZİRVESİ VE SERGİSİ”ne davetli olarak katıldım. “İnovasyon” (yeni fikirler geliştirip bunları uygulamak) kelimesiyle ilgili en çok hatırlanan isimlerden birisi Steve Jobs’tur. Bu davetin sebebi de onun ölümünden sonra 2011 yılında yazdığım, bir internet sitesinde yayınlanan ve içinde “inovasyon” kelimesinin çokça geçtiği önemli bir yazımın kısa zamanda 25.000 defa okunmuş olması olabilir. Bundan dolayı o konuyu burada yeniden işlemekte fayda görüyorum.

Dünyada her gün yaklaşık 300.000 kişi sessiz sedasız ölürken, Amerika’da Steve Jobs (1955-2011) adlı bir kişinin ölümü bütün dünya medyasında yer aldı. Bazı devlet idarecileri, onun ölümüyle ilgili beyanda bulundular. Bir gazete, onun ölüm haberini manşet olarak resimleriyle verirken ‘İyi ki doğdun’ demişti. Bu söz, onun insanlara faydalı bazı teknolojik gelişmelere katkısı yönünden, yanlış bir söz sayılmaz. Fakat her şey bunlardan ibaret değil; daha mühim şeyler de var!..

Steve Jobs; Apple Macintosh, iPhone, iPad gibi teknolojik araçlarla birlikte hatırlanmaya devam edilen bir isim. Kendisini başkalarından farklı kılan önemli bir kabiliyetinin ‘inovasyon kabiliyeti’ olduğu, hakkında yazılanlardan biliniyor.

‘İnovasyon kabiliyeti’ doğuştan olabileceği gibi, sonradan da kazanılabilen bir yetenek. Halkın anormal gördüğü, geç konuşan veya ders çalışmayan, “Yaygın Gelişimsel Bozukluk” (okullardaki çocukların %9’u böyledir) raporu olan ve “Kaynaştırma Eğitimi” tavsiye edilen çocuklar vardır ki, bunların zeki olanlarına da rastlanabiliyor—Albert Einstein gibi. Bu çocuklar, farklılıkları görebiliyorlar ve iyi bir eğitim alırlarsa, farklılıkları görebilmek kabiliyetleri ile buluş da yapabiliyorlar. Kendileriyle çocukken gereği gibi ilgilenilmez ve iyi bir eğitim almazlarsa ‘Takıntılı-problemli’ denilebilecek insanlar oluyorlar. ‘İnovasyon kabiliyeti’, bu mevzudaki özel eğitimle de kazanılabiliyor.

Steve Jobs, bilgisayar ve iletişim teknolojisinde ‘inovasyon kabiliyeti’ ile temayüz edip sivrilmiş; insanlığın istifadesine halen çok yaygın olarak kullanılan geliştirilmiş bilgisayar ve cep telefonu olarak faydalı ve önemli teknolojik araçlar sunmuş bir kişi. Ancak, ölümünden birkaç yıl önce kendisine ‘pankreas kanseri’ teşhisi konulduğunda, Amerika’daki bir üniversitenin mezuniyet töreninde yaptığı ve internet ortamında bulunan konuşmasında söylediklerinde (son halini bilmiyoruz), doğruları yanında yanlışları da var!

O konuşmasındaki sözleri arasında belki en doğrusu, 17 yaşındayken duyduğunu naklettiği “Her gününü son günün gibi yaşarsan, sonunda kârlı çıkarsın.” cümlesidir. Fakat kendisi, bu sözüne uygun olarak her gününü ‘son günü’ gibi yaşayıp, gerçekten “sonunda kârlı çıkanlardan” olabilmiş midir?

Onun konuşmasındaki en yanlış sözleri ise, konuşmasının sonunda sözünü bitirirken, belki kendisinin dünyevî başarılarının temelindeki ‘inovasyon’a dikkati çekmek amacıyla söylediği, fakat insanlar tarafından çeşitli yanlış mânâlara da çekilebilecek esnek ifadeli şu cümleleridir: “En önemlisi, kalbiniz ve sevgilerinizin yolundan gidecek cesarete sahip olun. Kalbiniz ve sevgileriniz, ne yapmak istediğinizi bilirler. Bunun dışındaki herşey, ikinci planda.”(!)

O konuşmasındaki bu son mesajını dinleyip kendine göre anlayan bir insan; ‘kalbim ve sevgim bunu istiyor’ diyerek, aslında yapmaması gereken şeyleri de yapabilir!

Bunun yanında, o konuşmasında hayatın en büyük gerçeği olan ölümü ise çok küçümseyerek, sadece “dünyaya başka insanların da gelebilmesi için dünyayı terk etmek” ve “ölüm sadece entellektüel bir kavramdır” demesinin yanlışlığı da dikkati çekiyor.

Risale-i Nur Külliyatından ‘Mesnevî-i Nuriye’ adlı eserde; İslâm inancı olanların üzerinde önemle durması gereken çok önemli şöyle bir cümle yer almaktadır: “Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.”

İslâm inancının gereği olarak, onun hakkında hüküm vermeyi elbette Allah’ın adaletine havale ederiz; ancak Allah’ın ve Resulü’nün (sav) bize bildirdiklerini ölçü alarak, bu mevtanın hayattayken söylediklerinin internetle de yayılmış olanlarının, yanlış ve doğrularına dikkat çekmeyi de bir vazife bilerek bunları yazmak istedik.